"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennette Adalet

Mehmet Örnek
20 Aralık 2018, Perşembe 01:49
Kâinatta her şey muntazam bir şekilde yaratılmıştır.

“Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri yanımızda olmasın. Her şeyi biz belirli bir miktarla indiririz.”1 Bu denge ve mizan karşısında insanın, iradesini doğru kullanarak mevcut düzeni muhafaza etmesi gerekir. 

Kur’ân, bize Adaleti emrediyor. “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.”2 Kur’ân’ın dört esasından biri olan Adalet, hak sahibine hakkını vermek, haksızları terbiye etmek ve ölçülü davranmaktır. Hak sahibi herkes, Adaletin tam manasıyla hayat bulduğu yerlerde bulunmak ister. Dünya hayatında ise haksızlıklar olabildiği için, Adaletin tam manasıyla tecelli edeceği yer ahirettir.

Evet kâinattaki bütün varlıkların dengelerini sağlayan mükemmel Adalet, Allah’ın Adl isminin en büyük tecellisidir. Bunun için Allah insanlara da adalet ve ölçüyle muamele etmeyi emretmektedir. “Gökyüzünü yükseltip nizam ve ölçü verdi. Ta ki ölçüde sınırı aşmayın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle yerine getirin ve ahiretteki mizanınızı ziyana düşürmeyin.”3 

Dünyada bu kadar mizana ölçüye önem veren Allah, elbette ahiret âlemlerinde herkese hakkını eksiksiz verecektir. “Hiç mümkün müdür ki, zerrelerden güneşlere kadar cereyan eden hikmet ve intizam, adâlet ve mîzanla Rubûbiyet’in saltanatını gösteren Zât-ı Zülcelâl, Rubûbiyet’in cenâh-ı himâyesine ilticâ eden ve hikmet ve adâlete imân ve ubûdiyetle tevfîk-ı hareket eden mü’minleri taltif etmesin ve o hikmet ve adâlete küfür ve tuğyan ile isyan eden edebsizleri te’dib etmesin?”4 Hiçbir şeyde israf olmadığı gibi, hiçbir şeyde de zulüm ve mizansızlık olmayacaktır.

Dünya hayatında, imtihan cihetiyle hakikatler tecelli edemeyebiliyor. Sınavda öğretmenlerin öğrencilere müdahale edememesi gibi, diploma için bizim de ahireti beklememiz gerekiyor. Zalim izzetinde mazlûm zilletinde gidiyorsa, demek bütün hakların karşılık bulacağı bir diyar-ı aher var. “Haşrin Mahkeme-i Kübrâ’sında, mizan-ı âzam-ı adaletinde cin ve insin muvazene-i a’mâllerini istib’âd edip inanmayan, bu Dünyada gözüyle gördüğü bu muvazene-i ekbere dikkat etse, elbette istib’âdı kalmaz.”5 İnsan bu sabır ve tahammülü kazandıran iman ile, Adaleti kazanabilir. 

Dünyada alınmayan her ücret, ödenmeyen her hak en hassas terazilerde tartılacaktır. Cennet ve Cehennemde tam surette karşılığını bulacaktır. Cehennem insanın yaptıklarının bir sonucu ve Âdil olan Allah’ın adaletinin de ta kendisidir. Cennet ise tamamıyla Allah’ın fazlıdır. Allah’ın ihsanıyla gidilen Cennette Adl ismi tam manasıyla tezahür edecektir. Fani olan Dünya hayatında bile Adaletsiz olmuyorsa, en güzel âlem olan Cennette elbette Adalet, tamamıyla bulunacaktır.  Adil olursak, Adl’e kavuşacağız inşaallah…

Dipnotlar:

1) Hicr, 21.

2) Nahl Sûresi, 90.

3) Rahmân Sûresi, 55:7-9.

4) Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, s. 66-67.

5) Bediüzzaman Said Nursî, Asa-yı Musa, s. 60

Okunma Sayısı: 3430
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı