"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

50. Yıla doğru -3: Tâ kıyamete kadar!

Mustafa Göknur
11 Şubat 2019, Pazartesi
Değerli edebiyatçı ve yazarımız İslâm Yaşar; bir grup gencin, ittihad-ı İslâmın sembol mabedi Ayasofya’nın, yeniden ibadete açılması idealiyle verdikleri mücadeleyi yazar ‘Taa Kıyamete Kadar’ adlı muhteşem romanında. İman hizmetinin kıyamete kadar devam edeceğini vurgular.

Çünkü bir gaye ve ideal olmazsa, hizmet erleri nefsini düşünmeye ve birbirleriyle uğraşmaya başlar. “Ayasofya, kıyamete kadar cami olarak vakfedilmiştir. Bunu, Allah’a, Âhirete, O’nun heybetine inanan hiçbir mahlûk, sultan olsun, hâkim olsun, bir mütegallibe olsun, değiştiremez. Vakıf şartlarını kim değiştirirse, Allah’ın, meleklerin, bütün insanların ve lânet edenlerin lâneti onların üzerine olsun. Onlar hiçbir zaman hafiflemeyen azap içinde bulunsunlar. Yüzlerine bakan ve onlara şefaat eden hiçbir kimse bulunmasın!” takbihiyle şiddetle zecreder Fatih Sultan Mehmed. Onun açılması bir gaye-i hayaldir. Başka ideallerimizde var ve olmalı.

***

Bu günkü durum, hal ve şartların menfi gibi gözükmesi içimizi karartmasın, ümidimizi kırmasın.    Bediüzzaman ‘Münâzarât’ta bizi ikaz ediyor:

“Hal aldatıyor… Aldanmayınız. İstikbal hesabına konuşuyor… Öyle dinleyiniz.”

“Şiddete inkılâp eden fikr-i intikâmın tedâhülü ve heyecânâtı intâc eden tecrübesizlik, üzerimize emri şiddetlendirdi, pahalaştırdı. Muvakkaten, bir nevî karanlık çöktü. Emîn olunuz ki, çekilecektir.” (Sayfa-39) Dünyada imtihan gereği zıtlar iç içedir. Bunlar gece ve gündüz gibi insanlar arasında değişir durur. Meşrûtiyet ve istibdatta öyle; galibiyet ve mağlûbiyette. Ümidimizi diri tutmak için ‘Münâzarât’ta okumaya devam edersek;

“Meşrûtiyetin sırrı, kuvvet kanundadır, şahıs hiçtir. İstibdâdın esâsı, kuvvet şahısta olur, kânunu kendi keyfine tâbî edebilir, hak kuvvetin mağlûbu.

Fakat, bu iki ruh her zamanda birer şekle girer, birer libas giyer. Bu zamanın modası böyle giydiriyor. Zannolunmasın, istibdat galebe ettiği zaman tamamen hükmünü icrâ etmiş, meşrûtiyet mağlûp olduğu vakit mahvolmuş. Kellâ!

Kâinatta gâlib-i mutlak hayır olduğundan, pek çok envâ ve şuubât-ı heyet-i içtimâiyede meşrûtiyet hükümfermâ olmuştur.” (Sayfa-38)

Mücadele kıyamete kadar devam edecektir. Kazananlar olduğu gibi; elbette kaybedenlerde olacaktır. Hikmet-i İlâhiye Cenneti de, Cehennemi de doldurmayı vaad ve takdir etmiştir. Ve ‘akıbet inananlarındır.’ Sabırla, sebatla meşrû siperini terk etmeden dayanmak esastır.

***

Hz. Üstad ‘Kastamonu Lâhikası’nda ise: “Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır” hadisinin ebcet hesabıyla tahlilinin yapar. (Sayfa-26) Risale-i Nur metoduyla iman ve Kur’ân’a hizmet edenlerin de inşallah o taifeye dahil olduğunu söyler. Bu hadis-i şerif, hadis kaynaklarında bu lâfızlarla rivayet edildiği gibi, aynı manayı ifade eden farklı lâfızlarla da rivayet edilmiştir. 

Bir kaçını şöyle sıralayabiliriz:

- “Ümmetimden bir topluluk, hak üzerinde galip gelmeye devam edecektir. Onlar hak üzerinde hep böyle sebat edip durdukları müddetçe; ta Allah’ın emri onlara gelinceye kadar muhalif olanlar onlara zarar veremeyecektir.” 1

- “Ümmetimden bir topluluk, insanlara galip gelmeye devam edecektir. Onlar, bu galip gelme halinde bulunurlarken Allah’ın emri onlara gelecektir.” 2

- “Bu din, daima ayakta durmaya devam edecektir. Müslümanlardan bir topluluk, kıyamet kopuncaya kadar bu din uğrunda savaş(may)a devam etmekten asla vazgeçmeyecektir.” 3

- “Ümmetimden bir topluluk, hak uğrunda savaşarak kıyamet gününe kadar galip gelmeye devam edecektir.” 4

- “Ümmetimden Allah’ın emrini yerine getiren bir topluluk sürekli bulunacaktır. Onları aşağılayan veya onlara muhalefet edenler, onlara asla zarar veremeyecektir. Öyle ki Allah’ın kıyamet emri gelinceye kadar bu topluluk insanlara karşı böyle muzaffer halde kalacaklardır.” 5 

- “Ümmetimden bir topluluk, düşmanlarına karşı üstün gelmede Allah’ın emri uğrunda çarpışmakta devam edeceklerdir. Onlar bu hal üzerinde bulunurlarken kendilerine muhalefet edenler kıyamet günü gelinceye kadar onlara bir zarar veremeyeceklerdir.” 6

***

Bu haber ve müjdeler açıkça gösteriyor ki:‘Ehl-i Sünnet vel’-cemaat’ cadde-i kübrasında, diğer tarikat, grup ve cemaatlerin yanı sıra; Risale-i Nur yoluyla iman ve Kur’ân’a hizmet eden muhabbet fedaileri de, tâ kıyamete kadar dersler ve sohbetlerle, kitap, gazete, dergi ve internet gibi her türlü meşrû araçlarla hak yoluna devam edecektir. Ne mutlu o yolun ihlâslı yolcularına!

***

“Allah’ım İhlâs Sûresi’nin hakkı için, bizi kendi iradesiyle ihlâslı olan ve Senin ihlâslı kıldığın kullarından eyle. Bizleri tâ kıyamete kadar hakkı tutacak o mübarek taifeye dahil eyle.” Amin!

Okunma Sayısı: 2337
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı