"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haftasonunu Risale-i Nur’a adayan gençlik

Mustafa Gönüllü
17 Aralık 2017, Pazar
Okul, ödev, iş, güç, koşturmaca derken zaman hızla akmakta.

Ömür sermayemizi cömertçe harcamaya devam ederken, Risale-i Nur’a yeteri kadar vakit ayırmakta zorlanıyoruz maalesef. Böyle olunca, haftasonunu güzel değerlendirmek gerekiyor. 

Biz de buna çözüm aramaktayken, Şanlıurfa Yeni Asya cemaatimizin planladığı bir haftasonu programında bulduk kendimizi. Merkezdeki büyük Kızılay medresemizde, Cumartesi ve Pazar günlerimizi Risale-i Nur programına katılarak değerlendirelim dedik.

Ve Cuma günü umumi dersten sonra gençlerle toplandık ve küçük bir istişare ile haftasonu neler yapabileceğimizi planladık. Programımızı şahsî okumalar, müzakereli dersler, tesbihat ezberleri, futbol vs. gibi birçok güzel aktivite ile doldurduk. Programımıza Lokman Altın ve Mehmet Şener ağabeylerimiz başta olmak üzere, birçok ağabey iştirak etmişti. Cuma gecesini programı planlayarak geçirdik ve yarını büyük bir heyecanla beklemeye başladık.

Cumartesi günü sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra, tesbihat ve dönerli Risale-i Nur dersimizi yaptık. Risale-i Nur’daki Hizmet Rehberi eserinden herkes sırayla bir iki sayfa okuyordu. Aklımıza takılan soruları o anda soruyor ve sıcağı sıcağına cevaplarını arıyorduk. Bir kardeşimizin okuduğu kısımda, Nur talebelerinin bir özelliği dile getirilmişti. Nur talebelerinin düsturlarından biri, hiçbir zaman hükümetin icraatına karışmaması idi. Bu meselenin gündeme gelmesi üzerine, bir kardeşimiz  bu kısımla ilgili bir soru yöneltti. Burayı nasıl anlamamız gerektiğini sordu. Avukat Lokman Ağabey’imiz de bu önemli soruyu şu şekilde cevaplandırdı:

“Burada bahsedilmiş olan ‘hükümet icraatlarına karışmaktan’ kasıt, yönetime direkt olarak müdahale etmektir. Örnek verecek olursak: iktidara kendi adamlarını tayin ettirmeye çalışarak devletin işlerini yönetmeye çalışmak, gizli işler çevirerek iktidarın işini zorlaştırmak vs. gibi müdahalelerde bulunmaktır. 

“İşte biz böyle icraatlara katiyyen müdahale etmeyiz, edemeyiz. Risale-i Nur, bizi bu işlere girmekten men etmiştir. 

“Ama, hükümetin adaletsizlikleri, yolsuzlukları gibi yanlışlarını elbette dile getireceğiz. Hükümeti doğru bir şekilde yönlendirmeye çalışacağız. Üstad Bediüzzaman da, gerek meşrûtiyete geçiş devrinde, gerekse CHP ya da Demokrat Parti iktidarında, o zamanın yanlışlıklarını dile getirmiş, gerekli birimlere uyarı mektupları göndermiş, ülkesinin menfaati için gerekli uyarılarda bulunmuştur. Çünkü ülkedeki her vatandaşın, ülkenin iyiliği için, doğru yönlendirmeler yapması şarttır. “Madem ben de bu vatanın bir evladıyım, bu vatanın saadetine hizmet etmek benim için farzdır.”1 düsturunun rehber edilmesi gerektir.

“Biz de Yeni Asya Nur cemaati olarak, Üstad’ın yolundan gitmeye çalışmakta ve Allah’ın inayetiyle doğruları söyleme gayretindeyiz.”

Dönerli dersimiz sona erdi ve Urfa kahvaltılarının olmazsa olmazları isot, Urfa peyniri ve tırnaklı ekmek eşliğinde kahvaltımızı yaptık. 

Müzakereli ders vakti gelmişti. 33. Söz’deki otuz üç pencerenin bir kaçını okuyacaktık hep birlikte. Temiz hava alabilmek için 33. Söz’deki pencereleri açtık ve okumaya, müzakere etmeye başladık. Çok istifadeli bir ders olmuştu elhamdülillah. 

33. Söz’den müzakereli dersimizi yaptıktan sonra öğle namazını kıldık ve öğle yemeği vakti geldi. Bir ağabeyimiz öğle yemeği menümüzdeki lahmacunları hazırlamıştı bile. Yemeğimizi afiyetle yedikten sonra programımıza iştirak eden Said Yetim Hoca’mız, Hizmet Rehberi’nden bir ders okudu.

Daha sonra programımızda tesbihat ezber çalışmaları vardı. Kardeşlerimiz ders salonunda tesbihat çalışmalarını yaparken, biz de içeride her Cumartesi yaptığımız müzakereli dersimizi yaptık. 

İkindi namazı sonrası akşam yemeğini yedikten sonra akşam namazını kıldık. Tesbihat ve namaz dersinden sonra çay içip muhabbet ederek bir süre vakit geçirdik. Yatsı namazını da eda ettikten sonra Av. Mehmet Şener Ağabey’imiz ile beraber 15. Mektup’un ikinci sualinden müzakereli dersimizi yaptık. Ders, gerçekten de günümüz meselelerini büyük ölçüde aydınlatıyordu. 

Müzakereli dersimiz şu sualle başladı:

‘’ Hazret-i Ali (ra.) zamanında başlayan muharebelerin mahiyeti nedir? Muhariblere ve o harbde ölen ve öldürenlere ne nam verebiliriz? ‘’2

Üstad Bediüzzaman, Hz. Ali’nin (ra.) ve Hz. Aişe’nin (ra.) karşı karşı geldiği ve Cemel Vakası olarak anılan muharebenin, adalet-i mahza ve adalet-i izafiye mücadelesi olduğundan bahsediyordu. Ama iki tarafın da esas maksadı İslâmiyet’in faydasına olduğu için, ölen de öldürülen de ehl-i Cennet idiler. Üstad Bediüzzaman devamında şöyle açıklıyor:

‘’Her ne kadar Hazret-i Ali’nin(ra.) içtihadı musîb(isabetli) ve mukabilindekilerin (karşı taraftakilerin) hata ise de, yine azaba müstahak değiller. Çünki içtihad eden hakkı bulsa, iki sevab var. Bulmazsa, bir nevi ibadet olan içtihad sevabı olarak bir sevab alır. Hatasından mazurdur.’’3

Ve sonra adalet-i mahza ve adalet-i izafiye açıklanıyor. Adalet-i mahzayı açıklayan cümle şöyle geçiyor: ‘’Bir masumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez.’’

Ve adalet-i izafiyeyi özetleyen cümle ise şu şekilde: ‘’Adalet-i izafiye ise: Küllün selâmeti için, cüz’ü feda eder. Cemaat için, ferdin hakkını nazara almaz.’’

Sonrasında ise şu mühim hakikat nazarlara sunuluyor: ‘’ Adalet-i mahza kabil-i tatbik (uygulanabilir) ise, adalet-i izafiyeye gidilmez, gidilse zulümdür.’’4

Müzakereli dersimizi sonlandırdıktan sonra bir saat daha şahsi okuma yapıp o günü tamamlamıştık.

Pazar günü sabah namazını Balıklıgöl’ün yanındaki Dergah Camii’nde kıldığımızdan, imamdan mükemmel bir Kur’ân-ı Kerîm tilaveti dinlediğimizden, ve daha sonra kahvaltıda ciğer kebabı yediğimizden bahsetmeyeceğim, çünkü yazı oldukça uzun oldu. Allah böyle programların devamını nasip eylesin. Programı düzenleyen ağabeylerimiz ve hocalarımızdan, ve programa katılan kardeşlerimizden Allah razı olsun. Bir dahaki programlarda görüşmek duasıyla..

Dipnotlar:

1. Emirdağ Lahikası-1., 2. Mektubat - 15. Mektup 2. Sual., 3. Mektubat - 15. Mektup 2. Sual., 4. Mektubat - 15. Mektup 2. Sual

Okunma Sayısı: 2049
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı