"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Katar’ın OPEC’ten ayrılması: Katar’sız OPEC, OPEC’siz Katar

Muhammet ÖRTLEK
25 Aralık 2018, Salı 00:36
Katar Enerji Bakanı Saad Al-Kaabi’nin “ülkesinin OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü - Organization of the Petroleum Exporting Countries) üyeliğinden 1 Ocak 2019 itibariyle çekileceğini” açıkladı. Bu beklenmedik açıklama, Ortadoğu’nun kırılgan siyasî coğrafyasında sürpriz şekilde gündeme oturdu.

Katar’a karşı, Suudi Arabistan’ın öncülüğünde bölge ülkelerinin Haziran 2017’de uyguladıkları abluka ve devamında yaşanan gelişmeler hatırlardadır. Katar’ın OPEC’ten ayrılacağını duyurması, Haziran 2017’deki gelişmelerin devamı şeklinde yorumlayanlar mevcut.

Ancak Katar’ın bu kararı almasında, Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) üretimine ve ihracatına ağırlık vereceği düşüncesi etkili olsa da, Temim bin Hamad Es-Sani liderliğindeki ülkenin bölge ve uluslar arası sistemde daha bağımsız politika yapmak niyetinde olduğu ihtimal dahilindedir. Diğer taraftan geçtiğimiz yıl petrole ilgisinin azalması ile Katar’ın LNG üretimini iki katına çıkartarak, çevreye daha duyarlı yakıta ağırlık vermesi, LNG sektöründe ilk sıralarda olmak ve sektörü ağırlıklı bir şekilde kendisinin yönlendirmek arzusu vb. sebepler Es-Sani yönetiminin OPEC’ten ayrılmasında etkili olduğu söylenebilir.

Son 18 yılda Katar’ın petrol ihracatı günlük 865 bin varili geçmedi. 2018 yılı Ekim ayında günlük ortalama 609 bin varil oldu. OPEC üyesi diğer ülkelerden Suudi Arabistan’ın 11 milyon varil, Irak 4.5 milyon varil, İran 3.8 milyon varil ve Birleşik Arap Emirlikleri 3.3 milyon varil günlük ihracatları ile Katar ihracatı karşılaştırıldığında farklılık açık bir şekilde ortaya çıkmakta. Dolayısıyla Doha’nın OPEC’ten ayrılma kararı gayet pragmatiktir.

Suudi Arabistan’ın OPEC ülkeleri arasında toplam üretimin yüzde 33’ünü gerçekleştirmesi, genellikle OPEC’in karar alma süreçlerinde Suudi Arabistan’ın üstünlük kazanmasına yol açıyor. Suudiler’in OPEC’teki üstünlüğünün etkisi, OPEC dışı petrol üreticisi Rusya ile “2016 OPEC +” anlaşmasında oldukça belirgindi. Bu anlaşma ile petrol üretiminin küresel fiyatları normalize etmeye ayarlandı.

Moskova ile Riyad arasındaki bu ikili karar, OPEC içinde yaklaşık 3 yıllık bir politikaya dönüştü. Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin ile Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında 5 Aralık 2018’de yapılan bir toplantı ile “2016 OPEC +” anlaşmasının 2019’u da kapsamasında karar alındı.

Diğer taraftan Katar’ın OPEC’ten ayrılmasında, OPEC dışı petrol üreticisi ülkelerde ayrı bir husustur. OPEC üyesi olmayan petrol üreticisi Rusya, ABD, Kanada ve Meksika gibi ülkelerin, petrol üretimleri OPEC’le aynı oranda. Elbette bu dört ülkenin, OPEC’in küresel petrol piyasaları üzerindeki etkisini sınırlandırması da, Katar’ın OPEC’ten geri çekilmesini teşvik etmiştir.

Bütün bu gelişmelere ek olarak eski Katar Petrol CEO’su Saad Al-Kaabi’nin Enerji Bakanlığı’na getirilmesi, Doha’nın tabiî kaynaklar hakkındaki politikasında yeni fikirler geliştirdiğine işaret etmektedir. Al-Kaabi’nin tecrübesi, ülkesini dünyanın en büyük LNG üreticisine dönüştürmek için yeterliği olduğu uluslar arası kulislerde dile getiriliyor.

Katar hal-i hazırda yıllık yaklaşık 77 milyon (m³/yıl) ton gaz oranına sahip ve 2024 yılına kadar yüzde 43’lük artışla 110 milyon (m³/yıl) ton gaz hedefine ulaşmayı planlıyor. LNG alanında gelişme kaydeden Avustralya, Malezya ve ABD de, Katar’a rakip olma durumunda.

Katar’ın OPEC’ten ayrılması hakkında diğer üye ülkelerden ve OPEC’ten henüz resmî düzeyde bir açıklama yapılmış değil. Ancak bu ayrılmanın ve OPEC dışı petrol üreticisi ülkelerin OPEC’le aynı oranda petrol üretmeleri ise, OPEC’in önemini kaybetme ihtimalini doğurması muhtemeldir. Bölgesel rakibi Katar’ın OPEC’ten ayrılması, Suudi Arabistan’ın OPEC üzerinden Rusya’nın dışında da başka ülkelerle anlaşmalar yapabilmesinin önü daha da açılmış oldu. OPEC’in 2018 yılı ikinci toplantısı Viyana’da 7 Aralıkta “Daha İyi Bir Gelecek İçin İşbirliği” sloganıyla toplandı. Ancak toplantıdan önce 2 Aralıkta Katar’ın geri çekilmesini ilân etmesi ise, OPEC’in toplantı sloganıyla ikileme düştüğünü de gösterdi.

Katar’ın LNG’nin küresel sektör politikasını en azından orta vadede, Dünyanın en iyi üreticisi ünvanını elinde bulundurmak amacı, Doha yönetiminin herhangi bir bölgesel örgütlenmeden bağımsız bir şekilde bunu yapma isteğine işaret ediyor. Ancak ilerleyen dönemde enerji piyasasında Katar’ın OPEC’siz, OPEC’in Katar’sız neler yapabileceğini gözlemleyeceğiz.

Okunma Sayısı: 1154
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı