"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaz! Geçiyor!

Muhammed ZORLU
28 Ağustos 2011, Pazar
Çiğ köftesi, fıstığı, isotu, kadayıfı ile meşhur olan Şanlıurfa’dan yazıyorum. Ramazan içerisinde olduğumuzdan dolayı yazıya girişimiz; mide düşü ile ibaret oldu affola. Zira akılda ne varsa yazıya o dökülür efendim.

Memleketim; meşhur lezzetlerinin yanı sıra sıcaklıklarıyla da meşhurdur. Hatta diğer illerden muhatap olduğumuz kardeşlerimizin/sevdiklerimizin Ramazan ayına has, bize özel duâlarında; “Ya Rab! Urfa’da yaşayanların tuttuğu oruç gibi orucumuzu kabul eyle” şeklindeki esprili duâlarına şahit olmaktayız. Merak etmeyin, zorluğa göre, öyle kolay sevap yok:)
Lâtifeyi bir yana bırakalım da, epey sıcak dersek abartmış olmazdık, şükür ki serinlik kapısı açıldı. Önceden 35 dereceye varan sıcaklıklardan nasiplendiğimiz oldu.
«««
Yaz ayı, yaz!
Bir Ramazan’ın sonuna doğru yaklaştığımı düşünürken; yaz ayının hararetinden elim terlemeye başlıyor, kalemimin ucu ıslanıyor, mürekkebimi çoğaltıyor. Ben de yazayım istiyorum.
Zaman geçiyor. Yaz ayları geçiyor. Geçen senelerde; “Bir dahaki Ramazan’a acaba ulaşacak mıyız?” diyorduk, hatırladınız mı? Ahbaplarımızla, arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle, komşularımızla sohbet esnasında; “Bir başka Ramazan’a kavuşmayı nasip eylesin Rabbimiz” dediğimiz duâları hatırlar mısınız? Bakın bir kere daha gerçekleşti duâmız, hamdolsun.
«««
Yaz(!)mak..
Yazmak için engel olmamalı aslında.
Rahmetin bol olduğu ay, gayet kıymettar dakikalar arasında: “Yaz! Geçiyor!” dedim kendimce, kabul oluna.
Bilirsiniz; bazı zamanlar gelir insanın ne yazası gelir, ne okuyası. ‘Benden’ bilirim. Sadece dinler. Söz’süz bir şey ister, fon meselâ, kelimesizi/konuşmasızı arzular, sadece fon değildir aslında. Ruhun içindeki durgunluk da sayılır.
Kelimelerden uzaklaşmak ister. Ne gözün görmesini ister, ne gözlerin… Ne kulakta; kelimelerin işitilmesini ister. İçindeki yaşam çizgisini belirsizleştirir. O dakika mağaraya çekilir içi. Suskun olur, her şeyi susturur. Kök salar ruhu adeta sessizlikler içinde.
Dinler sadece, inler kelimeler. Dinler sadece dinle(n)mek için dinler. Bir yazarın uzaklaşmasıdır kaleminden belki de kim bilir?
Bazen yazmak her şeyi ifade etmeyebilir. Konuşmak da çoğu zaman noksan kalır ifade edişlere.. Kelimeler her şeyi anlatırsa bile her şeyi yaşatmaz. Bazen iç âlemi taşıyamaz olur.
Söz’süz bir müziğin inleyen nağmeleri derin izler bırakır. Bu iz, iç hareketliliği başlatır. Yazmaya geçiş de sayılabilir.
«««
“Yaz/anı yazmak” meselâ..
Gözlerle müşahede ettiğim zemindeki yaratılan nebatat ve hayvanat âlemlerinden gelen, bir şeyler yazılabilir meselâ.. Rabbimizin bize ihsan ettiği hediyeleri düşünerek, ziyafet sofrasından tutun da açlığın doruk noktasına kadar her şey yazılabilir meselâ.. Rahmaniyet sırrı yazılabilir meselâ…
Çünkü; Yaz! Geçiyor!.. Vâhid olan Rabbimizin ikramları, yılın üç yüz altmış beş günü, beş altı saatinde yediğimiz/içtiğimiz, adeta sofra-i nimet olan âlemi, zihnimizle düşünmeli, şükür ile ihata etmeliyiz değil mi?
İçinde bulunduğumuz hazine ayı, diğer ayları ziyasıyla aydınlatmaktadır. Kur’ân Ramazan ayında nâzil oldu... Ne çok tefekkür akisleri var. Bence yazıla gelsin! 
Meselâ bir katre düşünün. Bir katre yazılabilir mi? Yazıya konu olan katre; güneşin harareti, ışığın parıltısını, hatta ayna olmasını hatta ve hatta bu küçük katreden bile Rabbimizin ‘Ehadiyet’ sıfatının ihatalı bir rol üstlendiğine belki binler makale yazılabilir. Ehadiyetten vahidiyete köprü olan; bir katre akılda canlanabilir. Böylece akıllar şeffaflaşır, tefekkürden zevk alınabilir. Okuyucu da bu samimiyetten nasibini alır.
Evet efendim! Ramazan ayında yazmaktan bahsedince yazılacak malzeme çok olur.
Nihayetsiz ilim sahibi Rabbimiz, bizlere ihsan ettiği sayısız nimet ve bir o kadar nihayetsiz nimeti müjdelemiştir. Bu hediyelerden istifade etmemiz için ise; his, arzu ve sair duyguları, çeşit çeşit hissiyatları vermiştir. Her kalem ve beyaz sayfadan, şeffaf akıldan tefekküre gidilecek çok pencereler mevcut. O cihettendir: Düşün, yaz, geçiyor…
Müjdeleri, cezaları, kanunları, sıfatları, isimleri, kâinatı, yapılması gerekenleri; Yaz! Geçiyor!, İnsan gibi aciz mahlûkun, kurumuş boğazından bir yudum su geçerkenki mutluluğunu; Yaz! Geçiyor! Bir ömrün yetmeyeceğini bunu için şeytanla paylaşılamayacağını; yaz, geçiyor! Kalemi yaz meselâ, yüreğe dokunmasını yaz. Kalem Sûresini yaz meselâ.. Yazanı yaz, yazdıklarını yaz…
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla: Bismillahirrahmanirrahim’i yaz, sonra bir “nun” çiz ve de ki:
Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun. / Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun değilsin. / Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardır. / Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlâk üzerindesin. / Artık yakında göreceksin ve onlar da görecekler.*
Sonra düşün, söyle, önce düşün, sonra söyle. Sanma ki kalemim yok, herkesin küçük de olsa k/alemi vardır, de. Elhamdülillah söyle.. Kendinin yazmasıyla yürekte ki sevginin kırıntısını hatırlayışını, şükrenlillah ile haykır..
Cilveyi yaz. Bize sunduğu nimetlerdeki rahmetin cilvesini mesela.. Kalbin hislenişini yaz. Celâlin Cemâlini, âyât’ın kâfiliğini, sefahatin zeval sonrası azabını, iffetin cennet müjdesini, fermanları, firakları, vuslatı… Yaz, yaz, yaz! Çünkü; Geçiyor!
Bilmem bunu yazarak bir şey ifade edebildim mi? Ancak; Sen kardeşim, yaz! geçiyor! Yazamam diye düşünme, kendini yaz! En zor olandır, kendini yazmak. Ama yaz! Önce oku sonra yaz, iyi bir okuyucu ol, kendini oku, sonra yaz, acele et yaz! Zira geçiyor günler. Tıpkı şu Ramazanın hızla geçişi gibi..
Ve üzülme yazarsın, yazarken de yaşarsın en derinden.. Bunu düşün, bunu söyle, bunu yaz.
 Dipnot: * Kalem Sûresi: 1-5 ayetler

Okunma Sayısı: 1090
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı