"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnternete bağlanırken bağlanmayın!

Muhammed ZORLU
30 Aralık 2014, Salı
Bu yazımızda internet bağımlılığını enine boyuna incelemeye çalışacağız.

Belki çocuğunuz, belki yakın dostunuz, belki de siz bu bağımlılığın pençesinde kıvranıyorsunuzdur. İnternet bağımlılığı malumunuz internet kullanımından sonra ortaya çıkan bir hastalık. Ana etken internet olması hasebiyle internet bağımlılığı çalışmalarına biraz göz attım. İlk bağımlılık ile ilgili çalışmaları yapan Young ve Goldberg’dir.  Bu çalışmacılar daha sonra internet bağımlılığını patolojik boyutta incelemişlerdir. Zaten bağımlılık hastalık olduğu için, “patolojik internet kullanımı” üzerinde durmuşlardır.

Yazıyı fazla sıkıcı hale getirmek istemiyorum fakat bu tip bilgilerin sorunun çok önceden var olduğuna belki de ilk internetin gerçek çıkış tarihi olan 1960’lı yıllardan itibaren insanoğluna bela olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde daha da artan bir şekilde seyrine devam eden ve problem teşkil eden aşırı internet kullanımı, yani bağımlılık, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak bizi ciddi derecede sarsıyor.

Hastalık derecesindeki internet kullanımı, kumar oynamaya benziyor. Kumar oynayan birinin ciddi olarak o illetin müptelası olması günümüzde daha çok internet bağımlılığıyla ortaya çıkıyor.

Çevremde gördüğüm internet bağımlılığı teşhisini birkaç maddeyle ortaya koymak istiyorum.

  • Uzun süreli davranışsal bozukluğun yanı sıra yorgunluk hissi ve bu hissi yine internet ortamıyla telafi etme isteği.
  • İnternette neler olup bittiği hakkında takıntılı düşünceler ve bu düşüncelerin birkaç dakika içinde eyleme dönüşerek zihnî meşguliyetin fizikî olarak meşguliyete dönüşmesi.
  • Bağlı olduğu düşünce ve fikir akımının yayınlarını yapma bahanesiyle sürekli online olma isteği.
  • Bağımlılığın en önemli sonucu; uykusuzluk. Bunu zihnî meşguliyetin uykuyu kaçırması olarak adlandırıyorum. Uyku kaçıyor, uykum kaçtı bahanesiyle internete giriliyor ve sonuç olarak yine uyunamıyor.
  • Hikikomori hastalığının ortaya çıkması. (“Klavyenin Mürekkebi” isimli kitabımda özellikle belirtmiştim.)
  • Aşırı internet kullanımının sosyal yönden, iş ve diğer işlevsellik alanlarından uzaklaştırarak belirginleşen bozukluklara yol açıyor.
  • Ve “yalan”… En önemlisi de bu! Çalışma hayatınızdaki arkadaşlarınıza, ailenize ve kendinize bilgisayar başında geçirdiğiniz zaman hakkında sürekli yalanlar sıralıyorsunuz.
  • Azıcık bilgisayardan, telefondan vs. uzak kaldığınız zaman yoksunluk semptomları gösteriyorsanız ve bazen internette dolaşmayı bir sosyal etkinliğe tercih ediyorsanız, tehlikedesiniz!

Bu belirttiğim maddeler benim gördüklerim. Daha fazlası sıralanabilir. İnternet bağımlılığı öyle bir şeydir ki, çevreye karşı sorumsuzluktan tutun da uyum sağlamak şöyle dursun bir çaba bile sarf etmeyecek dereceye kadar iter insanı. Böylece iletişim kopukluluğu oluşur. 

Küçükken aşırı derecede bilgisayar oynayan biri olarak size nacizane tecrübelerimi aktarmak istiyorum. 

  • İnternet kullanımında molalara yer verin. Bu molalar sizi muhasebeye itecektir.
  • İnterneti kullanırken hedef belirleyin. Ne yapmak istediğinizi yazılı olarak karşınıza koyun ve süre koyun.
  • Dış durduruculara kulak kapatmayın.
  • Belli saatler koyun demiyorum. Saatleri kontrol edin. İşiniz yoksa hiç girmeyin.
  • Hedefinizi gerçekleştirdiğiniz zaman hemen kalkın ve birinin sizi sık sık uyarmasını söyleyin.
  • Ceza ve ödül uygulamasına geçin. Ödülleriniz sizi çevrenize, ailenize uyumlu hale getirmesine özen gösterin. Cezalarınızın da sizin çok sevdiğiniz şeylerden yoksun bıraktırmasını sağlayın.
  • Bilgisayarınızda otomatik ayar yapın ve belli bir süre sonra kendiliğinden kapanmasını sağlayın.

Bu gibi basit önlemler sizi ve sevdiklerinizi hayata bağlayarak internet bağımlılığından kurtarabilir. 

Okunma Sayısı: 2560
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • kemalletin kılıç

    30.12.2014 13:01:53

    bu arada yazıda belirttiğiniz kitabı istetmek istedim. elimizde yok dediler nerden ulaşabiliriz

  • kemalletin kılıç

    30.12.2014 13:01:12

    oğlum aynen böyle yalan söylemeye başladı. tavsiyenize uyacağım. inşallah üstesinden gelebiliriz. dua edin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı