"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Berber Mustafa’nın hikâyesi

Misbah ERATİLLA
24 Haziran 2018, Pazar
Denizli hapsindeki Nur Talebelerin bir kısmı mahkeme safhasında “Bediüzzaman Hazretleri ne derse onu kabul ederiz” deyip müdafaa yapmazken Ahmet Feyzi Kul mahkemede cesurca müdafaa yapar.

Ahmet Feyzi Kul’un müdafaasından rahatsız olan cezaevi yetkilileri ona çeşitli işkenceler yapar. En son yapılan işkencelerden biri de onu içi yaş ot dolu yastığa yatırarak üstüne önce sıcak sonra soğuk su dökerler. 

Ahmet Feyzi Kul cezaevinin bu ağır şartlarında dahi halinden şikâyet etmez. Moralini hep yüksek tutarak hiçbir Nur Talebesiyle tartışmaya girmez. Bediüzzaman Hazretleri bir mektubunda bu güzel davranışlarından Tahiri Mutlu ve Ahmet Feyzi Kul’dan övgüyle söz eder. 

‘Bediüzzaman’la bağlantısı var’ diye çok sayıda masum kişi toplanıp cezaevine konulmuştu. Bunlardan biri de Berber Mustafa’ydı. Tek suçu Nur Talebelerini tıraş etmesiydi. Berber Mustafa cezaevine getirildikten sonra Nur Talebeleriyle bir ilgisinin olmadığını göstermek amacıyla onlara yaklaşmaz. Onlardan farklı biri olduğunu göstermek için de değişik gazeteler getirterek okur. Berber Mustafa cezaevindeki altı ay boyunca Bediüzzaman ve talebelerine hiçbir şekilde yaklaşmadı. Nur Talebelerinin cezaevindeki günleri ise büyük şevk ve heyecanla Risale yazıp okuyarak tatlı sohbetlerle geçer. Berber Mustafa ‘Ben buraya nasıl düştüm?’ diye içerlenir ve bu yüzden cezaevi ona zindan içinde zindan olur. 

Ahmet Feyzi Kul yoğun Risale yazma ve ibadetle meşgul iken aynı koğuşta bulunan Berber Mustafa’nın koğuşun içinde volta atması ve arada bir elini havaya kaldırarak bir şeyler söylemesi dikkatini çeker. Ahmet Feyzi Kul bu anormal hareketler karşısında hemen ayağa kalkar ve Berber Mustafa’nın yanına gider ve ‘Berber Mustafa aklını mı kaybetti?’ diye onu teselliye çalışarak: “Bu kadar üzülmeye gerek yok Allah kerim Mustafa!” deyince Berber Mustafa gülerek: “Öyle olacakmış!” der. Ahmet Feyzi Kul dediğinden bir şey anlamaz. İçinden: “Bu delirmiş her halde!” der. 

Berber Mustafa volta attığı yerin başına her geldiğinde “Öyle olacakmış” sözünü tekrar edermiş. Berber Mustafa, “Ahmet Ağabey, artık anladım ki buraya düşmem İlâhî bir takdirdir. Sizler burada Cennet hayatı gibi mutlu ve huzur içinde yaşarken ben Cehenneme düşmüş gibi acı içinde yaşıyorum. Altı aydır çok düşündüm. Geçenlerde aklıma bizim köyde yaşanmış bir hikâye geldi. Bu hikâyeden kendime çok önemli bir ders çıkardım. Bu hikâyede “Öyle olacakmış” sözünü tekrar eden adam gibi ben de kendi kendime bu sözü tekrarlamaya başlayınca rahatladım ve huzur buldum. Hikâyede köyün hocası: “Ne olursa olsun hep öyle olacakmış, Allah’ın takdiri böyleymiş, hayırlısı böyledir!” diye söylenir. Hocanın bu sözlerine bir anlam veremeyen bazı köylüler: “Şu hocaya bir oyun oynayalım da böyle demenin ne olduğunu görsün diyerek dağdaki sürünün içinden hocanın iki koyununu alıp bir mağaraya kapatırlar. Akşama doğru çoban sürüyü köye getirince herkesin koyunları eve gelirken hocanınki gelmez. Köylüler hocaya “Hoca sizin koyunları dağda kurt yedi” derler.

Hoca köylülere gayet sakin bir şekilde, “Öyle olacakmış!” der. Ertesi gün köyün sürüsünü otlatmaya götüren çoban şiddetli bir yağmura yakalanır. Çoban sürüye bir zarar gelmesin diye dere kenarındaki söğütlerin altına toplar. Yağmur gittikçe daha şiddetlenir ve sele dönüşür. Sel bir anda kabarır ve bütün koyunları önüne katıp götürür. Çoban ise canını  zor kurtarır. Böylece hocanın koyunları dağda koruma altında sel felâketinden kurtulmuş olur. Köylüler bu felâketten sonra hocanın yanına gelerek ondan özür dilerler ve ona yapmış oldukları oyunu üzülerek anlatırlar. Hoca gayet sakin ve her zaman olduğu gibi, “Öyle olacakmış, Allah öyle takdir etmiş!” diye karşılık verir. 

Berber Mustafa, Ahmet Feyzi’ye geçmişteki bu hikâyeyi hatırlayıp düşündükten sonra o sıkıntıdan kurtulduğunu söyler. Berber Mustafa cezaevindeki diğer günlerini Ahmet Feyzi Kul ve arkadaşlarına yakınlaşarak geçirir.

Okunma Sayısı: 3830
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • aykan

    24.6.2018 16:27:56

    Allah hepsinden razı olsun.

  • ihsan pilatin

    24.6.2018 11:03:43

    Allah razı olsun. Demek Allahın takdirine teslim olmak gerekir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı