"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Firak ve kavuşma

Merve İRİYARI
26 Temmuz 2015, Pazar
İnsan dünyaya geldiği zaman yanında anne ve babası olur. Bazen de ablası ya da abisi. Onu ilk karşılayan bu kişilerdir.

Aylar ayları kovalar. Sonra aylar birleşir yıllar olur. Yıllar geçer ve o bebek büyür. Büyürken artık yanında başkaları da vardır. Sıra diğer mısraya gelir; büyüdüm çocuk oldum arkadaşlar buldum, bilirsiniz ilk çocukluk telâşı.

Sonra yıllar çocukları da büyütür. Artık genç olur o çocuk. Deli olan kanlar, hızlı çarpan yürekler, eğilme mevsimleri geçmiş ağaçlar olur her çocuk. Ya savrulur durur ya da duracak bir yer bulur. Şu mısra gelir sırasını geciktirmeden; delikanlı olunca savrulup durdum, sonunda sığınacak bir dost buldum. Fırtınalı, rüzgârlı zamanlardan kurtuldum, hiç dinmedi içimdeki bu duygu savaşı…

Çok savrulur insan, bazen öyle savrulur ki toplayamaz Denizler gibi Ayhanlar gibi. Bazısı kaybeder, bazısı bir şekilde kurtulur. Bazısı suların derinliklerinde kaybolur iken, bazısı bileklerinden akan kan ile kurtulur.

Neler duyar bu dünyada kulaklarımız, ne adlar ezberler, ama bazıları hiç silinmez. Silinmeyen isimler bir şekilde bizi etkiler. Etki iyi olsun, kötü olsun hiç fark etmez. Özellikle genç iken duyulan isimler hiçbir zaman unutulmaz. Çünkü genç onu beynine kazır.

İşte bu isimlerden birisi benim için Halil Uslu Amca olmuştur. Amcam olmadığı için ben gerçekten saygı duyduğum kişilere amca derim. Öyle ki onlar yazıları ile kalplerimizi toplarken beynim de onları amca olarak kodlar ki hiçbir zaman unutmasın. İşte ben semboller ile dünya kuruyorum kendime. Benim manevî bir çok amcam vardır. Çünkü babam kimseden kardeşlik görmeyince dört elle sarılır daha yeni tanıdığı bu kişilere “Abi” der ve bu yüzden hepsi benim amcam olur.

Kime kalmış bu dünya inanın ki bize de kalmaz, ama ismimiz kalır. İsmimiz duyulunca “İyi insandı” denmesi bizi ölümsüzleştirir. Bu yüzden Peygamberimizde (asm) hâlâ yaşar, Üstadımızda…

İşte genç iken bizi toparlayan bu isimler ateşten sözlerimizi gömlek gibi üzerlerine giyerler. Giyerler ki bizi anlayabilsinler. Bundandır unutulmamaları. Onlar bizim için kendilerini ateşe atmaktan çekinmeyen insanlardır. Yeter ki biz bilelim gerçekleri, bizler fark edelim ki öyle yaşayalım diye yazarlar.

Bu yüzdende Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin açtığı bu yoldan yürümeye özen gösterirler ve arkalarında kalanlarda emaneti özen ile taşımaya devam etsin isterler.

Ama bir zaman firak bize elbette olacaktır. Bize vuslat onlara kavuşma. Mevlânâ gibi “Şeb-i Aruz” yaşarlar.

Güle güle git Halil Amca, başta Peygamberimiz (asm) olmak üzere Üstad’a ve Zübeyir Abi’ye komşu ol inşallah. Allah seni salih olan kullarından saysın ve mükafatlandırsın.

Okunma Sayısı: 2541
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı