Bebeklerin sevimli jest ve mimikleriyle ciddî mesajlar veren bir ileti, internet ağıyla bize de ulaştı.
Mesajlardan biri, “Eğer hayallerinin gerçekleşmesini istiyorsan fazla uyuma“ şeklindeydi.
Bir kardeşimizin dikkatini, bu mesajların ötesinde ve gölgesinde kalan bir şey çekmiş ve sormuş:
“Bu kadar beyaz ve sarışın bebeğin arasında neden siyah bir bebeğe yer verilmemiş?“
Biz de ona siyah bir çocuğun şiirini köşemizden ulaştıralım ki, gönlü hoş olsun..
Bakınız minik siyahînin yorumu hakikaten düşündürücü:
“Doğduğumda siyahtım.
Büyürken siyahtım.
Güneşe çıktığımda siyahtım.
Korkunca siyahtım.
Hastayken siyahtım..
Öldüğümde hâlâ siyahım…“
“Ve sen beyaz çocuk…
Doğduğunda pembesin.
Büyürken beyazsın.
Güneşe çıktığında kırmızı.
Üşüdüğünde mor.
Korktuğunda sarı.
Hastayken yeşil.
Öldüğünde de grisin.“
“Sen şimdi bana renkli mi diyorsun?
Ömür boyu renk cümbüşüne maruz kalmamak, hep aynı renkte kalabilmek ne güzel.. Varsın bu renk siyah olsun. Şaire, “Bana siyah diyen dilber, Kâbemiz siyah değil mi?” dedirten de bu duygu olsa gerek..
Fikir bazında da aynı renkte kalmayı buna adapte edebilirseniz, ediniz.
Bilhassa renkten renge giren büyüklerimiz, yeni nesillere hiç de iyi örnek teşkil etmiyorlar..