"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aile okulu

Mehtap Yıldırım YÜKSELTEN
16 Eylül 2014, Salı
Aile bireylerinin farklı vakitlerde eve gelmesi, beraber yemek yenmemesi, her bireyin kendi şahsî telefon ya da bilgisayarıyla ayrı bir köşeye çekilmesi, aile içi iletişime ve eğitime engel olmaktadır. Zamanımızın bu kadar güç şartları altında öyle bir eğitim seti olmalı ki; aile fertleri belirledikleri özel bir vakitte tüm işlerini bırakıp “ekran başına” değil de kitap başına gelsinler. Bediüzzaman Hazretleri aile reislerine hitaben şöyle diyor: “Her bir adam eğer hanesinde dört beş çoluk çocuğu bulunsa, kendi hanesini küçük bir medrese-i Nuriyeye çevirsin.” (Emirdağ Lahikası)
Eğitimin ailede başladığını, her evin bir medrese olması gerektiğini biliriz ve söyleriz de, uygulamada bu konuda ne kadar başarılı olabiliriz tartışılır. İçinde bulunduğumuz zaman, ”ailede eğitim” konusunda geçmiş zamanlara göre avantaj ve dezavantajlarla doludur. Ninelerimiz ve dedelerimiz elektriğin, bilgisayar ve televizyonun olmadığı zamanlarda çoluk çocuğunu etraflarına toplayarak çok rahat bilgi aktarımı ve paylaşımında bulunuyorlarmış. Bizim için ise, aile eğitiminde en zor olan aile fertlerini bir araya getirmek. Akşamları aynı yemek masasında toplanabilmek, aynı salonda oturabilmek…
Aile bireylerinin farklı vakitlerde eve gelmesi, beraber yemek yenmemesi, her bireyin kendi şahsi telefon ya da bilgisayarıyla ayrı bir köşeye çekilmesi aile içi iletişime ve eğitime engel olmaktadır. Zamanımızın bu kadar güç şartları altında öyle bir eğitim seti olmalı ki; aile fertleri belirledikleri özel bir vakitte tüm işlerini bırakıp “ekran başına” değil de kitap başına gelsinler. Bediüzzaman Hazretleri aile reislerine hitaben şöyle diyor: “Her bir adam eğer hanesinde dört beş çoluk çocuğu bulunsa, kendi hanesini küçük bir medrese-i nuriyeye çevirsin.”( Emirdağ Lahikası) İçimizden “peki ya çoluk çocuğu yoksa?” gibi bir soru daha geçer geçmez şöyle devam ediyor: “Eğer yoksa, yalnız ise, çok alâkadar komşularından üç dört zat birleşsin; ve bu heyet bulundukları haneyi küçük bir medrese-i Nuriye ittihaz etsin.” Eğitim halkasının aile’den başlayarak komşulara ve yakın çevreye doğru genişlediğini görüyoruz. Anlıyoruz ki, her hâlükârda her insan bir eğitim faaliyetinin içinde bulunmalı. Bunun ne kadar çok psikolojik ve sosyolojik faydaları olduğunu uzmanlarına sorsak, belki saymakla bitiremezler.
Peki bize o kadar faydası dokunacak olan aile içi eğitim faaliyetini,- bizi onca meşgul eden zamane oyuncakları varken- nasıl gerçekleştirebileceğiz?  Takip ettiğimiz metod Kur’ân ve sünnet, niyetimiz de hâlis olduktan sonra inşallah hanelerimiz birer okul olabilir. En etkili eğitim seti Risale-i Nur Külliyatı her bir alanda başucu kitabı olduğu gibi, kişisel gelişimimizde de Kur’ân ve sünnet ışığında önümüzü aydınlatan bir projektör gibidir. Asr-ı Saadete baktığımızda başta Peygamber Efendimiz (as) olmak üzere sahabe efendilerimiz her akşam aile fertlerini toplayarak hanelerini birer ilim meclisine çevirmişler. Yakın tarihe gelecek olursak, zamanın zor şartları altında kadın, erkek, çoluk-çocuk Risale-i Nurları yazarak çoğaltıyor ve eğitimde bir çığır açılıyor. Matbaanın, elektriğin olmayışı “eğitim” e asla engel olamıyor. Öğrenme ve okuma aşkı gönülden gönüle çağlıyor. Hafızalarda teksir ediliyor.
Anlaşılıyor ki, her zamanın farklı zorluk ve kolaylıkları olmuş. İçinde bulunduğumuz zamanda aile içi eğitimi uygulamakta önemli olan başta aile reisinin sonra diğer üyelerin göstereceği iradedir. Bilhassa evin reisi olan baba, işten çıkınca başka yerlerde vakit kaybetmeden evine dönmeli, çoluk çocuğunu etrafında toplayabilmelidir. Düşünün ki, bir müdür iş yerine her gün geç geliyorsa, zamanla “nasıl olsa müdür geç geliyor” diye personelde de bir lakaydlık görülecektir. Baba da, akşamları evine zamanında gelmiyorsa yarın öbür gün çocuğunun da eve geç gelmesini hiç yadırgamasın.
Aile fertleri bu eğitim faaliyetlerini bir görev gibi değil de;  bir arada olmak, sohbet etmek için can attıkları bir paylaşım ortamına dönüştürmeliler. Öğrenmeyi böylesi bir keyif ve lezzete dönüştüren tılsımın Risalelerde bulunduğu ise bu güne kadar okuyan kişi sayısınca sabittir. Risale-i Nur okuyan kime sorsanız “evet doğrudur, okudukça huzur bulup, lezzet alıyorum” diyecektir. Risale- i Nurun eğitim methodu öyle etkilidir ki, hem aklı hem kalbi, tatlı dille ikna eder. Suçlamaz, eleştirmez, “azimli, gayretli” gibi teşvikkâr ifadelerle seslenir. Sadece hitab ediş biçimi olarak baktığımızda bile aile içinde birbirimize nasıl davranacağımız ve nasıl konuşacağımızla ilgili birçok dersler vardır. Çocuklarınızı yuvalarınızdan okullara gönderdiğinizde “olumsuz arkadaş ve davranışlar edinir mi?” gibi endişeler yaşamak istemiyorsanız, önce evinizi bir okula çevirin de Risale-i Nur eğitimi ile çocuklarınız en üst seviye ahlak ve bilgi donanımına ulaşsın. Böyle bir donanımla evden çıkan çocuk, dışardaki olumsuzlukların etkisinde kalmaz, tuzaklara düşmez Allahın izniye.
Yeni bir eğitim döneminin başında olmamız hasebiyle okul tercihi konusunda kafa yoran veliler; birazda “aile okulu” ve “aile içi eğitim” konusunu gündemlerine alsalar eğitim adına çok daha önemli bir adım atılmış olur.
Okunma Sayısı: 1431
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı