"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bitmek bilmeyen dünya aşkımız

Mustafa ORAL
22 Ağustos 2018, Çarşamba
İçinde aşk taşımayan hiçbir şey sonsuzluğa ve mükemmelliğe eremez.

İnsanı da, devleti de, dünyayı da inşa eden aşktır. Aşk ve heyecanını yitiren yok olacaktır. Aşk insanın kendini fethetmesidir. Kendisi fethedemeyen dünyayı fethedemez. Fetih ruhu buharlaşır, koca bir yalan ve yıkım olur. Kendine söylediği yalanları başkalarına inandırmaya çalışır.

İnsan kendini gâh yıkar, gâh yapar. Yıkmadan yapamazsın. Kendini yok etmeden var olamazsın; devrilmeden ayağa kalkamazsın. Kendini tutmadan bağımsızlığını kazanamazsın.  Herkesin sana itaat etmesini, bağlanmasını istersin. Dünya bağımlılık yapar. Yalan dünyaya bağlandıkça bağlanırsın. Değil mi ki aşk yalandır. Değil mi ki dünyaya yalancıdan ve yabancıdan başkası kanmaz.

Kontrolsüz güç yıkıcıdır. Kudret gücü yönetme sanatıdır. Aşk kontrolsüz kullanıldığında yıkıcıdır. Evlilik kudrettir, aşkı yönetme sanatıdır. Aşkın ve dünyanın içi boşaltılmasına, boşanmalar ve yolsuzluklar artmasına rağmen aşka da, dünyaya da ilgi artıyor. Aşkın ‘aşk’, dünyanın ‘dünya’ olduğu günlerde aşka dayanan merhametle evlilik yürütülüyor, devlet yönetiliyordu. Şimdiler de aşkı ve merhameti yitirdik. Ne aşkı becerebiliyoruz, ne evliliği yürütebiliyoruz, ne de devleti yönetebiliyoruz. Gözlerimiz yaş, kalbimiz kan kaybediyor.

İnsan kalpten ve akıldan ibarettir. Gâh duyguyla, gâh düşünceyle hareket eder. Mutluluk maddi, huzur manevi şeylerle kazanılır.  Devlet aşkla hizmet etmeli, akılla yani adaletle yönetmelidir.

Aşkın gözü kördür ama görmek için bir göz yeter. Aşk birbirinin gözünün içine değil, aynı yere bakmaktır. Birbirinin gözüne bakanlar bir zaman sonra kusur görmeye başlar. Şikâyet ve yakınma artar. Hak ve yetkileri üzerinden karşıdakinin görev ve sorumluluğunu sorgular. Oysa birbirinin gözlerine baktıkları kadar aynı yere yani birlikte ürettikleri şeylere, özellikle de seslerinin, suretlerinin, siretlerinin bileşkesi olan çocuklarına bakabilselerdi, birbirlerinin kusurlarına ve eksikliklerine bakma, hak ve yetki talep etme kolaycılığına düşmezlerdi. Değil mi ki görev ve sorumlulukları yerine getirmek daha baştan karşıdakinin hak ve yetki talebine son verir.

AŞK İNSANI HÜNKÂR YAPAR

İtaat muhabbetten gelir. Sevmeyene hükmedilemez. ‘Dul Hatice’ Efendimizi (asm) sevdiği için hünkâr bilmiş, hazret makamına yükselmiş; adı Efendimizle (asm) yanyana yazılmıştır. Her Hatice ve Muhammed birbirini bulur. Yeter ki Haticeler Hatice (ra), Muhammedler Muhammed (asm) olsun, görev ve sorumluluğunu bilsin. Sevdiği o zaman hak ve yetkilerini kullanma fırsatı verecektir. Gönüllerin hünkârı olmayan evde kocalık, köyde muhtarlık taslamasın. Kendini sevdirirsen efendi olursun. Efendi olursan ismin Efendimizin (asm) yanına yazılır. Herkes seve seve itaat eder.

Sözü uzattık, kısaltalım. Zülfü yâre dokunacak, bu bahsi kapatalım. Diyeceğim o ki bir evliliğin tarihi bir devletin, bir aşkın tarihi bir devrin tarihinden daha uzundur. Devletler, devirleri unutulur da aşklar, âşıklar unutulmaz.

Bediüzzaman, Efendimizden (asm) aldığı ilhamla kendi içinde kemâlatını tamamlayabildiği için “istikbal inkılabatı içinde” en gür seslerden biri olabildi, asrın mânevi devrimini gerçekleştirdi. Kendimize bakalım şimdi. Bir devrimin içinde miyiz, yoksa değerlerimizi bir bir deviriyor muyuz? Yapıyor muyuz, yıkıyor muyuz? Yürek devletimizi mi kuruyoruz, gönül saraylarını mı yıkıyoruz?.. Unutma, sevdiğin kadar sevilirsin; yıktığın kadar yıkılırsın. 

Okunma Sayısı: 2526
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı