"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale okuyanlar, hal ve gidişatı da Nur’un gözüyle okumayınca

Mikail YAPRAK
17 Ocak 2019, Perşembe
Bu Ahirzamanın fitne ve fesadı içinde iman ve istikametin korunabilmesi açısından, Risale-i Nurlara olan ihtiyaç; havaya, suya ve gıdaya olan ihtiyaç kadardır.

Kâinatın ve dinin Sahibi Zülcelâl Hazretleri, Said kuluna Kâinatı ve Kur’an’ı okuyarak yazmayı nasip ettiği Risaleler elbette ki okunmak içindir, okumamız içindir.

Fakat Risalelerin okunması, anlaşılmasına çalışılması kadar mühim olan bir şey daha var ki, o da Risale-i Nur gözüyle hal ve gidişatı okuyabilmek ve ona göre vaziyet alabilmektir.

Halbûki içtimaî ve siyasî hal ve gidişatı Nur’un gözüyle okuma hususundaki karnemiz karardıkça kararıyor. 

Yeni Asya’nın bu sahaya sadık kalması; umumî uyumsuzluktan hasıl olan vahameti bertaraf etmeye yetmiyor. Yani beşerî, dünyevî ve uhrevî hal ve gidişatımızı Risale-i Nur zaviyesinden okuyabilmede sıkıntı ve arıza azalmıyor, artıyor.

İçtimaî meselelerin sindirile sindirile okunup idrak edilmesinden, hakikatlerle yüzleşilmesinden âdeta korkuluyor.

Sathî nazarlarla Risalelerden kendilerine göre çıkardıkları yerli-yersiz fetvalara sığınıp cereyanların cazibesine kapılıp gitmek daha kolay geliyor.

Belki de Nur’un beyanat ve tenvirlerine bile bile aykırı düşmektense, vurdum duymaz bir eda ile, mezarlıkta türkü söylercesine yol almak bazılarına daha ehven geliyor. 

Risalelerdeki tevhid, nübüvvet, haşir ve ibadet meselelerini herkes derecesine göre zaten anlıyor ve dersini alıyor. Anlama dereceleri farklı da olsa ihtilâfa sebebiyet vermiyor. İstifade noktasında herkes hakkına razı oluyor. Asıl ihtilâf, içtimaî-siyasî meseleleri anlama ve kavramada ortaya çıkıyor. Bu ihtilâfı da, “Ümmetimin ihtilâfı rahmettir” hâdis-i şerifindeki mânaya hamledemiyoruz.

Zira müsbet bir ihtilâf değil.

Tahribata yol açıyor. 

Risale-i Nur’un omuzlarımıza yüklediği; din, vatan ve millet namına olan vazifeler lâyıkıyla yerine getirilmemiş oluyor. Böylece din de, vatan da, millet de zarar görüyor. Telâfisi gittikçe zorlaşan tahribat, yıkım ve gerileme meydana geliyor. Hal-i âlem buna şahittir.

Üçüncü Said döneminde bizzat Üstâd’ın nezaretiyle ve vaziyet aldırmasıyla içtimaî vazife bihakkın deruhte edildi.

Üstad’ın vefatından ve 1960 ihtilâlinden sonraki dönemde Zübeyr Ağabeyli Nurcuların maharetiyle müstakim çizgi yine devam etti. Neşriyatımıza topyekûn sahip çıkılmasıyla aynı fikir birliği, aynı dikkat ve heyecanla yola devam edildi. 

Lâkin 1980 darbesinin Nurculara da isabet etmesiyle, aynı mânâyı canlı tutma adına yapılan gayretler, sadece belli bir kesimin boynunda kalınca, ancak özü muhafaza ve ağacı yeşil tutmaya münhasır kaldı. 

Elhasıl; Risale okuyanlar, hal ve gidişatı da iyi okuyabilmelidirler. Okumayınca n’olur?

Merak etmeyin, bugünkü halden daha fenası olmaz.

Son zamanlarda sosyal medyada Sungur Ağabeye atfedilen bir söz var ki, Risale-i Nur’un içtimaî hayata tatbiki noktasında bugünkü garip halin resmidir.

Şöyle diyor:

“Risaleleri bin kişi duyar, yüz kişi okur, on kişi anlar, bir kişi istikamette kalır.”

Biz de deriz ki:

İşte o ‘bir’ de, ‘bin’e bedeldir!..

Okunma Sayısı: 4197
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Şevket Paksoy

    17.1.2019 14:57:07

    Harika bir yazı olmuş. Yüreğinize sağlık... Allah size rahmet ve bereket nasip etsin...

  • demokrat

    17.1.2019 09:13:21

    BENCE uzun zamandır beri söylenmesi gerekenleri hülasa eden veciz bir yazı...

  • Osman Yıldırım

    17.1.2019 08:54:36

    Sayın Yaprak; Allah ebeden razı olsun çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Günümüzde herkes Risale i Nurdan kendi istek ve arzusuna uygun fetva çıkarmaktadır. Yani adam darbeden yanaysa bunu Risale i Nura hamletmektedir. Parlementes sistem bir kenara itilip şahıs hegemonyalı tekadam sistemini Risale i Nura hamletmekte ve üstadda bunları savunmaktadır demektedir. Yani bu nasıl garip bir anlayıştır ki Demokrasiyi savunanlarda, diktatörlüğü savunanlarda Risale i Nuru kaynak göstermektedir. Ancak elhamdülillah Yeni Asya hattı vasatı savunarak hep yanlışın karşısında doğrunun yanında olmayı başararak yarım asırdır Risale i Nuru doğru okumaya gayret sarfetmektedir. Sizlerinde çaba ve katkılarıyle elhamdülillah hadiseler doğru okumaya devam edecektir inşallah. Selam ve saygılar.

  • Ali Tam

    17.1.2019 06:55:30

    Risalelerin okundugu yerler, her yer ve genellikle Medreseler insanlarin bu asirda OKSIJEN CADIRI, ARITILMIS AB-I HAYATI en güvenilir güzel kalesi HISN-I HASENIdir. Müslümanlarin AVAM KAMARASINDA Eline tevafuklu Berlin Kur'anini alan.Lisan-i Hal ve Kal ile Su Muciz-ül Beyan'in bu asirdaki en harika tefsiri Risale-i Nur Külliyati biz Müslümanlarda oldugu ve aramizdaki rabita SIMSIKI oldugu zaman BIIZNILLAH KIMSE BIZE GALIP GELEMEZ, Bilakis bu Hakikatler Küfrün belini kirip en güvendigi kalelerini evlerini HASIR SURESI 2. Ayette gectigi misillü hak ile yeksan etmistir. PARLAK ISTIKBAL BIIZNILLAH BIZIMDIR der.

  • Abdullah

    17.1.2019 00:46:38

    Evet,esas sorun Risale gözüyle bakmamaktır.Risale gözü,hadiselerin dört bir yanını gören nurani bir gözlüktür.Belli bir zamane ve hadiseye munhasır değildir.Şumullu,ihatalı bir nazardır.Bu özellikleri itibarı ile insanı yanılmaktan ve yanıltmaktan koruyor.Hem fert ve hemde cemaat olarak içtima-i ve siyasi hayata dair meseleler çok dikkatli okunmalı ve araştırılmalıdır.Bu esas ve temel ölçülere göre hadiseler değerlendirilmeli ve sonuçlar çıkarılmalı ve hayata doğru tatbik edilmelidir.Çizile şablona göre hadiseler oturtulmalıdır.Her neyse bu konuda çok şeyler yazılabilir.Biz sadece konun ehemmiyetine bir işaret yaptık.Tahkik ve araştırmayı erbabı yapar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı