Bu sayfayla 6 seneye aşkın bir çabanın güzel neticelerini aldık. Bazen olur bir telefon gelir, ismini ve yüzünü görmediğimiz bir ağabeyimiz, kardeşimiz tebrik eder. Bazen olur güzel haberler gelir, şevklenmemize vesile olur. Böylece bilişim sayfamız ile çoğu okuyucularımızla tanışma fırsatı elde ettik. Telefonlaştık, fikir alışverişlerimiz oldu. Biz olmanın mutluluğunu yaşadık. 

Bizler, Yeni Asya’nın özel bir konuma sahip olduğunu hep derinden hissettik. Yeni Asya denilince aklımıza ilk olarak Risale-i Nur ve Üstad Bediüzzaman Said Nursî geldi hep...

Merhum ağabeylerimizden Zübeyir Gündüzalp’in 21 Şubat 1970 günü o engin talimatıyla yayın hayatına başlayan Yeni Asya Gazetesi, Üstad Bediüzzaman Said Nursî tarafından telif edilen, Risale-i Nurların medyadaki dili olma gayretiyle yola çıktı, iyi ki de çıktı, şükür ki çıktı. Bizleri biz yapan düsturları hatırlatan, bizi hep bir tutan, diri tutan bir gazetemiz oldu böylece.

Gazetemiz vesilesiyle nice genç beyinler yetişti. Şu an da bir mektebin yapamadığını gazetemiz kısa sürede yaptı. Vatanına, milletine, özüne, dinine sadık nice bireyler yetiştirdi. Çünkü 46 yıldır “gerçekten haber veren” bir gazete ve medya kuruluşu olan Yeni Asya, ahir zamanın fitne ateşinde haktan yana hakikatbin olup sarsılmaz bir iradesi doğru bir istikametiyle nice soğuk kalpleri ısıttı. Yeni Asya, Nur okuyup Nur yazan ve Nur’u aklımıza kazan yüreğimize işleyen bir gazetedir. On yaşlarındayken gazeteyi elime alınca, babama göstererek “bu gazetenin sırtı yere gelmez, her yerinde Üstadın resmi var, sözleri var. Sahi baba, arkasında Bediüzzaman mı var?” demiştim. Doğrudur, manevî olarak Üstadımız hep gazetenin başında. Derunî hissiyatımız böyle...

İnkâr edemeyiz hakkını elbet. Teşekkürler Yeni Asya! Teşekkürler bizi bizleştiren, bizi birleştiren siz sevgili okuyucularımız…

Biz, biz kalmaya devam edeceğiz. İnşaallah!

Kalbinizin gerçek sahibine emanet olun.