“Bu ülke de en büyük yolsuzluk asgarî ücrettir” diye bir paylaşım görmüştüm.
Buna istinaden artık her partinin bir vaadi söz konusu, ama biz taşeron işçileri olarak asgarî ücretten ziyade bizlere göre hakkımız olan kadroyu konuşmalıyız. Bizler kamuda çalışan işçileriz. Postane, belediye, hastane, üniversite v.b kurumlardayız. Artık bıçak kemiğe dayandı. Bu sistem gün gelecek zaten kendi kendini yiyecek, ama bu sistemi kaldırmayanları da beraberinde götürebilir.
Şimdi tüm siyasî partilere tekrar seslenelim: Tüm taşeron işçilerine kadro yoksa oy da yok! İçimizde kadro olayına inanmayanlar olabilir, bu da gayet doğaldır.
Fakat onlara tekrar seslenelim: Kardeşim, Arkadaşım! Bu senin elinde. Tepkini göstermezsen zaten olmaz. Göster tepkini, çıkar sesini, kadroya yaklaş; olay bu.
SEÇİM BİLDİRGELERİ
Siyasî partilerin seçim beyannamelerinde asgarî ücretin arttırılması konusunda aynı doğrultuda hareket etmeleri asgarî ücretin artacağını gösteriyor. Bu işçiler için güzel bir gelişmedir. Anlaşılan seçim sonu meclis aritmetiği ne olursa olsun asgarî ücret artacaktır.
Kamuda çalışan taşeron işçiler için ise; AKP hariç bütün partiler net bir şekilde kadro verileceğini söyledi. AKP ise sadece konu başlığını açıkladı. “Kamuda çalışan taşeronları istihdam edeceğiz” ifadesinden kadro verileceği yönünde kanaat oluştu, fakat detay açıklanmadı.
“Kamuda çalışan taşeronları istihdam edeceğiz” ifadesini milletvekili adayları ve siyasîler detaylandıracak açıklamalarda bulunacaklardır.
Kadro verilmesi yönünde yorumlamak gerekirse eğer akademisyenler ve diğer STK’larla sendikalar görüşlerini, nasıl ve ne şekilde kadro verileceği hakkında açıklamada bulunacaklardır.
Sonuç: Taşeron işçiler bu seçimin kazananı olması için, birlik ve beraberliğini korumaya devam etmelidir.
FATİH AKDAĞ