Yani Dünya uzayda ise ve biz de Dünya’da yaşıyorsak bu tümevarıma ulaşabiliriz. Ama en güzeli de Stephan Hawking’in bunu söyleyebilmesi, bilgisayar ekranından bile konuşsa da hayatını kaplayan hastalığını bir kenara bırakarak, sadece beyin fonksiyonları çalışır bir vaziyette hayatına devam etmesiydi. 

Bizim hikâyemizin kahramanının bir işi yoktu. Hiç parası olmadığı için hayatında gün geçtikçe artan problemler yaşıyordu. Bu durum onun için büyük bir sorun olmaya başlamıştı. Dışarıya çağıran arkadaşlarını reddediyor ve kendi kurduğu karamsar dünyasında yaşıyordu. Karamsarlık hayatını etkiliyor ve onu içten içe kemiriyordu.

En sonunda bir psikiyatriste gitmeye karar verdi. Böylece onun kandisine yardımcı olabileceğine inanmıştı. Yani ilâçlardan medet ummaya başlamıştı.

Ertesi gün gitti psikiyatriste ve sıranın ona gelmesini bekliyordu. Sıra ona gelince derin bir nefes aldı ve içeriye girdi. Sırasıyla sıkıntılarını anlattı. Karşısındaki kişi onu sabırla dinliyordu ve istediği gibi ona ilâç yazıyordu. Bu ilâç ile unutacağını sanıyordu ve mutlu olmuştu.

Doktordan reçeteyi aldığı esnada; “Sabah vakitlerinde gelen bir genç adam vardı. Hastalığından dolayı engelli olma durumu yüzde doksan. Bana halinden şikâyet etmeyerek bana ‘Hayallerim var benim ve okulumu devam ettirmek istiyorum, ama hastalığım aklıma gelince her türlü hayalim kayboluyor. Bana bu panik olarak beni depresyona çeken düşüncelerim ile ilgili bir şeyler tavsiye eder misiniz?’ dedi. Şimdi siz işiniz olmadığı için kendi sağlığınızı bozmak istiyorsunuz. Bu ilâçlar sizin için bir çare değil.”

Reçeteyi doktora geri verdi. “Teşekkür ederim, ben çabalamaya karar verdim” diyerek üzüldüğü şeyin pişmanlığı ile hastahaneden ayrıldı. 

İşte Cenâb-ı Allah her insana farklı imtihanlar verir. Kimisi çabucak pes eder kimisi çabalamayı tercih eder. Stephan Hawking’den bahsetme sebebimiz ise o, hastalığının her türlü zorluğuna rağmen; gösterdiği çabalarla unutulmayacak birisiydi. Bugünlerde çalışıp çabalamak denildiğinde aklıma gelen ve ALS hastalığı ile büyük bir bilim adamı olan Hawking’i bu konuda takdire lâyık görüyorum...