"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Binler şükür!

Muhammed ZORLU
21 Ekim 2014, Salı 00:01
“Bırak biçare feryadı, belâdan gel, tevekkül kıl! Zira feryat belâ-ender, hatâ-ender belâdır, bil!”

14 yıllık bir engel. 

Sanki asırlar sürmüş.  
Ankara’nın 1922’de Üstada hoşâmedî düzenlediği gibi binler Said’e 19 Ekim günü Kocatepe’de hoşâmedî düzenlendi.
Zor şartlarda Üstada sahip çıkan dava erleri gibi, on dört koca yıl sonra aynı davaya sahip çıkanlar Üstadlarını Kocatepe’de yâd ettiler. Muhabbet için ittifak için irtibat için, hizmet için, dava için Allah (c.c.) için hep bir arada oldular.
Yeni Asya’nın nurcuları elif gibi görünürler, bir başlarına yalnız ama dik! Bu elifler Kocatepe’de toplanıp binler elif oldular. Çünkü “biz öyle bir hakikata hayatımızı vakfetmişiz ki, güneşten daha parlak ve Cennet gibi güzel ve saadet-i ebediye gibi şirindir.”
En karanlık bir haletin nurlu sabahında olan Saidler,  müstesna bir gün yaşadılar. Onlar muhabbetin fedaileriydiler, kendilerine kilometrelerce uzaklıkta bulunan Kocatepe camiine memleketlerinden günler önce çıkarak kış demeden güz demeden o kasvetli havayı dağıtmaya gittiler. Ne güzeldir aynı muhabbeti tatmak için bir araya gelmek, ne güzeldir aynı dava için omuz omuza vermek…
Neydi bu iman davası, binlerce kişiyi bir arada tutan şey de neydi? Risale-i Nur’un cezbetmesinin sebebi neydi ki bu kişiler koşturuyorlardı, diye düşündüm…
Risâle-i Nur’un Kur’ân’ın i’câzını gösteren bir tefsir hem de istikbâli de aydınlatan bir tefsir olduğunu düşündüm. Şu zamanın ihtiyaçlarına uygun ilaç olduğunu, îmâni meseleleri aklî ve ilmî delillerle de ispat ederek ikna metoduyla her suale cevap verdiğini düşündüm. Sadece îman dersi değil; içtimâî dersi de verdiğini ve bu yüzden cezbettiğini ve İslâmiyet ve vatan zararına olan her türlü cereyâna karşı koyup vatan ve millete faydalı hizmetler sağlayarak hürriyet, emniyet, adâlet ve âsâyişi tahkîkî imanla temin etmesini düşündüm.
Bu kadar kişinin Risâle-i Nur’a talebe olmak için çabalamasının imanla kabre girmek olduğunu derinden hissettim. Zira Risâle-i Nur’a hizmet kalbe rahat rızka bereket vücuda sıhhat veriyor, Risâle-i Nur’a hizmet geçim kolaylığı sağlıyor, Risâle-i Nur’a hizmet maddî ve mânevî sıkıntılardan kurtarıyor.
Risâle-i Nur her yerde ve her şeyde Tevhid nurunu gösterdiği gibi. Bu hakikati Ankara’da da gösterdi. 
Bu mevlid “en kara bir halet-i ruhiyeye bir nur, bir teselli, bir rica (ümit)” oldu. Binler şükür!
Acele edip kışta gelene selam olsun Ankara!

Okunma Sayısı: 1386
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı