"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suudi Arabistan’ın Hür Prensler’ini hatırlamak - 1

Muhammet ÖRTLEK
04 Kasım 2018, Pazar
Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi haberleri bir süredir Türkiye ve dünya kamuoyunun gündeminde.

Öldürülme olayını Suudi yetkililer başta kabul etmeseler de sonradan kabullendiler. 

Hatta Suudi Dışişleri Bakanı Adil El-Cübeyr’in 23 Ekim 2018 günü Endonezya’daki basın toplantısında “bir daha asla böyle bir şey yaşanmayacak” sözleri itiraf şeklinde değerlendiriliyor.

Suudi yönetiminin cinayet sonrasındaki ilgili süreçte yaptığı açıklamalar, Kraliyeti hem dış politikada hem de içerde zor duruma sokmuş görünüyor. Trump’ın ilk açıklamasında yaşananların kabul edilemez olduğunu açıklaması, müttefiki Suudi Arabistan tarafından hoş karşılanmadı. Ancak Başkonsolosluktaki aramadan sonra Trump’ın, Ortadoğu’da Suudi Arabistan’ın İran’a karşı bir denge unsuru teşkil ettiğini belirtmesi iki ülke arasındaki tansiyonu biraz düşürdü. 

Buna ek olarak Trump’ın Suudi’lerle mevcut 110 milyar Dolarlık ticaret hacminin ABD’de 600 bin kişilik istihdam sağladığını ve bunun tehlikeye atılmasının uygun olmadığını ifade etmesi ise, Rousseau’nun “devletler arasındaki ilişkiler menfaate dayalıdır” sözlerini hatırlara getiriyor.

Kaşıkçı olayının Suudi Arabistan’daki muhalifleri hareketlendirmesi ihtimal dahilindedir. Geçmişte Körfez Savaşı, 11 Eylül 2001 sonrasında ABD’nin Irak ve Afganistan müdahalelerinin desteklenmesi, 2011’de başlayan Arap Baharı sürecindeki halk hareketlilikleri vb. bölgesel olaylar karşısında liberal, İslâmcı, Şiî ve siyasî muhalifler tepkisi ile karşılaşılmıştı. Muhalifler insan hakları ve uluslar arası denetim konusundaki taleplerini gündeme taşımışlardı.

Kral Selman Haziran 2017’de Veliahtlığı, Prens Muhammed bin Nayif’ten alıp, oğlu Muhammed bin Salman’a verdi. Böylece ülkede reformlara başlandı. Yeni Veliahtın ilk işi ülkesi için “2030 Vizyonu” hazırlatmak oldu. Vizyon’da özellikle ekonomide petrole bağımlılığın azaltılması ve yerine yeni oluşturulacak yatırım alanlarına yabancı sermayedarların getirilmeye çalışılması dikkat çekiyor. Veliaht bin Salman gün geçtikçe iktidarını güçlendirerek Batı ve dünya kamuoyunda adından çokça söz ettiren bir isim oldu.

Veliaht bin Selman’ın talimatı ile Kasım 2017’de, yolsuzluk suçlamalarıyla aralarında Alwaleed bin Talal’ın yer aldığı milyarder Prenslerin tutuklanarak, Riyad’daki Ritz-Carlton Otel’de bulundurulmaları da daha sonra “yanlış anlaşılma” olarak duyurulmuştu. Tıpkı Kaşıkçı olayının başlangıcındaki açıklamaları gibi.

Veliaht Prens’in göreve gelir gelmez ordu, bürokrasi ve devlet kademelerinde değişikliklere gitmesi de Kraliyet ailesi içindeki rakiplerinin dikkatini çekmişti.

Bin Salman’ın “bütün dinlere açık ılımlı bir İslâm ülkesi olacağız” ifadesinden sonra, 28 Mart 2018’de kendisine atfedilen “müttefiklerimiz istedi diye Komünizmi durdurmak için Vahhabiliği yaydık” şeklindeki açıklamaları Batı tarafından olumlu karşılandığı kuvvetle muhtemeldir. Bu açıklamalarla Suudiler’in dönem dönem birbirine tam tersi politikalar içerisine girdiği anlaşılmakta. Bu ifadeler, bir takım rejim muhaliflerince kullanılacak enstrüman haline geldi demek yanlış olmayacaktır.

Kaşıkçı cinayeti de Suudi Arabistan’daki Bin Salman muhaliflerinin elini güçlendirecek niteliktedir. Çünkü olayla ilgili, Bin Salman’ın süreci iyi yönetemediği herkesçe dile getiriliyor. Konu hakkında çeşitli Suudi yetkililerin görevden alınmasının, Bin Salman’a yönelik şimşeklerin azalmasına yardımcı olacak gibi görünmüyor.

Kaşıkçı cinayeti, Suudi Kraliyet ailesini sarsacak özelliktedir. Bununla birlikte büyük ihtimalle siyaset veya rejim değişikliğine yol açmayacağı tahmin ediliyor. Diğer taraftan Suudi Arabistan tarihi incelendiğinde 1964 yılındaki siyasî krizde Kral değişikliğine bile gidildiği biliniyor.

Okunma Sayısı: 1206
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı