"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meryem Tortuk’un ardından…

Mehtap Yıldırım Yükselten
06 Mayıs 2018, Pazar
Yeni Asya dergiler grubunda çalışmaya başladığım iki bin dokuz yılında, Meryem Tortuk ablayı da daha yakından tanımıştım.

Hastalığını bilirdim, ama “kanser” teşhisinden sonra aradan yıllar geçince, bu hastalığı yendiğini ya da yeneceğini düşünürdüm. O da bize öyle hissettirirdi. Güne neşe içinde başlardı. Cıvıl cıvıl bir sesi vardı. Çoğu zaman gülerdi ya da gülümserdi. Hastalığından hiç şikâyet etmezdi ve hep “iyi olacağım inşallah” derdi. Beslenmede tabiî gıdaları tercih ederdi. Bazen Hatay’dan getirdiği yiyeceklerden oluşan küçük bir kahvaltı masası hazırlardı iş yerinde bize. Çalışan diğer arkadaşları da çağırırdı. Hatay’ın dağ kekiğinden zahter salatası, içinde ceviz parçaları olan pekmez, zeytin, peynir… İkramda bulunmayı çok severdi. Aslında onun en büyük ikramı da güler yüzü ve samimiyeti idi. Çok şefkatliydi. Kimseye kıyamazdı. Herkese karşı sevgi ve iyi niyet beslerdi.

Rahmetli annesini de aynı hastalıktan ahirete yolcu ettiğini anlatırdı. Birçok gece annesini rüyasında gördüğünü söylerdi. “Anneciğimi hep yanımda hissediyorum” derdi. Masasında daima Kur’ân-ı Kerîm’i bulunurdu. Açıp okuduğunda ferahladığını söylerdi.

Onun boş durduğu an yoktu. Hep hayalleri, idealleri vardı. Mesleğinin ve yazılarının dışında; bir üniversite daha okur, hem KPSS’ye, TOFFLE’a, ALES’e çalışırdı. Yüksek Lisans ideali vardı. Yayın Kurulu toplantılarımızda aktif rol oynardı. Çok defa konular, onun fikirleri etrafında şekillenirdi. O konuşurken hayranlıkla dinlerdim. Meseleleri derinlemesine tahlil eden bir bilge gibi konuşurdu.

Birkaç kez evimizde misafirimiz oldu. Bir daha da yüz yüze görüşmek nasip olmadı. Telefonda görüşürdük zaman zaman. Bir ara Hatay’a yerleştiğini söylemişti. Kimseye yük olmak istemezdi. Bir gün sevinçle artık kendi evini aldığını söylemişti. Bana memleketinin manzaralarını anlatırdı. Onun hayalleri ve yapacakları bitmiyordu. En son KPSS’yi kazanıp memur olarak tekrar İstanbul’a dönmüştü.

Bir gün aramızdan ayrılacağını hiç düşünmezdim. O kadar pozitifti ki, iyileşeceğini ve uzun yıllar yaşayacağını düşünürdüm. Ancak, bundan iki yıl önce yine bir Mayıs ayında onun vefat haberini aldık. Onunla hiç vedalaşma ya da helâlleşme konuşmamız olmadı. Hem bunun için hem de, onu dünya gözüyle bir kez daha göremediğim için çok üzüldüm. En tuhafı da, ben onu hâlâ yaşıyor gibi düşünüyorum. Yine memleketinde ya da uzakta bir yerde gibi. Öyle ki, telefon rehberimden numarasını hiç silmedim. Silemedim. Onu çok özlediğim zamanlar aradım. “Aradığınız kişiye ulaşılamıyor” sesini duysam da, onun, benim onu aradığımı biliyor olacağını düşünerek aradım. Hayalimde sohbet ettim.

Onun hakkında yazmak bana çok zor ve ağır geldiği için, istesem de yazamamıştım bugüne kadar. Nasip bugüneymiş. Biz onu göremesek de, onun bizi gördüğünü, hatta bu yazdıklarımı da okuduğunu hissediyorum. Artık hastalıklı bedeninden kurtulup, ölümün olmadığı serbest, hür bir hayata kavuştu. Allah ona Cennet manzaraları seyrettirsin, Cenneti ile müjdelesin. Vefatının ikinci sene-i devriyesinde onu rahmetle ve duâlarla anıyoruz.

(Bizim Aile dergisinin Mayıs 2018 sayısından alınmıştır.)

Etiketler: meryem tortuk
Okunma Sayısı: 7623
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cengiz

    7.5.2018 00:16:38

    Ne güzel bir yazı. Bütün haberler filan şöyle dursun. İşte asıl haber, asıl büyük olay burada. Allah bizleri gafletten kurtarsın, âmin.

  • Sefer akgul

    6.5.2018 23:33:29

    Allah rahmet eylesin..Çok hüzün verici bir kayıptı.İyi ki akiret var

  • çetin acar

    6.5.2018 10:49:31

    allah rahmet eylesin, hayatını hizmete adamış nurlu bir hanımefendi, mekanı cennet olsun. çok güzel duygulu, içten bir tasvir olmuş. muhakkak okumuştur. tebrik ederim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı