"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İttihad-ı İslâmın zamanı geldi

Muhammed Yusuf Akbaş
13 Mayıs 2018, Pazar
Farzda riya yoktur. “Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslâmdır.”1 diyen Bediüzzaman’ın “İslâm Birliği” hedef ve kavramından ne kastettiği yine kendisi tarafından Rumuz isimli eserinde şu şekilde açıklanmıştır:

‘İttihadı İslâm nedir? İttihad-ı İslâm, Şarktan Garba, Cenuptan Şimale mümted bir meclisi nuranîdir... Misak-ı ezeliye ile peyman ve yeminimiz olan iman ile o cemiyete dahil olmuşuz, ehl-i tevhidiz, ittihada memuruz.” Görülüyor ki, bu anlayışta birlik ve bütünlük en sağlam bir esasa bağlanıyor ve en güçlü bir zemine oturtuluyor. O da her şeyden önce ruhlardaki, kalplerdeki, inanç ve fikirlerdeki birliktir.

İttihad, iki mü’minin imanî kardeşlik rabıtalarıyla irtibat ve tesanüdlerinden başlayarak tâ âlem-i İslâm genişliğinde bütün Müslümanların teavün ve teşrik-i mesailerine kadar gider. 

Nitekim Bediüzzaman bu hususta “Ey dinî cemiyetler! Maksadımız, dinî cemaatler maksatta ittihad etmelidirler. Mesalikte ve meşreplerde ittihad mümkün olmadığı gibi, caiz de değildir. Zira taklit yolunu açar ve ‘Neme lâzım, başkası düşünsün’ sözünü de söylettirir” (Hutbe-i Şamiye, s. 105) demektedir.

İttihad mü’minlerin kalbinde başlayacaktır. İttihad ve uhuvvet; topluma, toplumlara ve devletlere sirayet edecek ve süreç bu şekilde tamamlanacaktır.

Son gelişmeler ve hadiseler ittihad-ı İslâmın “tam zamanı”nın artık geldiğini gösteriyor. Ve bu mânânın tahakkuku noktasında dikkat edilmesi gereken çok önemli prensiplerden biri, “birbirinin şahsî kusurlarına bakıp takılmamak. Bu itibarla, her konuya bu perspektiften bakıp, ufak meselelere, hele şahsî kusurlara takılmadan ittihad-ı İslâm hedefine yönelerek onun için gayret göstermek gerekiyor.

Müslümanın idealinde olması gereken fikir; İslâm Birliği’dir. Risale-i Nur Külliyatı’nda İslâm Birliği için, “farz-ı ayn” denmiştir. Bu hakikat Risale-i Nurlar’da şöyle ifade edilir: “Bu zamanın en büyük farz vazifesi İttihad-ı İslâmdır.”  “Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tali’siz bir devletin, değerli sahibsiz bir kavmin reçetesi; İttihad-ı İslâmdır.”2

Üstad Bediüzzaman, Yavuz Sultan Selim’in de bu mânâdaki İttihad–ı İslâmı hedef alıp tesis etmeye çalıştığını ve kendisinin de buna ittiba ettiğini açıkça ifade eder. Ve Sultan Selim demiş:

“İhtilâf ü tefrika endişesi,

Kûşe-i kabrimde hatta bî karar eyler beni,

İttihadken savlet-i adayı def’a çaremiz,

İttihad etmezse millet, dağdar eyler beni...”

Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez. İttihad-ı İslâmın tam zamanı gelmeye başlıyor.

Dipnotlar:

1- 27 Mart 1909 tarihli ve Sadâ-i Hakikat başlıklı yazı.

2- Hakikat Çekirdekleri.

Okunma Sayısı: 2411
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı