"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yanlış oluşturulan teamüller!

Mehmet KARA
29 Ağustos 2015, Cumartesi
7 Haziran seçimlerinden Meclis’e giren dört parti milletin mesajını okuyamadılar, maalesef bir hükümet kuramadılar. Ve ülke 1982 darbe anayasanın Cumhurbaşkanına verdiği yetkiyle seçime gidiyor.

Seçimlerinin üzerinden 79 gün geçtikten sonra Erdoğan, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ile görüşüp seçime yenileme kararını imzaladı. Peşinden de Davutoğlu’nu Saray’a “Geçici Bakanlar Kurulu”nu kurmak çağırıp Başbakan “atadı.”

Bir bakıma 45 günde hükümeti kuramayan Davutoğlu’na ikinci görev verilmiş oldu. Bu sefer güven oylaması da yapılamayacağı için seçime kadar bu hükümet götürecek. Seçimin ardından da hükümet kurulanana kadar bu hükümetin görevi devam edecek. Yani nereden baksanız 4-5 aylık bir hükümet kurulacak.

* *  *

80 günde buraya nasıl gelindi? Bunu hatırlatmakta fayda var. Öncelikle şunu söylemek lâzım. Erdoğan’dan hükümeti kurma görevini alan Davutoğlu 45 günlük süreyi hoyratça harcadı.

Görevi aldıktan sonra üç genel başkanı ziyaret eden Davutoğlu, (araya bayram tatili de girdi) sadece CHP ile 32 günlük birbirini tanıma ile geçti. Sonuçta bir koalisyon değil, bir seçim hükümeti teklif etti. CHP bunu reddetti. Ardından MHP ile görüştü, onlara da ağırlıklı olarak terörü görüştü ve koalisyon hükümeti teklif etmedi. 45 günlük sürenin 40 gününü böylelikle harcadı. 5 günü de Erdoğan bir gerekçe göstermeden harcadı. Demokratik teamüllere göre (hükümeti kuramasa dahi) CHP’ye görev vermesi gerekirken vermedi.

Sonuçta geçici bir seçim hükümetine ülke adeta mahkûm edildi. Daha 3 ay önce seçim yapan Türkiye yeni bir seçimle baş başa kaldı.

Peki, Kasım ayı içerisinde yapılacak seçimde de böyle bir sonuç çıkarsa, (tahminler böyle) bahar aylarında yeni bir seçim mi yapacağız? Bu durum, AKP’nin tek başına iktidara gelecek sayıya ulaşana kadar devam mı edecek?

Erdoğan’ın 1 Kasım’ı “istikrar seçimi” olarak değerlendirip, “7 Haziran’da çıkan sıkıntı giderilmeli” demesi de bunun bir göstergesi. Hele hele, “Seçimde millî irade tecelli edecek. İnşallah aksine fırsat verilmeyecek ve istikrar devam edecek” demesi de 7 Haziran’da milyonlarca kişinin kullandığı oyun “millî irade” olarak değerlendirilmemesi fevkalâde yanlış ifadelerdir. Bu ifadelere göre 1 Kasım’da da istenilen (!) sonuç çıkmazsa yine istikrar olmayacak mı? Millî irade tecelli etmeyecek mi? 

Aynı soruyu yine soralım: “AKP tek başına iktidara gelecek sayıya ulaşana kadar seçim yapmaya devam mı edilecek?”

* *  *

Atanan Davutoğlu, hükümeti “AKP-HDP hükümeti” görüntüsü vermemek adına siyasî manevra içine girip, partilere değil, şahıslara görev teklif etme yoluna gitmesi de yanlıştır. CHP ve MHP hükümete üye vermeyeceklerini açıkladı, ancak HDP hükümette yer alacağını açıklamıştı. Bu yüzden en azından HDP’ye parti olarak teklif götürmesi gerekmez miydi? CHP ve MHP’nin seçim hükümetine girmemeleri parti kararı. Bu partilere mensup milletvekillerine mektupla bakanlık teklifi yapılması ne kadar doğru olmuştur? 

Şimdi, MHP’li Tuğrul Türkeş’e teklif götürmesi ve Türkeş’in bunu kabul etmesiyle hükümet AKP-HDP-MHP hükümeti mi olmuştur? Davutoğlu’nun HDP ile bir hükümet görüntüsü vermemek adına bunu yaptığı görülüyor. Ancak bu görüntünün ve algının silinmesi hayli zor...

Bu yazıyı yazdığımız saatlerde henüz bakanlar kurulu listesi Cumhurbaşkanı’na sunulmamıştı. Bu yüzden AKP’den geçici bakanlar kuruluna kimlerin girdiğini de, CHP, MHP ve HDP’den bakan olmayı reddedenlerin yerine kimlerin atandığını bilmiyoruz.

Aslında isimler de bir noktaya kadar önemli değil. Zira, 7 Haziran’dan bu yana yaşananlar yeni teamüller ortaya çıkardı. Ve bunlar yapılırken de birçok yanlışlık oldu. Esas mesele budur.

Diğer yandan da, MHP ve CHP’nin koalisyon hükümetine girip girmeleri partilerin yetkili organlarının kararı… Ancak seçim hükümetinde yer almaları durumunda AKP ile muhalefet partileri eşit sayıda temsil edilir ve seçime daha güvenli girilmiş olmaz mıydı?

Dedik ya garip bir süreç yaşadık diye…

Son sözümüz de şu olsun: Bakalım, sözünü dinlemeyen, verdiği kararı uygulamayan, siyasî teamülleri yerine getirmeyen siyasetçilere milletin cevabı nasıl olacak?

Okunma Sayısı: 1795
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı