"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman ve Hafız Ali

Misbah ERATİLLA
21 Mayıs 2017, Pazar
Hafız Ali 20 Eylül 1943 yılında Bediüzzaman’la tutuklanarak Denizli Cezaevine getirilir.

Cezaevinin Medrese-i Nuriye’ye çevrilmesinde Bediüzzaman’ın en yakınındaki talebesi olur. Denizli Cezaevi yetkilileri, aldıkları talimatlar doğrultusunda yedi ay boyunca Bediüzzaman ve talebelerine tuzaklar kurar; fakat bu tuzaklar bir bir boşa çıkar ve bütün planları bozulur. Böylece Cezaevi yetkilileri ellerindeki son oyunu sahneye koyarlar. Bu son oyun için fırsat kollamaya başlanır. Bu sefer kurgulanan oyun Bediüzzaman’ı öldürmektir.

Bediüzzaman’ın tek başına kaldığı koğuşun bulunduğu koridorda kimsenin olmadığı bir zamanda aşı bahanesiyle ona şiddetli bir zehir enjekte edilir. Koğuş kapısı Bediüzzaman’ın üzerine kilitlenir ve öleceği an beklenir. Hafız Ali, teneffüs sırasında her zaman olduğu gibi yine Bediüzzaman’ın bulunduğu koğuşun penceresinin altında beklerken bir inilti duyar. Hemen koşarak Bediüzzaman’ın kaldığı koğuşun kapısına gelir. Kapının kilitli olduğunu görünce bir şeylerin döndüğünü hissedip hapishanedeki Nur Talebelerini durumdan haberdar eder.

Talebeler ve mahkûmlar, Bediüzzaman’ın koğuş kapısının önünde toplanarak gardiyanlardan kapıyı açmalarını isterler. Gardiyanlar kapı önünde barikat kurup izin alınmadan kapıyı açamayacaklarını söyler. Koğuş kapısı önünde biriken talabeler, Bediüzzaman’ın iniltisini duyunca onun ölümle pençeleştiğini anlarlar. Bu duruma öfkelenen talebeler ve mahkûmlar gardiyanların üzerine yürür ve koğuş kapısını zorla da olsa açarlar. Koğuş kapısı açıldığında Bediüzzaman’ın yerde kıvranır bir durumda ölümle burun buruna olduğu görülür. Talebeleri telâşlanır, sağa sola koşarak yardım edecek birilerini bulmaya çalışırlar. Sonunda hapishane müdürü olay yerine getirtilir. Hapishane müdürü ise bir doktor bulup getirir.

Doktor muayene sonrası bekleşen talebelere, Bediüzzaman için yapacağımız bir şeyin kalmadığını sağlık durumunun çok kötü olduğunu söyler. Bütün talebeler çaresiz ve ümitsiz bir bekleyiş içinde ağlamaya başlarlar. Nur Talebeleri, karanlık duvarların arkasında Bediüzzaman’a kurulan sinsice tuzak sonrası sağ salim kurtulması için Allah’a duâ eder ve Kur’ân okurlar. Bu arada Hafız Ali çok sevdiği Üstadının vefat etmek üzere olduğunu hisseder. Bediüzzaman’ın ellerinden kayıp gitmekte olduğunu çaresizlik içinde seyreder. Yangın yerine dönen yüreği uzun süre içten içe yanar. Hafız Ali vakit namazını cemaate kıldırdıktan sonra tesbihat yapılır. 

Sakin ve kararlılık içinde mahpuslara seslenir: “Kardeşler, Üstad insanlık ve İslâm âlemi için önemli bir zattır. Bu helâk ve felâket asrında ona çok ihtiyaç vardır.” der. Sonra acelesi olan bir yolcu gibi gözlerini cemaatin üzerinde gezdirip bir veda konuşmasını hatırlatan konuşmasına devam eder: “Kardeşler! Ben ne dersem herkes âmin desin.” der. Hafız Ali ellerini gökyüzüne kaldırdığında sanki yüreği de elleriyle gökyüzüne kalkmıştı. İçten ve samimî bir ses tonuyla: “Ya Rab, Âlem-i İslâm’ın bu zata ihtiyacı var. Onun yerine benim canımı al ve ömrümü ona bağışla.” der. Elleri duâya kalkan mahkûmlar ve Nur Talebeleri’nin gözleri ona çevrilir. Ne oluyor der gibi sessizce herkes birbirine baktıktan sonra herkes “Âmin” der. Duâdan kısa bir zaman sonra Bediüzzaman’ın bedenine yavaş yavaş can geldiği ve iyileşmeye doğru gittiği görülür. Öbür yanda ise duâsı kabul olmuş Hafız Ali zehirlenme belirtisi ile ağır hastalanır. Bediüzzaman’ın iyileşme sürecine girmesi ile birlikte, Hafız Ali’nin de durumu gittikçe daha da ağırlaşır. Acil olarak Denizli Devlet Hastanesi’ne kaldırılır. Hafız Ali, 17 Mart 1944 tarihinde vefat eder. Ölüm sebebi hastane kayıtlarında zehirlenme teşhisiyle geçer. 

1898 yılında Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy’de dünyaya gelen Hafız Ali, küçük yaşlarda Kur’ân’ı hıfz eder. Daha sonraları genç bir hoca olarak erken yaşlardan itibaren insanlara Kur’ân öğretmeye başlar. 1929 yılında Bekir Ağa’nın aracılığıyla Bediüzzaman’la tanıştıktan sonra ömrünün her dakikasını Risale-i Nurlar’ı yazma ve onların yayılması için çalışır. 45 yaşında vefat ederken geride çocuk bırakmaz, ama kıyamete kadar ona duâ edecek milyonlar Nur Talebesi bırakır.

Okunma Sayısı: 9112
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Emin Bozkuş

    7.5.2022 10:14:08

    Kalemine halel gelmesin Misbah Hocam..

  • Mehmet Cebe

    7.3.2019 14:01:44

    Vefat tarihi 7/3 /1944 Kabir Taşinda Yazar tarih

  • Zeliha ozpamukcu

    21.5.2017 22:49:09

    Allah razı olsun çok istifade ettik .Rabbim sefaatlerine nail eylesin hepimizi

  • özdemiroğlu

    21.5.2017 14:45:17

    Fedakarlık ve Nur Abidesi, Mütevazilikte numune Hafız Ali Ağabeyim, ruhuna milyarlarca rahmet ve mağfiret. C. Allah senin yolundan gidecek mücahitleri çoğaltsın ve hazırlasın. Yarabbi, biz O'nu hayatta göremedik, ahirette komşu ve yakın olmayı nasip eyle ve genç Hafız Ali'ler çıkmasını müyesser eyle. Amin...

  • Ali Tam

    21.5.2017 13:10:36

    Demek, 16 sene 6 gün kalan ömrünü Allah'in kendisinden alip Üstada bahsetmesini istemis ki Üstad 1960 senesi 23 Mart'a kadar yasamis. Islam Aleminin Sehidi Hafiz Ali (RA)

  • Bülent Biçer

    21.5.2017 10:55:04

    Bediüzzaman Said Nursi ve Hafız Ali abimizin ruhu için El Fatiha...Amin.

  • Mirhan

    21.5.2017 09:48:49

    Yüreğinize sağlık ..

  • hakko

    21.5.2017 01:48:19

    Çok güzeldi. Feyz aldık. Allah gayretlerinizi artırsın

  • emin bozkus

    21.5.2017 01:25:38

    Senin yazılarını dört gözle bekliyorduk Misbah Hocam. Inan çok sevindim harika bir yazı Maşallah. Lütfen yazıların daha sık gorunsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı