G20’nin 18. zirvesi Hindistan’ın başşehri Yeni Delhi’de 9-10 Eylül 2023 tarihlerinde gerçekleştirildi.
Zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in katılmaması farklı yorumlara yol açıyor. Bunlardan birincisi zirveye gitmemeleri iki liderin eskisi gibi G20’ye önem vermediklerine yoğunlaştı. İkincisi ise, Xi’nin ve Putin’in Yeni Delhi’ye gitmemesi birbirlerine destek şeklinde de değerlendirildi.
BRICS’in (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) 22-24 Ağustos 2023’te Güney Afrika’daki son zirvesinde Arjantin, Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) üyeliğe kabul edilmişlerdi. Putin’in, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) kendisi hakkında yaptığı savaş suçlaması gereğince, zirveye katıl(a)maması, Xi’nin zirveye ağırlığını koymasına vesile oldu. BRICS’in genişlemesi ve Pekin’in baskın rolü, Xi’nin toplantıya gitmeyerek G20’yi önemsizleştirme girişimi de iddialar arasında.
Bununla birlikte zirvenin bildirgesinde, Ukrayna’yı işgali nedeniyle Rusya’ya yönelik atıfta bulunulmaması tartışmaya yol açtı. Çünkü G20’nin 15-16 Kasım 2022’deki Endonezya’nın Bali şehrindeki zirve bildirgesinde “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığına” vurgu yapılmıştı. Ancak Yeni Delhi’deki bildirgede bu veya benzerî bir ifadenin yer almaması tartışma konusuydu. Böylece Putin ve Xi’nin bulunmadığı zirvede, Batılı aktörlerin G20’nin itibarını kurtarmak için Rusya’ya hassas hatta yumuşak davrandığı ileri sürülüyor.
Her ne kadar ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın “G20 ülkelerinin tümü toprak bütünlüğünün ve egemenliğin önemini çok açık savundu” ifadesiyle Rusya’ya gösterilen hassasiyetin üzerine bir nevî örtmeye çalışsa da pek başarılı olamamıştır. Çünkü Bali zirvesindeki “her hangi bir devletin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine veya siyasî bağımsızlığına karşı eylemlerden kaçınması” formülasyonu Yeni Delhi deklarasyonunda yer almadı. Yine Rusya’ya yaptırımların bildiride bulunmaması da zikredilen hassasiyeti destekliyor.
Yeni Delhi’de, Rusya’yla ilgili hem Karadeniz Tahıl Girişimi’nin tam zamanında ve etkili şekilde uygulanması ve BM’de de belirtilen “Ukrayna’da âdil ve kalıcı barış” ifadesinin vurgulanması, Ukrayna barışı için hazırlık içerisindeki G7’nin de önceliği niteliğinde.
G20 zirvesinin en önemli gündeminden biri de şüphesiz ABD’nin “Hindistan, Ortadoğu ülkeleri ve Avrupa’yı birbirine bağlayan yeni bir demiryolu ve deniz yolları ağı” projesini ortaya atmasıydı. ABD’nin bu projeyle, Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’ne alternatif oluşturmaya çalıştığı kuvvetle muhtemeldir.
Diğer taraftan St. Petersburg’da 27-28 Temmuz 2023’te gerçekleştirilen Rusya-Afrika Ülkeleri ile Güney Afrika’da 22-24 Ağustos 2023’te genişleyen BRICS zirvelerinin ardından, Yeni Delhi’de Afrika Birliği’nin G20’ye ortak statüsünde kabulü Moskova ve Pekin’in başarısına yorumlanıyor. Moskova ve Pekin’in son yıllarda Ortadoğu ve Afrika’da artan etkisi muhtemelen bunun delili.
Afrika Birliği gibi, bir Küresel Güney aktörün kabulü, ayrıca Küresel Güney’in öncüsü durumundaki Hindistan ve Çin arasında rekabeti hızlandıracağı ihtimallerdendir.
Jeopolitik güç dinamikleri, Batılı olmayan ve gelişmekte olan ülkelerden meydana gelen yeni bir grubun nüfuzunu göstermesiyle değişme sinyali veriyor. Hindistan’daki G20 zirvesinden ABD ve Avrupa gibi Batılı aktörlerin, dünyanın geri kalanından bağımsız hareket edemeyeceklerini ve onları dikkate almaları gerektiği mesajı iletiliyor.