"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Söz Bediüzzaman’ın

Mikail YAPRAK
25 Ağustos 2016, Perşembe
Her meselede olduğu gibi, ülkemizi harab ve bîtab düşürmek emelini güden terörün de kaynağına inilmeli, inleri ve “din”leri tarumar edilmeli.

Elbette “din”lerinden maksat dinsizlikleridir. Dinsizlik ve imansızlık cereyanlarının tahribatı da, dinin ve imanın takviyesiyle önlenebilir.

Bediüzzaman, henüz yirminci asrın başlarında İslâm âleminin ve Türkiye’nin maruz kalacağı tehlikeleri görmüş, kurtuluş reçetelerini de bir “tabib” hassasiyetiyle sunmuştur. “Milletin kalp hastalığı zaaf-ı diyanettir; bunu takviye ile sıhhat bulabilir” dedikten sonra, reçetelerini de komprime hülâsalar halinde sunmuştur.

Türkiye’de ve bütün dünyada kalp hastalıklarını tedavi eden doktorlar, ancak hasta olan bir insanın kalbine bakabilirler. Ama topyekün bir milletin kalp hastalığının tedavisi, ancak Kur’an ve Sünnet’ten sunulan reçetelerle yapılabilir. Rabbimiz Zülcelâl Hazretleri, ahirzamanın bu dehşetli döneminde bu reçeteleri sunmaya, Said Nursî kulunu memur etmişse, buna itiraz etmek kimin haddinedir?

Ama gelin görün ki, böyle haddini bilmezler kanal kanal dolaştırılıp konuşturuluyormuş. Demek ki, TV kanallarına ve gazetemden başka gazetelere bakmamakta haklıymışım.

Memleketin halini, milletin kalp hastalığını; dünyaya dalmış, keyfince gününü gün eden bir kısım zahirperest hoca müsveddeleri mi bilir, yoksa çoluk-çocuk, ev-bark gibi dünya nimetlerinden mahrum kalarak, bütün hayatını milletinin selameti için vakfeden ve bu uğurda her türlü işkenceye, sürgüne, sorgulamalara, idamla yargılanmalara, zehirlenmelere, tecrid ve hapislere katlanarak sabreden, Allah’ın emirlerine ve Resulullah’ın sünnetine harfi harfine riayet eden Bediüzzaman mı bilir?

O Bediüzzaman ki, Emirdağ’da iken, Adliye Vekili (Adalet Bakanı) ve Risale-i Nur’la alâkadar mahkemelerin hakimleriyle bir hasbihalinde hâkim bir eda ile şöyle diyordu:

“Efendiler! Siz, niçin sebepsiz bizimle ve Risale-i Nur’la uğraşıyorsunuz? Kat’iyen size haber veriyorum ki: Ben ve Risale-i Nur, sizinle değil mübareze, belki sizi düşünmek dahi vazifemizin haricindedir. Çünkü, Risale-i Nur ve hakiki şakirtleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden kurtarmaya çalışıyorlar. Şimdi bizimle uğraşanlar, o zaman kabirde elbette toprak oluyorlar.”

Şimdi görüyoruz ki, kabirde toprak olanların nesillleri yine içimizde, yine aramızda. Arif Nihat Asya’nın dediği gibi:

“Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed; Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!”

PKK’nın, büyük ekseriyeti dindar olan Kürtlerle bir bağı olmadığı gibi; IŞİD’in de İslamla asla âlakası olmayıp, İslâm’ın dünyada ve bilhassa Batı’da yayılmasını önlemeğe yönelik, dinsizlikten beslenen materyalist bir proje olduğu aşikârdır.

Bediüzzaman’ın, Adalet Bakanı ve hakimlerle olan hasbihalinin tamamının okunmasını, onun Emirdağ Hayatı’na havale ederek, “cemaat” endeksli yaşanan olaylar sebebiyle bütün cemaatlerin kasten töhmet altında tutulmak istendiği şu günlere ışık tutacak şu ifadelerle noktalayalım:

“Gerçi Risale-i Nur sırf âhirete bakar; gayesi Rıza-yı İlâhî ve imanı kurtarmak ve şakirtlerinin ise, kendilerini ve vatandaşlarını idam-ı ebedîden ve ebedî haps-i münferitten kurtarmaya çalışmaktır. Fakat dünyaya ait ikinci derecede gayet ehemmiyetli bir hizmettir; ve bu millet ve vatanı anarşilik tehlikesinden ve nesl-i âtinin biçareler kısmını dalâlet-i mutlakadan kurtarmaktır. Çünkü bir Müslüman başkasına benzemez. Dini terk edip İslâmiyet seciyesinden çıkan bir Müslim dalâlet-i mutlakaya düşer, anarşist olur, daha idare edilmez.”

Okunma Sayısı: 3300
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdurrahman KOÇAK

    25.8.2016 11:42:12

    İŞİD , PKK , Hormonlama yöntemi ile büyütülen cemaatler,Önü açılan siyasal islamcılar,önü açılan İslami holdingler vs bunların tamamı İslamın önünü kesmek için kullanılan argümanlardır.Bu oyunlara gelmemek gerekiyor ama Kahraman Yeni Asya ve Kahraman okuyucuları bu oyunları bildikleri için etki altında kalmıyorlar...

  • Faruk Beyazıt

    25.8.2016 00:51:08

    Hakikatin gür sesi Yeni Asya,nın yazarları dahi hakikatleri haykırırken dayanakları olan Risale-i Nur ve müellifi Bediüzzaman'dan olunca şaşmaz tespitler,istikameti gösteren gerçekler ruha huzur,geleceğe dair ümit işıldıyorlar.Ne kadar büyük bir nimete mazhar olmuşuz ki,Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.Bu ulvi nimeti bahşettiği gibi,Bu istikamette yaşamak,bu istikamette ölmek nasip olur İnşallah.Allah'ın İnayeti üzerimize olsun.Selamlar ve dualarla...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı