Yarım asra yaklaşan yayın hayatında hangi usta yazarlar bu mutfaktan yetişip çıkmadı ki... Şimdiki yazar-çizer ağabeyler zamanında ustalarından nasıl devraldıysa bayrağı biz de aynı hasbi duygularla 2 seferdir gazetemizin yollarını aşındırıyoruz. 

Her yıl düzenlenen seminerlerin bu yıl daha da profesyonel bir şekilde verildiğini görmek tekrar nasip oldu. Seminerin ilk gün sabahı gazeteye vardığımızda Bediüzzaman Hazretleri’nin mırmırları arkasında “Ya Rahim! diye zikrettiklerini duyduğum” dediği gazetemizin kedileri çok samimî bir şekilde bizleri karşıladı. Biz de bu samimî karşılamaya aynı samimilikte karşılık verdik. Türkiye’nin muhtelif yerlerinden aynı amaç ve duygularla gelen katılımın oldukça yüksek olduğu seminerde bir çok kardeş ve abilerle tanışma, sohbet etme fırsatı bulduk. 4 gün süren, ama dolu dolu geçen seminer gerçekten kısa ve su gibi gelip geçti. Kâzım Abinin de ilk derste dediği gibi tadımlık olan seminerler üzerine bir şeyler koyarak geliştirmemiz gereken temeller hükmündeydi. Bizler de bu temelleri en sağlam yerde “Onların işleri aralarında istişare iledir”1 âyetinin emrini bihakkın her alanda yerine getiren Yeni Asya Gazetesi’nde, bilhassa manşet toplantılarında bizzat görerek şahit olduk. 

Teşbihte hata olmasın Üstad Bediüzzaman’ın Risaleleri neşretmesine sevinip “Bin kalemli Nurcu” dediği teksir makineleri gibi seminerlerde yetişen bizler de zamanın bin kalemli Nurcusu hükmünde olan Yeni Asya Gazetesi’nde Üstadı ve Nurları inşallah kâinata hakkıyla duyurabiliriz.

Kaçırdım diye üzülenler de hiç üzülmesin. Her yıl nasipse seminerler düzenlenmeye devam edecek. Yeni Asya büyük bir aile ve eminim bu ailede senin de yapabileceğin bir iş muhakkak vardır. Seminerleri düzenleyen “yapımda ve yayında emeği geçen” herkese teşekkür ederim. 

Allah razı olsun.

Dipnot:

1) Şûrâ Sûresi, 38. âyet.

***

Okumak için tıklayınız:

Bu seminer bir başlangıç