"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Yolsuzluk” kelimesine alerji mi?

Mehmet KARA
14 Aralık 2014, Pazar
17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yıl dönümü yaklaşırken, değişik senaryolar ortalıkta dolaşıyor.

Bu senaryoları bir tarafa, buradan hükümetin “yolsuzluk” ve “rüşvet” kelimelerine ne kadar alerji duyduğunu bir örnekle açıklamaya çalışalım.

Çarşamba günü Meclis genel kurulunda 2015 bütçesinin görüşmelerin başladığı gün Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçenin sunumunu yaparken 107 sayfalık konuşmasının 41. sayfasında yer alan “yolsuzluk”la ilgili bölümü atlaması dikkat çekti. Oysa bu bölümde “Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi”nde Türkiye’nin yolsuzluklarının azaldığı ile sürülüyor ve “Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre 2002 yılında 102 ülke arasında 65’nci sırada yer alan Türkiye, 2014 yılında 175 ülke arasında 64’ncü sırada yer almıştır. Türkiye yolsuzluk algısı en yüksek yüzde 36’lık ülke grubunda iken, en düşük yüzde 36’lık ülke grubuna girmiştir” deniliyordu.

Aslında bu hükümet için lehine bir durum görünüyordu. Ama bakan bunu okumadan geçti. Buradan da anlaşılıyor ki, hükümetin yolsuzluk kelimesine dahi tahammülü yok. Kendi yazdığı bölümü bile okumadığına göre…

***

25 DAKİKA ERKEN BİTİRİNCE

Bütçe görüşmelerinde Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu arasındaki karşılıklı diyaloglar ve AKP ile CHP’li milletvekilleri arasındaki sert tartışmalar bütçe görüşmelerinin en dikkat çeken görüntüleriydi.

Bütçe görüşmelerinde bizim dikkatimizi çeken başka bir durum da, partiler adına konuşan parti sözcülerinin konuşma sürelerinin yetmemesiydi. Bu yüzden de oturumu yöneten Meclis Başkanı Cemil Çiçek, birkaç kez ek süre verme durumunda kaldı. Yine de bu sürede bitiremeyenler de oldu.

Ancak MHP adına konuşan Genel Başkanı Bahçeli’nin bir saatlik konuşmasını 35 dakikada bitirmesi ilginç bulundu. Diğer parti sözcülerine süre yetmezken, Bahçeli’nin 25 dakika önce kürsüden inmesi “değişik yorumlar”a yol açarken görüşmelerin ilginç karelerinden birisi oldu.

***

“SÖZÜNÜ GERİ AL”, “GERİ FALAN ALMIYORUM!” POLEMİKLERİ

Bu seneki bütçe görüşmelerinin hayli hararetli geçeceği ilk gün yaşananlara baktığımızda görülüyor. Nitekim de öyle oluyor. Meclis televizyonundan başka televizyon canlı yayınlanmadığı için bazı kavgalar ve karşılıklı diyaloglar görülemiyor. Meclis televizyonu başka tarafları çekiyor bu görüntüler izlenemiyor…

Maliye Bakanı Şimşek’in bütçeyi sunumunun ardından ilk konuşmacı Kılıçdaroğlu kürsüye gelip, “…bütçenin heyecanı yok, ufku yok, amacı yok, vizyonu yok; bir savunma içgüdüsü içinde bir bütçe sunuşu yapıldı” demesiyle AKP Samsun Milletvekili Ahmet Yeni, “Hakarete de başladınız işte” diyerek seslenince CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, “Neresi hakaret?” diye sordu. Peşinden de oturumu yöneten Meclis Başkanı Cemil Çiçek, “Sayın Ahmet Yeni, soyadın Yeni ama kendin eskisin. Oradan söz atmanın ne sıkıntılar açtığını en iyi bilenlerdensin. Ne olur…” diyerek tavsiyede bulundu. Çünkü henüz konuşmalar yeni başlamıştı ve böyle devam ederse istenmeyen tartışmalar yaşanabilirdi. Kılıçdaroğlu ise, “kendisini dikkate almıyorum” diyerek bütçeyi eleştirilerine devam etti.

Sonrasında ise AKP’li vekiller Kılıçdaroğlu’na itiraz etmeye kalmışlarsa da, Davutoğlu eliyle işaret ederek sataşmaları engellemeye çalıştı.

Bahçeli’nin konuşmasında bir tek diyalog, karşılıklı sataşma olmazken, asıl tartışma Başbakan Davutoğlu’nun eleştirilere cevap vermek için çıktığı kürsüdeki konuşması sırasında yaşandı.

Davutoğlu’nun “Mısır halkıyla hiçbir problemimiz yok. Mısır bizim aziz ve kadim dostumuzdur, ama darbecilerle problemimiz var sizlerle problemimiz olduğu gibi, siz de darbecisiniz, sizlerle problemimiz olduğu gibi…” sözleri ile başlayan tartışmada, AKP’liler “bravo” sesleri ile genel başkanlarını alkışlarken, CHP’liler ayağa kalktı, sıra kapaklarına vurmaya başladılar.

CHP’liler Davutoğlu’nun sözünü geri almasını isterken, iki partinin milletvekilleri arasında karşılıklı diyaloglar yaşandı. Davutoğlu bu sırada bir süre bekledi. CHP’liler ısrarlarını sürdürünce Çiçek, “Sayın Başbakan ne demek istediğinizi lütfen açıklar mısınız?” diye kürsüdeki Davutoğlu’na seslendi. Davutoğlu ise “Ben de darbe döneminde, Mısır’da darbe olmuşken oraya heyet gönderdiğiniz için sizi darbecilikle suçluyorum. Tamam mı? Darbeyi desteklemekle suçluyorum, ama siz yaranız var da 27 Mayıs’ı hatırlıyorsanız kendi bileceğiniz bir iş” cevabı karşısında genel kurul salonu daha da karıştı. AKP sıralarından alkışlar gelirken, CHP sıralarında da gürültüler ve “Sözünü geri alsın” sözleri geldi. Davutoğlu, “Geri falan almıyorum. Darbeyi değil, darbecilerini sıktınız” sözü karşısında hararete varan sataşmalar yapıldı.

Bütçenin ilk günü bu görüntülerle başlarken, bütçe görüşmelerinin biteceği 22 Aralık’a kadar daha fazla tartışmanın, hatta kan dökmenin olmayacağını ümit ediyoruz.

Televizyonlar çekmese de, bazı tartışmalar gazetelerde yer almasa da tutanaklar orta yerde duruyor. Arınç’ın dediği gibi, “Yarın buradan gittiğimiz zaman tutanaklar bizim şahidimiz olacak. Bu tutanakları dinleyen insanlar bu hakaretleri, bu yersiz sözleri, bu birbirimizi kırıp geçirmeleri gördükleri zaman yüzleri kızarmak bir tarafa, hepimizin hakkında da bir kanaatleri olacak. Âdeta amel defteri gibi tutanaklarda yazılı olan her şey bizim hakkımızda bir beraat vesikası veya bir suçlama mekanizması olacak…”

Tıpkı, yine Arınç’ın “3 gün konuşurlar, 4. gün biter kardeşim. Kim konuşacak?” sözlerinin unutulmayacağı gibi… Çünkü tutanaklar şahittir…

Okunma Sayısı: 1601
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nurettin taşkeser

    14.12.2014 01:11:03

    muhteşem yazmışsın abi . tarih bu makaleyi unutmayacaktır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı