"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Herkesin başına açılan en büyük dâvâ

Mehtap Yıldırım Yükselten
16 Ağustos 2018, Perşembe
Dünyanın meseleleri bitmiyor. Ekonomik krizler, iç ve dış savaşlar, açlıktan ölenler, zulüm gören masumlar, dökülen kanlar, akan gözyaşları, ahirete kalan hesaplar…

Bütün bu dertlere “Dünyada bir misafir gibi ol” sözünü hayatımıza geçirebildiğimiz ölçüde mukavemet kazanıyoruz. Yani “Asıl yurdumuz ahirettir” gerçeğini hatırımızda tutabildiğimiz kadar sorunların üstesinden gelebiliyoruz. 

Bediüzzaman Said Nursî “Asıl musîbet dine gelen musîbettir” der ve Risale-i Nur’un bir çok yerinde, en mühim meselenin “İman kurtarmak” ve “Ebedî saadet” olduğu vurgulanır. İşte en büyük felâket de ebedî saadeti kaybetme tehlikesidir. İnsanın günahlardan aldığı yaralar ve dünya hayatını ahiret hayatına tercih etmesi sonucu yaşadığı maddî ve manevî buhranlardır. Yoksa dolar kurunun artması, her şeye zam gelmesi, kötüye giden ekonomi, işsizliğin çoğalması gibi insanları endişe ve korku içinde bırakan meseleler, ebedî hayatın yanında bir hiç hükmünde kalır. Hem âyetlerle sabittir ki, rızık taahhüt altındadır. Allah Resulü de (asm): “Ben sizin için fakirlikten değil, mal çoğaltma yarışından korkuyorum. Ben sizin hatâ yapmanızdan değil, kötülüğü kasten yapmanızdan korkuyorum.” buyuruyor.1 Demek ki, korkulması gereken asıl mesele fakirlik ya da kıtlık değil de, bazılarının aslan payını kendine almasından dolayı, diğerlerini fakirleştirmesidir. Mal mülk sevdasıyla Allah’ı, ahireti unutmasıdır. Zekâtı, sadakayı vermemesi, böylece fakirin hakkını gasbetmesidir. Dünya saraylarını ve makamlarını Cennet saraylarına ve makamlarına tercih etmesidir. 

Geçmişte, bütün dünyayı etkileyen II. Dünya Savaşı sırasında Bediüzzaman Hazretleri savaş hadisesi ile hiç ilgilenmemiş, gündemi takip etmemiş. Bu duruma hayrette kalanlar, savaşı hiç sormadığını, merak etmediğini, halbuki bir çok âlim ve dindar insanın cami cemaatini bırakıp radyo başına koştuğunu söyleyerek, “Acaba bundan daha büyük bir hadise mi var ya da yaşanan hadiseleri merak etmenin bir zararı mı var?” diye sormuşlar. “Harb-i Umumî” denilen o hadise o kadar şiddetliymiş ki, Üstad “Harb-i umumî’yi gören ihtiyardır”2 demiş. Millet maddî manevî çok acılar çekmiş. İşte, çocukları bile ihtiyarlatan böyle bir hadisenin yaşandığı ortamda sorulan soruya Bediüzzaman Said Nursî şu cevabı veriyor: “Evet, bu Cihan Harbi’nden daha büyük bir hâdise ve bu zemin yüzündeki hâkimiyet-i âmme dâvâsından daha ehemmiyetli bir dâvâ, herkesin ve bilhassa Müslümanların başına öyle bir hâdise ve öyle bir dâvâ açılmış ki, her adam, eğer Alman ve İngiliz kadar kuvveti ve serveti olsa ve aklı da varsa, o tek dâvâyı kazanmak için bilâtereddüt sarf edecek.”

Bu dâvânın ne olduğunu da şu şekilde ifade ediyor: 

“Herkesin, iman mukàbilinde, bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlarla müzeyyen ve bâki ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek dâvâsı başına açılmış. Eğer iman vesikasını sağlam elde etmezse kaybedecek. Ve bu asırda, maddiyyunluk tâunuyla çoklar o dâvâsını kaybediyor. Hattâ bir ehl-i keşif ve tahkik, bir yerde kırk vefiyattan yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş; ötekiler kaybetmişler. Acaba bu kaybettiği dâvânın yerini, bütün dünya saltanatı o adama verilse doldurabilir mi?” 3

Demek ki, dünyanın meseleleri ne kadar büyük de olsa, dünya fani olduğu için onlar da fanidir. Bu dünyadaki en mühim vazife ve en önemli hadise her birimizin başına açılan o “tek dâvâ”yı kazanmaktır. 

Öyle ise, bu kısa ve kıymettar ömrü lüzumlu işlerde kullanarak bâkileştirmeli, mâlâyani işlerle vakit kaybetmemeliyiz. 

  Unutulmamalı ki, “Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur. Derdi ahiret olanın dünya da peşinden gelir.”

 Dipnotlar:

1- Camiussağir – 7801.

2- Yirmi altıncı Lem’a.

3- 11. Şuâ 4. mesele.

Okunma Sayısı: 1770
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı