"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meselemiz ihlâsı kazanmak olmalı

Meral DEMİRDÖĞMEZ
09 Nisan 2017, Pazar
Üstad Hazretleri’nin “Bu lem’a laakal her on beş günde bir okunmalı” dediği, İhlâs Risalesini, (21. Lem’a) Mersin Yeni Asya hanım okuyucuları haftada bir okuyup, mütalâa ediyor, hayata geçirme noktasında gayret gösteriyorlar, elhamdülillah.

NEDEN İHLÂS RİSALESİ?

Çünkü; Risalenin giriş kısmında Üstad Hazretleri’nin çizdiği tablo, tam da bu zamanda, ihlâsı elde etmenin ne derece ehemmiyetli olduğuna parmak basıyor.

Evet, zaman müthiş, düşmanlar dehşetli, tazyikat şiddetli ve bid’alar her yerden hücum ediyor. Zahirde karanlık bir tablo, fakat hakikatte, zamana da, düşmanlara da, baskı ve bid’alara da karşı koyacak bir kuvvetimiz var; o da İlâhî kanunların işleyişini kendi lehine çeviren mutlak kuvvet; ihlâs kuvveti!

Dolayısıyla ümitsizliğe düşmemek, özellikle de iman ve Kur’ân hizmetinde bütün kuvvetimizle ihlâsı kazanmaya ve İhlâs sırrını zerrelerimize kadar yerleştirmeye çalışmak, en birinci vazife olmalı. Evet vazife ağır, kuvvetimiz az, fakat Cenâb-ı Hak bu vazifeyi ihsan ve ikram eseri olarak bize bahşetmiş. Bize düşen de o vazifenin ağırlığında ezilmek değil, ihlâsı kazanmak, muhafaza etmek, ihlâs kuvvetiyle mânileri def etmek, aynı zamanda nefs-i emmareye de itimad etmemek.

İçinde bulunduğumuz sıkıntılı günleri göz önünde bulundurursak, biraz özeleştiri yapmak, şahs-ı mânevinin ruhu olan ihlâsa zıt hareket edip etmediğimizi vicdanlarımızda tartmak lâzım. Çünkü şahs-ı manevinin hayatı ve devamı ancak bedeni oluşturan şahısların ihlâs ve samimiyeti iledir. Şayet, şahs-ı manevinin bünyesinde bulunan; akıl kalbe, kalp basirete, basiret vicdana muhalefet etse, o vakit, şahs-ı manevinin düzeni bozulur, hayatı da söner.

Bu sebeple, her bir Nur Talebesi; hakikî uhuvvet ile, hakikî ittihat ve tesanüd ile aynı çizgide omuz omuza verip, sırrı ihlâsı kazanmaya muhtaç ve mecburdur.

Şu zamanda meselemiz; dünyevî muvaffakiyet ya da siyaset cereyanları değil, ihlâsı kazanmak veya kaybetmek meselesidir.

Üstad Hazretleri; ihlâsı kazanmak ve muhafaza etmek için “şu düsturlar rehberiniz olsun“ diyor. Kardeşlerle yaptığımız müzakereli dersten âcizane çıkardığımız düsturları sizlerle de paylaşmak isterim. Hayatımıza geçirebilmek temennisiyle…

İhlâs kuvvetine dayanmak.

İhlâsı kıracak sebeplerden, yılandan akrepten çekindiğimiz gibi çekinmek.

Her bir amelde Rıza-i İlâhiyi gözetmek.

Kardeşini tenkid etmemek.

Onların üstünde faziletfüruşluk yapmamak.

Gıpta damarını tahrik etmemek.

Kardeşlerin kusurlarını kendimizde bilip, duâ etmek.

Birbiriyle rekabet içinde olmamak.

Birbirinin önüne geçmeye çalışmamak.

Hizmette şevkini kırıp, tembelliğe atmamak.

Birbirine hizmette yardım etmek.

Tesanüd ve ittifakla ihlâsı kazanmaya çalışmak.

Maksatta ve vazifede aynı çizgide olmak.

Enaniyetten sıyrılıp, ifrat ve tefrite girmeden, ittifakı sağlamak.

Şahs-ı manevinin manevî kıymet ve kuvvetine ihlâssızlıkla zarar vermemek.

Bütün kuvveti ihlâsta ve hakta bilmek.

Her an nefisle mücadele halinde olmak.

Nefsi okşayan, şan, şeref ve riyadan, maddî manevî menfaatten uzak durmak.

İhlâsa binaen, Hz. Ali (ra) ve Hz. Gavsı Azam’ın (ks), müjde ve iltifatlarına lâyık olmaya çalışmak.

Kardeşini kendi nefsine; şerefte, makamda, teveccühde, maddî menfaatte, tercih etmek.

Kardeşlerin meziyetlerini ve faziletlerini kendimizde tasavvur edip, şükretmek.

Tefani sırrıyla, kardeşlerde fâni olmak.

Şahsiyetini, kardeşlerin şahs-ı maneviyesi içinde eritmek.

Kardeşlerine karşı ihlâs, samimiyet ve fedakârlığı muhafaza etmek.

Kardeşini kendine bir mürşit, bir ikaz edici ve yardımcı olarak görmek.

Hılletin esası olan, en yakın dost, en fedakâr arkadaş, en güzel takdir edici yoldaş, en civanmert kardeş olmayı, hedef edinmek.

Cadde-i Kübra-i Kur’âniye olan şu mesleğimizden ayrılmamak.

Allah’ım, İhlâs Sûresi’nin hakkı için bizi kendi iradesiyle ihlâslı olan ve Senin ihlâslı kıldığın kullarından eyle. Amin...

Bu hakikatlerle hayatımızı nurlandıran, Üstadımızı da rahmetle anıyorum.

Not: 48 yıldır aynı çizgide, taviz vermeden, ihlâsla hizmet eden Yeni Asya camiasını ve gazetemizin yazarlarını tebrik eder, Cenâb-ı Hak’tan muhafaza ve muvaffak olmalarını temenni ederim.

Okunma Sayısı: 2082
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı