"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Âlem-i ziynet-i semavat

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
29 Ağustos 2016, Pazartesi
Zerreden, şemse kadar bütün âlemlerin Hâlık’ı ve Hâlık-ı Zülcelâli Vel’ikramın eşsiz san’atlarının tezahürlerinden sadece birisiydi, bakıp da seyrettiğimiz âlem-i ziynet-i semavat.

Saatler, gece yarısını çoktan geçmişti. Sema âlemini süsleyen yıldızların tebessümvarî halleri, bizi Âyet-ül Kübra’nın satır aralarına götürmüştü.

Aziz Üstad’ımın nezih hitapları yoluyla, Âyet-ül Kübra eserine yansıyan hakikatler şöyleydi:

“Pek çok âyât-ı Kur’âniye, bu kâinat Hâlık’ını bildirmek cihetinde, her vakit ve herkesin en çok hayretle bakıp zevkle mütalâa ettiği en parlak bir sahife-i tevhid olan semavatı en başta zikretmelerinden, en başta ona başlamak muvafıktır. 

Evet, bu dünya memleketine ve misafirhanesine gelen herbir misafir, gözünü açıp baktıkça görür ki: Gayet keremkârâne bir ziyafetgâh ve gayet san’atkârane bir teşhirgâh ve gayet haşmetkârâne bir ordugâh ve talimgâh ve gayet hayretkârâne ve şevk-engizâne bir seyrangâh ve temâşâgâh ve gayet mânidarâne ve hikmetperverâne bir mütalâagâh olan bu güzel misafirhanenin sahibini ve bu kitab-ı kebîrin müellifini ve bu muhteşem memleketin sultanını tanımak ve bilmek için şiddetle merak ederken, en başta göklerin nur yaldızıyla yazılan güzel yüzü görünür.  “Bana bak, aradığını sana bildireceğim” der. O da bakar, görür ki: 

Bir kısmı arzımızdan bin defa büyük ve o büyüklerden bir kısmı top güllesinden yetmiş derece sür’atli yüz binler ecram-ı semâviyeyi direksiz, düşürmeden durduran ve birbirine çarpmadan fevkalhad çabuk ve beraber gezdiren; yağsız, söndürmeden mütemadiyen o hadsiz lâmbaları yandıran ve hiçbir gürültü ve ihtilâl çıkartmadan o nihayetsiz büyük kütleleri idare eden ve güneş ve kamerin vazifeleri gibi, hiç isyan ettirmeden o pek büyük mahlûkları vazifelerle çalıştıran…” (Şuâlar, s.98)

Misafir olarak bulunduğumuz Uludağ eteklerindeki, bir köy evinin gece karanlığındaki sessizliğinde, pencereden  temaşa ettiğimiz âlem-i semavatın o muhteşem hali karşısında “Lailaheillallah” zikriyle süslemiştik, kalb, akıl ve his duygularımızı…

Yeryüzünde, durduğumuz noktadaki küçük halimiz içinde, âlem-i semavatın, o haşmetli ve azametli manzarasıyla tefekkürü solurken, Aziz Üstad’ımın garip ve sır dolu hallerinden birisini daha tahattur ediyordum.

Uzun yıllar önce, Çam Dağı zirvesinde te’lifine mazhar olduğu mektuplardan birinde, sema âleminin haşmetini izhar ederken, şu hakikatlerle, âlemlerin Rabb’ini, bakan kalblere ve gören gözlere gösteriyordu.  Şöyle ki;

“Bir gece, yüz tabakalık irtifada, bir katran ağacının başındaki yuvada, semânın yıldızlarla yaldızlanmış güzel yüzüne baktım; Kur’ân-ı Hakîmin (Yemin olsun gizlenen ve açığa çıkan yıldızlara) (Tekvir,15-16)  kaseminde ulvî bir nur-u i’câz ve parlak bir sırr-ı belâgat gördüm. Evet, seyyar yıldızlara ve istitar ve intişarlarına işaret eden şu âyet, gayet âli bir nakş-ı san’at ve âli bir levha-i ibret, nazar-ı temâşâyı gösteriyor. 

Evet, şu seyyareler, kumandanları olan güneşin dairesinden çıkıyorlar, sabit yıldızlar dairesine girerek semâda yeni yeni nakışları ve san’atları gösteriyorlar. Bazen kendileri gibi parlak bir yıldıza omuz omuza verir, güzel bir vaziyet gösteriyorlar. Bazen küçük yıldızlar içine girip bir kumandan suretini gösteriyorlar. Hususuyla bu mevsimde, akşamdan sonra, ufukta Zühre Yıldızı ve fecirden evvel diğer parlak bir arkadaşı, gayet şirin ve güzel bir vaziyet gösteriyorlar. Sonra, vazife-i teftişiyelerini ve nakş-ı san’atta mekiklik hizmetini ifadan sonra yine dönüp, sultanları olan güneşin şâşaalı dairesine girip gizleniyorlar.” (Mektubat, s.20)

Âlem-i ziynet-i semavat’a mukabil, “Allah u ekber” demek… Ne güzel nimet…

Okunma Sayısı: 1789
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı