"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hz. Yusuf gibi kuyularda

Mustafa ORAL
06 Şubat 2019, Çarşamba
Dünya deni kökünden gelir.

Deni alçakta olan demektir. Cennetten ve gönülleri Cennet olanların gözünden bakılınca dünya alçakta derin bir kuyudur. İnsanlıktan alçaldıkça dünya kuyusu derinleşir, darlaşır.

Hz. Âdem ile Hz. Havva Cennette dengeli bir hayat sürerken kendilerini Cennetten düşürecek olayla imtihan edilirler. Şeytan, Cennet bahçelerinde huri ve gılman gibi neşeyle tenezzüh eden çifti kafasına takar. Onların aklını çelerek yasak meyveden yedirir. Rabbimiz, tavsiyesine uymayan çifti ayırarak Cennet bahçelerinden dünya kuyusuna gönderir. Şeytan kendince temiz iş çıkarmıştır. Âdem ve Havva’yı önce Rabbinden, sonra da birbirinden uzaklaştırmıştır. Dünya kuyusu o kadar derindir ki ancak yüz yıllar sonra Arafat’ta buluşabilirler. Kusurlarını anlarlar, kefaret olarak Kâbe’yi inşa ederler. O gün bu gündür Kâbe birleşme noktası ve yeni bir dünya inşasının adıdır.

YUSUF’UN GÖMLEĞİ 

Hz. Yakup’un (as) oğulları, onun Hz. Yusuf’u (as) daha çok sevdiğini hissedince kıskançlık krizine girerler. Gözden düşme korkusuyla Hz. Yusuf’a tuzak kurarlar. Bir gün gezme bahanesiyle kıra götürürler. Kuyu başına gelirler. Gömleğini çıkarıp, Hz. Yusuf’u kuyuya atarlar. Planlarına göre Hz. Yusuf ölecek, onlar da babalarının gönül tahtına kurulacaklardır. Öldüğünü ispatlamak için gömleğe kan sürerler. Güya Hz. Yusuf’u kurt yemiş, ondan sadece kanlı gömleği kalmıştır. Hz. Yakup haberi işitince çok üzülür, fakat içinden bir ses oğlunun yaşadığını fısıldamaktadır. Yıllarca gözyaşı döker. Öyle ki ağlamaktan gözleri kör kuyu olacaktır.

Hz. Yusuf kuyuda Cebrail’in (as) öğrettiği duâyı okur. “Ey mağlûb olmayan gâlip. Beni içinde bulunduğum durumdan kurtar. Ey bütün sıkıntıları gideren, ey bütün duâlara icâbet eden, ey bütün kırıkları saran, ey bütün zorlukları kolaylaştıran, ey bütün gariplerin sahibi senden bir çıkış ve kurtuluş yolu niyaz ediyorum. Sevgini kalbime öyle yerleştir ki, hiçbir tasam kalmasın, senden başkasını anmayayım!” Hz. Yusuf’un yalnızlığını Cebrail (as) aldı. Kuyuda Hz. Yusuf’u yalnız bırakmayan dünya kuyusunda seni yalnız bırakır mı…

Çaresizce beklerken bir kervan kuyuda konaklar. Hz. Yusuf’u fark edince çıkarırlar. Her şey yoluna girdi derken köle pazarında Mısır Sultanı’nın hanımı Züleyha’ya satarlar. Bu sefer Züleyha’nın imtihanı olacaktır. Kardeşleri onu babasından kıskanarak kendi kuyularına düşmüşler, ardından Hz. Yusuf’u kuyuya atmışlardır. Şimdiyse Züleyha kıskanmış, benden başkasının olmasın, deyip Hz. Yusuf’un kuyusuna düşmüştür. Ne zordur Hz. Yusuf olmak; Hz. Yakup sever, kuyuya düşer, Züleyha sever zindana düşer.

Bir gün Hz. Yusuf’tan hevesini almaya kalkar. Ya Züleyha’nın çağrısına uyup kuyusuna düşecek veya Züleyha’nın çağrısından daha hayırlıdır, deyip zindana girecektir. Hz. Yusuf Sultanlığa ve Züleyha’ya değil kuyuya ve zindana talip olur. Kaçmaya çalışırken Züleyha gömleğini yırtar. O ara Züleyha’nın kocası içeri girer. Züleyha telâşlanır. Hz. Yusuf’un kardeşlerinin yaptığını yapar, iftira atar. “Benden hevesini almaya kalktı.” Hz. Yakup biliyordur ki Hz. Yusuf ölmemiştir. Sultan biliyordur ki suç Züleyha’dadır. 

Olay kısa süre içinde duyulur. İtibarını kurtarmak için yollar arar. Hz. Yusuf’u zindana attırsa adil olmadığı düşünülecek, ülkeyi yönetmesi zorlaşacaktır. Bundan dolayı sözde hukuku işletmek için hükmü şimdiden belli mahkemeyi kurar. Dün “senin için ölürüm” dediği Hz. Yusuf’u idam sehpasına koyar, Hz. Yusuf’a iftira atar. Herkes biliyordur ki Hz. Yusuf tertemizdir. Fakat kendini savunacak durumda değildir. Hâkimlerden birisi insaflı çıkar. Hz. Yusuf’un gömleğini inceler. Gömlek olayı aydınlatacaktır. Önden yırtılmışsa Hz. Yusuf, arkadansa Züleyha suçludur. Gömlek arkadan yırtılmıştır. Züleyha’ya zindan yolu görünür. Sultan da genç ve güzel Züleyha’nın kuyusuna düşmüştür bir kere. 

Şimdi Züleyha zindana gitmekle kalmayacak kendi itibarı da beş paralık olacaktır. Hukuka müdahale eder. Hz. Yusuf’u suçlu ilân eder. Sultanın Züleyha, Züleyha’nın Hz. Yusuf kuyusuna düşmesinin bedelini Hz. Yusuf öder, zindana düşer. Hz. Yusuf zindanda sarayda gibi nurlu yıllar geçirirken Züleyha zindana dönmüş sarayda, Hz. Yusuf’un kuyusunda azaplar içredir. Artık kuyudan ve zindandan çıkmalıdır. İftirasını itiraf etmeli, Hz. Yusuf’un itibarını iade etmelidir. Gün gelir itiraf bile itibara dönüşür. Yıllar sonra peygambere eş olacak seviyeye gelir, her şeyi itiraf eder. Hz. Yusuf zindandan çıkar. Saraya sultan, Züleyha’ya eş olur. Yaşlı Züleyha Hz. Yusuf ile tekrar eski güzelliğine kavuşur. Sabret, güzel günler göreceğiz, eski güzelliğimize döneceğiz.

ARTIK SANA DÜŞEN GÜZELCE SABRETMEKTİR  

Hz. Yusuf’u kuyuya atan kardeşleri içten içe ıztırap çekerler. Ülkeleri kıtlıkla karşılaşınca Sultan Hz. Yusuf’a başvururlar. Hz. Yusuf onları tanısa da onlar tanıyamaz.  Hz. Yusuf hasretiyle gözleri kör olacak raddeye gelen Hz. Yakup’tan (as) bahsederler. Hz. Yusuf gömleğini çıkarır. “Gözlerine sürün, açılacaktır.” Gömlek Hz. Yakup’a sunulunca Hz. Yusuf’un kokusunu tanır, gözleri açılır. Ondan sonra evlâtlarının gözleri açılır. Hakikat bütün çıplaklığıyla ortaya saçılır. Hz. Yakup ailesiyle saraya gelir. Her yer bayram yerine döner. Bir yanda hanımı, diğer yanda kardeşleri… Cennetten anların yaşandığı o demlerde dünyanın kendisine cazip gelerek Hz. Âdem (as) gibi Cennetten düşmekten korkar. Rabbim beni huzuruna al, der. Arzusu kabul edilir, vefat eder.

Bilirim, kendini Kenaneli’nde Hz. Yakup, Yusufeli’nde Hz. Yusuf gibi kuyularda hissedersin. Herkes sadece kendilerini sevsin isteyen kardeşlerin seni kuyuya atmışlardır. Hz. Yusuf, Mısır’a sultan olup sevdiklerini topladıktan sonra Cenneti daha dünyada yaşarken kazanma kuşağında kaybetmekten, dünya kuyusuna düşmekten korktuğundan ölümü dilemişti. 

Demek asıl olan saray, saltanat, Züleyha değil Rabbin rızasıdır. Bilemezsin belki kuyu ve zindan dünyanın seni çağırdığı saraydan, Züleyha’dan daha hayırlıdır.

Okunma Sayısı: 19734
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp

    7.2.2019 14:53:13

    Değerli kardeşim Mustafa Bey, şu günlerde gelecek adına ümit veren güzel yazılarını biraz gecikmeli okuyorum. Hz.Yusuf'un (as) günümüze de ışık tutan yazın için teşekkür ediyorum. Eline ve yüreğine sağlık. Ah şu kuyular! Bir yanda yoksulluğun pençesinde kıvranan Kara Kıta'nın insanlarına Su Kuyusu açmak için çalışmış Yusuf'lar, öte yanda gözünü hırs bürümüş aç gözlü emperyal Karun'ların Petrol Kuyuları için İslam Beldelerine üşüşmeleri. Birisi Su Kuyusu diyor diğeri Petrol Kuyusu. Ne var ki Petrol kuyusu sahipleri 'emir' olmaktan hala kurtulamadı ki ülkelerine Yusuf misali gerçek Sultan olabilsinler. Demek gücün hakkı mağlup ettiği zamanda Sultan olmak için Yusuf, Yusuf olmak için de kuyu ve zindan görmek gerekiyormuş. Lütfen, zindan ve kuyu güzellemesi yaptığım zannedilmesin. Dün gayrımeşru bir isteğe 'hayır' diyen Yusuf'u zindana attıran gücün bugünkü versiyonları, Su Kuyuları açtıran Yusufları zindana koyuyor. Mesele, biz hangisiyiz? "Kuyucu Murat" mı, Yusuf mu? Muhabbetle....

  • Ali Galip

    6.2.2019 20:25:57

    Allah Teala cc razı olsun. Müslüman, zor olana taliptir, çok güzel anlatmışsınız. Bizse, kolay olanı, yakın olanı, ebedi hayatımızı perişan edebilecek olanı tercih etme temayülündeyiz. Rabbim herkese yardım etsin. Azbi gayret etsek, hemen en yakınımızdakiler, anne babalarımız bile bizi dünyaya, Zileyha'ya davet ediyor: "Memleketi kurtarmak sana mı kaldı" diye de azarlamaları ise çabası.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı