"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çile insanı inci kılar

Mustafa ORAL
25 Nisan 2018, Çarşamba
İnci denilince Siyah İnci Kâbe, Âlemlerin İncisi Hz. Muhammed (asm) gelir aklıma.

Sık sık önünden geçtiğim sarayı andıran “Siyah İnci yalısı” ise acı acı gülümsetir. Kendi kendime söylenirim. Saray da olsan siyahsın, sahtesin, yalansın işte. İnciyi taşta, toprakta, sarayda değil, kalbinde ara. Deniz kenarında sarayın olacağına, Barla’da taş üstünde tahta kulübeciğin olsun. Duvarda gedik açmak, dünya sarayını yıkmak için tek taşı çekmek yeter.

İnci, yağmurun sedef tarafından yutulmasıyla oluşur. Her sedef inci, her sine yürek taşımaz. İnci sabır ve yürek işidir. Özü kum tanesidir. İstiridye yüreğine aldığı kum tanesini yıllarca işleyerek bedeninin parçası yapar. İnciyi sedeften ayırmak emek ve incelik ister. Değil mi ki inci istiridyenin yürek sızısıdır. Birinci olmak insanın elinde değildir, ama bir inci olmak elindedir. Taştan yağ çıkar da merhametsiz yürekten çıkmaz. Taşlar ağlar da o ağlamaz. Yazın denizi taşa, kışın dağı kartopuna tutar da, denizden de, dağdan da anlamaz. Su soğuyunca kar, gönül soğuyunca ağyar (düşman) olur. İnci ancak denizde çile çekerek yar olur. Topraktan yaratıldın. Sabret. Toprağın taşa, sedefin inciye dönüşmesi yakındır. Rabbi, sevdiği kulu çileden çileye çalar. Sermayen bir yumurtaysa çal taşa. Sedefin kabuğu kırıldı diye üzülme, inci var içinde. İnci çıkmazsa beni bir daha okuma.

İnci taşa işlenen aşktır. Aşk hayattır, şifadır. İster taş, ister mermer ol; İlâhî aşkla buluşunca inci olursun. Aşkı kaybedince inci de olsan taş olursun. İnci çıkarmak için dalgıç olmak, aşkın sırrına ermek için yürek denizine dalmak gerek. İnci denizde değil yürektedir. Merhametsiz yürek bin defa âşık olsa da inciye dönüşmez. Özünde aşk olanın gözünden inci dökülür. Kirpikte titreşen katreler denizler bağışlar. İnci denizin çilesidir. Yer taşla, gök yıldızla, göz yaşla, gönül yasla doludur. İnci denizin, deniz dağın gözyaşıdır. 

Kalp incidir, inci işçiliğidir, ince işçilik ister. Şimdilerde taş kesildik. Kırıp döküyoruz. Kadınları, ihtiyarları, çocukları, masumları pervasızca ağlatıyor; incilerini dağı- tıyoruz. “İncinsen de incitme,” diyecek merhametin sesine, İsa (as) nefesine ne kadar da ihtiyaç var. Yuvarlanan taş yosun, duâlanan kalp hüzün tutmaz. Hüzünlenme. Bilmez misin Rabbinden başkası inci olsa beş para etmez. 

Taşlar gibi yürekler de yosun tutar. Yosun varken taş görünmez. Denizde incilerle taşlar birlikte bulunur. Hırslı, inci yerine taş koyar ağına. Dünya taşla doludur, ama çok azı boyuna takılır.

Taş Devrinde yaşıyoruz. Tırnak kadar taşa servet, bazen ömür bağışlıyoruz. Üzülme, varsın birileri taş üstünde taş, gövde üstünde baş koymasın. Kendilerine inciden mezartaşı yaptırsın. Sen yine de taş üstüne taş, inci gönüllere kalp koy. İnci gözyaşlarından gönül Kâbeleri inşa etmeye bak. Gönül Kâbe olduktan sonra gövde üstünde baş olsa ne var olmasa ne var. Yeter pirincin içine taş, inciden yüreğine dünya kaçırma. Pirincin içindeki siyah taştan değil, beyazından korkmalı. Kork ki pirincin içine beyaz taş düştü. 

Hacerül Esvet, Adem (as) dünyaya teşrif ederken; Rabbinden ayrı düştüğü için gözlerinden inciler düşmüştür. Kâinatın Hacerül Esved’i Hz. Muhammed’dir (asm). Gözyaşı rahmettir. Âlemlere rahmettir, âlemlerin inciden gözyaşıdır. Minicik taşlar sedefi hatırlatan avucunda canlanmış, taş iken inciye dönüşmüştür. 

İnci olan, incisi olan, kalbini aşkla incileştiren çabuk incinir, dünya onu yorar. “Dünya işleriyle meşgul olmak beni incitiyor. Zaruret olmadan bakamıyorum.” der. “Kâbe-i Şerif yıkılarak taşları denize atıldığı vakit, işte o zamanda korkunç alâmetler olur.” (Hadis-i Şerif) Korkma, hüznün sevince dönüşsün artık. Gönül Kâbe’si sarsılsa da Siyah İnci Kâbe hâlâ ayakta.

Okunma Sayısı: 7097
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-2

    25.4.2018 11:16:14

    Günümüz çilekeşleri de istiridye ve midyeden aşağı değil ki, çektikleri çileler inci misali semere vermesin. Biz de tıpkı elsiz ayaksız istiridyeler misali "Bir"den istiyoruz. Çilenin sonunda istiridyeye ihtiyacı olmadığı halde paha biçilmez inciyi bahşeden Allah (cc), o inciden daha kıymetli ve ehemmiyetli olan mümin insana yine o inciden daha değerlilerini vermez mi? Sermayesi "Kızarmaz bir yüz, yaşarmaz göz" olan ve bizlere taş devrini yaşatan taş kalpli insanlar, istiridyenin çileyi ve semeresi inciyi bilmedikleri gibi bilmezler. Şair M.Akif : "Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havf-ı Yezdan'ın/Ne irfanın kalır tesiri katiyyen ne vicdanın" diyor. Gözlerden ırak, kuytu köşelerde çile çeken çilekeşlerin dua ve gözyaşları da semere verecektir, diye bizler de ümit ve dua ediyoruz. Selam ve muhabbetle.

  • Gündüz Alp

    25.4.2018 10:54:40

    Sevgili kardeşim, bizleri farklı farklı iklimlerde gezdiren, düşündüren, câmid (taş misali katı maddeleri bile) lisan-ı haliyle konuşturarak bize yeni ufuklar, farklı boyutlar açan güzel yazılarından birisini daha okuduk. Eline ve yüreğine sağlık. Yüreğinde sakladığın incileri kelimeler halinde satırlara bir bir dökerek bizlere inci misal değerli şeyler sunuyorsun. "Çile bülbülüm.." diyen bestekâr gibi çile, türkülere ve şarkılara bile konu olmuştur. Evet nasıl ki zahmet olmadan rahmet olmazmış çile çekmeden inci de olunmazmış. Zahmetin semeresi rahmet, çilenin semeresi inci. Deniz ve okyanusların derinliklerinde, gözlerden ırak bir yerde çile çeken istiridye ve midye gibi canlılara, bu çilenin sonunda bize çok kıymetli olan inciyi takdim ettirilir. Ne var ki ne midye ne istiridye çektiği çilenin neticesinde semerenin inci olduğunu bile bilmez. Demek "Bir" bilen var. İstiridye ve midye de o "Bir"den istiyor ki, çektiği çile inci olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı