"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kimse ölmese ne olurdu?

Mehtap Yıldırım Yükselten
12 Nisan 2018, Perşembe
Jose Saramago adlı yazar “Ölüm bir varmış bir yokmuş” isimli kitabında, hayalen ölümün olmadığını düşünür.

Adı bilinmeyen bir ülkede beklenmeyen bir durum meydana gelir ve ölüm artık yoktur. Hiç kimse ölmez. Ülkeye yayılan dalga dalga sevinç bir süre sonra yerini hayal kırıklığına ve içinden çıkılmaz sorunlara bırakır. Ölüm yoktur; ama zaman devam ettiği için sonsuz bir yaşlılık başlar. Ailelerden devlete, devletten kiliseye, sağlık kurumlarından cenaze hizmetlerine, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır. Ölüm ortadan kalkınca, diriliş umudu da ortadan kalkar. Diriliş umudunun olmayışı da dini inançları ortadan kaldırır. Hastanelerde yatan hasta sayısı sürekli artış gösterir ve hastane yöneticileri zor durumda kalır. Yaşlılarının sevimsiz hallerine sabrı kalmayan aileler soluğu huzurevlerinde alır; ancak talep fazlalığından huzurevleri de zor durumdadır. Sigorta şirketleri, bakanlıklar, basın yayın organlarına açıklama yapar: “Eğer tekrar ölmeyi beceremezsek geleceğimiz karanlık.”

Bütün bunlar hayalî bir kurgu olsa da, ölümün dünya hayatının devamı için bir gereklilik ve denge unsuru olduğu gerçektir. Hepimiz için yakınlarımızın ve kendimizin ölümü başımıza gelebilecek en kötü hâl olarak düşünülür; fakat hakikatte öyle değildir.

“Mevt dahi hayat gibi mahlûktur; hem bir nimettir.”1 Yani ölüm de, hayat kadar planlı bir intizam dairesi içindedir. Başıboş bir fiil değildir. Askere alınmak nasıl belli kurallarla gerçekleşiyorsa, askerlikten terhis olmak da intizam ve belli kurallarla oluyor. Bir hâlin bitip, başka bir hâlin başlangıcıdır ölüm. Meselâ, bir meyveyi yediğimizde artık o meyve ortadan kalkıyor, midemizde ölmüş oluyor; ancak, hakikatte hayatı daha güzel bir şekilde, insanın bedeninde vitamin ve hücre olarak devam ediyor. Toprak altına giren bir çekirdeğin ağaç olarak çok güzel bir şekilde hayata başlaması gösteriyor ki, kâinatın en değerli canlısı insanın toprak altına girmesi de, yeni ve ebedî bir hayatı netice verecektir. Böylece mevt yani ölüm bir mahlûk ve nimet oluyor.

Peki ya yazar Jose Saramago’nun romanındaki gibi kimse ölmeseydi? O zaman da, nimet yerine hayatı zorlaştıran, yaşanmaz hâle getiren bir külfet olurdu. Biz bu hâli aklen daha iyi anlayalım diye Bediüzzaman Hazretleri şu örneği verir: ”Meselâ, sana ıztırap veren pek ihtiyar olmuş peder ve validenle beraber, ceddin cedleri, sefalet-i halleriyle senin önünde şimdi bulunsaydı, hayat ne kadar nikmet, mevt ne kadar nimet olduğunu bilecektin.” 2

İbni Sina ise meseleye bir başka açıdan bakar ve şunları söyler: “Yeryüzünün hacmi ve kapasitesi belli. Ölmeselerdi bu kadar insan nasıl sığarlardı? Birbirine bitişik ve sımsıkı durmaları halinde bile dünyaya sığmazlardı. O kadar insana barınacak ne bir yer, ne ekip biçecek arazi ve ne de gezecek yer kalırdı.” 3

Ölüm, hem kabirde bizi bekleyen dost ve yakınlara kavuşmak için bir nimettir, hem de çekilmez hâle gelen dünya işlerine dayanacak gücü kalmayan yaşlı, hasta bedenin kurtuluşu, hem de dünyada kalanların zor durumda kalmaması için bir nimettir.

Kaynakça:

1. Mektubat s. 13.

2. Mektubat s. 14.

3. Ölüm Korkusundan Kurtuluş Risalesi s. 21.

Okunma Sayısı: 4441
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı