"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnancı insanı ayakta tutar

Merve İRİYARI
24 Temmuz 2016, Pazar
“İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam…” İsmet Özel’in Amentü’sünde olduğu gibi.

Çünkü bu şiirde kaybettiklerini arayan bir evlâttır artık. Geri dönüş, özünü bulma mücadelesi. Tıpkı bir zaman herkesin yaşadığı öze dönüşü bu satırların içine gizler. Gençliği, delilikleri ve sonra her şeyin sonucunda ulaştığı tek gerçek: Allah. Çünkü her yolun sonunda insanların ulaşacağı Allah’tır.

Allah, herkese bir kalp vermiştir. Kalbin görevi sadece maddî bedenimize kan pompalamak değildi. Eğer böyle olsaydı; insanlar sun’î kalple de yaşayabilirdi. Yaşadıklarımız eğer sol tarafımızı acıtıyorsa, içini yaralıyorsa ve siz bunu hissediyorsanız, o zaman sizin kalbiniz sadece bir organ değildir, duygularınızı paylaştığınız sırdaşınızdır. Ve bizi diğer yaratılanlardan ayıran da bu özelliğimizdir.

Acılarımı bazen çuvala doldurup uçurumdan aşağıya atmak isterim. Atınca onlardan tamamen kurtulacağımı hissederim. Sonra onları hatırlayınca uçurumdan atmanın da bir faydası olmayacağını anlarım. Hayatımızdaki acılar bizi şekillendirirken, biz de onlarla yaşamayı öğreniriz. Yani ben bunu öğrendim. Acılarımız, öğretmenlerimiz olur. Aldığımız kararlar bizi bir bilinmeze götürürken; acılar yolumuzu kesse de acılarla birlikte yaşamak gerekiyormuş.

Acılar insanları tanımanıza da sebep olur. Acı insanı en şerefli de yapar, en kötü de yapar. İşte kalp bunların şahidi olur. Kötü bir insanın kalbi yok gibidir. Çünkü acı bilmez, üzüntü bilmez. Ama iyi insanın kalbi her zaman acıyı ve üzüntüyü içinde taşır. Onun isteği bir an önce Allah’a kavuşmaktır. Çünkü bu dünya ona çok ağır gelir.

Sonra bir gün yoluna çıkan birisi onun üzüntülerini sevince çevirir. Umut, bazen bir doktordur, bazen de okuduğu bir kitap. Ama umudu ona rehber olunca hayatı kolaylaşır. Umudu ile yoluna devam eder. Ve her kalbin umudu içinde taşıdığı imanıdır. Bahtiyar olur ki Allah’a ulaşmıştır. Ve artık o gerçekten de eşref-i mahlûkat olmuştur.

İman, insanı gerçekten insan eder, hatta kalbindeki tahtına da sultan. İşte kalbi iman ile güçlenip, İman ile amel etmeye başlayınca çözülmeyenler çözülüverir. Çünkü her dinde bir öz vardır: “İnanç” Bugün Güney Kore’de bu inancı arıyor, Afrika ülkeleri de. İnsanlık Yaratıcısını arıyor, çünkü bu arayış insanı ayakta tutuyor. Tıpkı bizi tuttuğu gibi.

Okunma Sayısı: 1738
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı