"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Karanlık

Merve İRİYARI
30 Ekim 2016, Pazar
Dehlizler hep karanlıktır. İçine bakıldığı zaman ya akan pis suyun kirli rengini görürsünüz ya da zeminin kirlerle oluşan siyah rengini.

Dehlizler, umutsuzluğun yoludur sanki. Kara delik diye eskiden onlardan korkardım. Sanki içine girsem beni çekecek bir canavar vardı. Ama içimde bir merakta vardı. O delikte ne var? Bu yüzden de içlerine bakardım ve merakımı susturmaya çalışırdım.

Bir gün, önümdeki dehlizin içerisine baktığımda bir çift parlayan göz gördüm. Birden korktum, yıllardır hayalini kurduğum canavar sonunda beni görmeye mi gelmişti? Hem korkuyordum hem de yakınlaşıyordum. Yakınlaştıkça onu daha iyi görebiliyordum. Bu bir kuştu. Oraya nasıl girmişti? Ne yapıyordu?

İlk önce, “kendisi çıkar, nereden girdiyse oradan döner” dedim ve arkamı dönüp ilerledim, ama bir taraftan da “ya çıkamazsa” diye merak ettim. Geri döndüm, küçük kuş aynı yerde umutsuzca boncuk boncuk bakıyordu. Demir ızgarayı kaldırmaya çalışsam da yapamadım. Yardım istedim ve hayvanseven insanlarla çıkardık. Yaralıydı, üzeri kirliydi. Ama çok sevimliydi.

Karanlık insana kötü hayaller kurduruyor. Üstadın dediği gibi, el fenerini kırarak güneş ışığı altında baksak, canavar zannettiklerimizin aslında canavar olmadıklarını, insanın zihninde oluşturduğu birer kaygıdan meydana geldiğini anlarız. O büyük bir faredir diyerek gitseydim, o kuşun hakkında sû-î zan yapmış olacaktım. Onu zararlı bir canlı sayarak belki de ölmesine sebep olacaktım. O an anladım ki görevim ona yardım etmekti ve ben de yapmaya çalıştım.

Karanlık çok korkutucu; içinde karanlık hayalleri taşıyor. Bu yüzden karanlığı hiç sevmiyorum. Ama karanlığı aydınlatmak yine bizim elimizde. Küçük bir elektrik düğmesine dokunduğumuzda etrafımızı aydınlatabilmek bizim elimizde. Ya da kalbimizdeki karanlığı aydınlatmak da bizim elimizde. Kalbimizdeki aynayı ışığa tutmak.

Karanlık, her zaman korkutucudur. Meselâ tarihin karanlık sayfaları, karanlık odalarda yaşananlar, Guantanamo’nun karanlık mahzenleri, karanlık maskeler… Ama ışık öyle birşeydir ki prizmadan geçince yedi renge dönüşür. Işık insana ulaşınca kâinatı gösterir. Işık şeffaftır, gizli değildir, ürkütücü değildir. Gece lambaları nasıl karanlığı aydınlatıyorsa; biz de kendi karanlığımızı aydınlatmalıyız. Bunu da sadece İman ile yapabiliriz. 

Karanlık, kötüdür tıpkı cahiliyye devri gibi. Ama aydınlık herşeydir. Biz de sadece Peygamber Efendimiz (asm) ve Kur’ân-ı Kerîm ile aydınlanabiliriz.

Okunma Sayısı: 1429
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı