"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Buluşmalarımızı farklılaştırmayalım; farklılıklarımızı buluşturalım!

Mikail YAPRAK
19 Mayıs 2016, Perşembe
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Almanya’nın da dahil olduğu Avrupa’nın “iki” olduğunu en veciz ve en hakikatlı tesbitlerle ortaya koyar.

Her alanda hem müsbet, hem de menfîce varlık gösteren bugünün Avrupa’sında Almanya’nın menfîden müsbete doğru hamleler yapacağının ipuçlarını, yine Risale­i Nur’un satır aralarında bulmak mümkündür.

Bilhassa Hz. İsa ve Deccal meselesinde, Harb­i Umumî tahlilinde ve “Bahtiyar Almanlar” tabirinde, Almanlara has bir mazhariyete işaretler vardır.

Türkiye gibi; coğrafî, tarihî ve stratejik önemi haiz bir ülkeye müsbet Avrupa’nın bigâne ve kayıtsız kalacağı düşünülemeyeceği gibi, Türkiye’nin de Avrupa ile diyaloğunu ve bilhassa Almanya ile her alandaki münasebetlerini canlı ve gelişmeye açık tutma durumunda olduğu hiçbir zaman gözardı edilemeyecek ve asla yabana atılamayacak bir hadisedir.

Bir tek farklılıkların buluşması ve buluşturulması meselesinde bile Avrupa ile diyaloğun zarureti gün gibi ortadadır.

Farklılıkların buluşması aslında fıtrîdir, Sonsuz Kudret Sahibi’nin kâinatta cari olan kanunudur. Teklikten çokluğa inkılâbın nihayetinde yine tekliğe dönüş vardır. Çekirdeği ağaca dönüştüren Kudret, aynı çekirdeği, neticesi olan meyvenin kalbine yerleştiriyor.

Yaratılış kanununda var olan, aslına rücû etme her alanda kendini gösteriyor. Bu kanundan, hiçbir varlık kendini azade ve kayıtsız tutamaz.

Ferdî ve içtimaî bünyede farklılıkları buluşturup kaynaştıran en mühim bir unsur da dindir. Kur’ân ve Nübüvvet yoludur.

Hayatı, her alanda bir yardımlaşma olarak vaz eden vahiy ve nebevî irşad nerede; Batı kaynaklı, ayrıştıran, başkalaştıran ve ötekileştiren “dinsiz” felsefe nerede?

Üstad diyor: “Bu âhir zaman çok çalkalanıyor, bu fitne­i âhir zaman acib şeyler doğuracağını ihsas ediyor.” (Barla Lâhikası, 540)

Bu ahirzamanda tevhid bayrağını dalgalandıran ve nübüvvet silsilesini temsil eden en önemli bir unsur Risale­i Nur’dur. Hak ve hakikata vasıl olma azminde olan Nur şakirdlerinin en önemli misyonlarından biri de farklılıkları buluşturmak ve ayrılıkları ittifaka dönüştürmek olmalıdır.

Ki, bunun bir nümunesini geçen hafta sonunda Almanya’da yaşamış olduk. Saymakla bitmeyen farklılıkların farklı bir ülkede, (Üstâd’ın tabiriyle) Hıristiyan şevketi dairesinde nasıl harmanlandığını hayranlıkla doya doya izledik. Farklı coğrafyalardan farklı simalar; işler ayrı, başlar ayrı, yaşlar ayrı. Ama bu ayrılıkta gayrılık yok.

Altmış civarında ilim, irfan ve fikir yolcularının, tebliğlerini masa çalışmaları marifetiyle harmanlamaları ve “doğru İslâmiyet” ile buluşturmaları. Sonra salonu dolduran sakin ve meraklı kalabalığa hülâsa olarak takdim etmeleri.

Burada göze çarpan bir farklılık da, iki farklı formatın buluşmasıydı. “Üstâdı Anma“ formatındaki panel ile, Risale­i Nur kongresi formatı aynı mevzu ve mâna etrafında buluşuyordu. Aradaki musıkî ziyafeti de, bu buluşmanın peşin mükâfatı oldu.

Haydi öyleyse, bölenlere, ayrıştıranlara ve ötekileştirenlere inad, ittifak ve ittihada çalışalım.

Buluşmalarımızı farklılaştırmayalım; farklılıklarımızı buluşturalım!

Okunma Sayısı: 1622
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • TİMURLENK BOZKURT

    25.5.2016 17:26:48

    SELQMUN ALEYKUM. ŞÜKÜR OLSUN GÖRÜŞTÜRENE

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı