Bediüzzaman’a dost olduklarını, fiiliyatlarında olduğu gibi, onun ve şaheserleriyle alâkalı yaptıkları, yazdıkları ve belirttikleri, görüş, kanaat ve değerlendirmelerle, Bediüzzaman’a dost olan ve toplumda “şöhretli” vasfıyla bilinen bir çok insan mevcuttur.

Biz, bu çalışmamızda, Bediüzzaman ve eserlerine gösterdikleri olumlu yaklaşımlarıyla tanınan şahsiyetlerin ve “Dost şöhretliler”in isimleri ve haklarında kısa bilgilerle birlikte yer vermek istiyoruz.

1- Ahmet Hamdi Akseki:

1887 yılında Akseki’nin Güzelsu nahiyesinde doğdu. İstanbul İlahiyat Fakültesi’nde dersler verdi. 1947 yılında 3. Diyanet İşleri Başkanı oldu. Bediüzzaman Hazretleri’ne dost bir şahsiyettir. Diyanet Reisi iken istediği Risale-i Nur Külliyatı’ndan bir takımını dostlarına, diğerini ise Diyanet Kütüphanesi’ne bırakarak ileride basımın yapılacağını talebelerine söyleyerek, Bediüzzaman’a iletilmesini söylemiş, ona karşı alâkadarlığını gösteren mesajlar yollamıştır. Emirdağ Lâhikası’nda bu zat-ı muhteremin dostluğu ile ilgili mektuplar bulunmaktadır.

2- Osman Nuri Efendi:

Bediüzzaman Hazretleri’ne karşı güzel ve mütevazi ifadeleri mevcuttur. Bediüzzaman için şu ifadeleri kullanır: ”Bu zamanın şeyh-ül ekberi, Muhyiddin-i Arabisi, Şah-ı Nakşibendisi, Sultan Abdulkadir-i Bediüzzaman.”

Ayrıca der ki; ”Sahib’ül ihlâs, ve n’nur ve i’rşad-müceddid-i ekber Bediüzzaman Hazretleri.”

Yaşadığı devirde Bediüzzaman’la münasebeti devam eden, Ankara’da yaşayan devrin şöhretlilerindendi. Lâhikalarda, Bediüzzaman’la karşılıklı yazılan mektupları bulunmaktadır.

3- Yeşiloğlu Mehmed Salih:

Birinci Büyük Millet Meclisi azalarındandır. Eskişehir milletvekiliydi. Bediüzzaman’la ilk defa Süphandağı eteklerinde, düşmanla çarpışırken karşılaşıp tanıştığını beyan eder. ”Molla Said kimdir?” adıyla Emirdağ Lâhikası’nda yazdığı bir mektubu bulunmaktadır. Bediüzzaman’ın ilk meclise giderek orada yaptığı konuşmasına şahit olup, onu şiddetle alkışlayanlardandır. Bediüzzaman’ı, çok seven ve onu çok taktir eden dost bir şöhrettir.

4- Ali Ulvi Kurucu:

Bediüzzaman Hazretleri’nin ”Medine-i Münevvere’de bulunan mühim bir âlim” senasına mazhar oldu. Risale-i Nur Külliyatı içinde yer alan Büyük Tarihçe-i Hayatın önsözünü yazdı. Merhum’un, Bediüzzaman ve eserlerine karşı gösterdiği ve izhar ettiği yaklaşımları, Nur’un satırlarında mevcuttur. Bediüzzaman için kullandığı bir nezih hitabı, şöyledir; “Gönüller fatihi pek muhterem ve mükerrem Üstadımız Hazretleri.” Merhum aslen Konya’lı olup, 3 Şubat 2002’de Medine’de Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.

5- Eşref Edip Fergan:

1882 yılında Selânikte doğdu. Özbek Türklerindendir. Hayatta iken, Sebil’ürreşat, Yeni İstiklâl, Bugün, İttihad gazetelerinde yazılar yazdı. İngilizlerin İstanbul’u işgal hareketlerine karşı yazdığı “Hutuvat-ı Sitte” adlı eserinin dağıtımına yardım etti. Bediüzzaman’a dost bir şahsiyet olup, ”Uzun bir ayrılıktan sonra.” isimli bir makelesi, Bediüzzaman’ın büyük Tarihçe-i Hayat adlı eserde yer alır. 15 Aralık 1971 yılında İstanbul’da dar-ı bekaya irtihal etmiştir.

6- Mehmet Âkif Ersoy:

İstanbul doğumludur. İslâm şairi özelliği ile öne çıkan bir vasfa sahiptir. Safahat adlı şiir kitabı mevcuttur. Millî Marşımızın şairidir. Dindar bir şahsiyet olup, Bediüzzaman ve eserlerine dost birisidir. Bediüzzaman Hazretleri, Rus esaretinden dönüşünde kaldığı Dar’ül Hikmet-i İslâmiye üyeliği sırasında onunla tanışır. Mehmet Âkif için dostluğunu şu sözüyle ifade eder. Bediüzzaman: ” Bana en yakın ve hürmetkâr Mehmet Âkif’ti”

7- Osman Yüksel Serdengeçti:

1917 yılı, Antalya doğumludur. Soyadını taşıyan bir derginin sahibiydi. Vatan, millet ve din namına yazılarıyla öne çıktı. Bediüzzaman’a dosttu. Bediüzzaman onun için ”Eğer benim bir oğlum olsaydı, adını serdengeçti koyardım.” dediği, nakledilir.

Merhum Osman Yüksel’in Bediüzzaman’ın Tarihçe-i Hayatında, Bediüzzaman’ın şahsiyeti ve dâvâsı ile alâkalı çok nefis bir makalesi bulunmaktadır. 1983 yılında Ankara’da vefat eder..

8- Abdurrahman Şeref Laç:

1908 yılında, Balkanlar doğumludur. Bediüzzaman’ın avukatlığını yapmıştır. 1952 yılında Gençlik Rehberi mahkemesinde Üstad’ı savunmuştur. Tarihçe-i Hayat’ta yayınlanmış müdafaaları mevcuttur.

9- Tevfik İleri:

1911 yılı Rize doğumludur. Bir çok siyasetçi gibi, o da Bediüzzaman’a dost bir siyasetçiydi. Mesleği yüksek mühendisti. Demokrat Parti’den Samsun milletvekiliydi. 1950’den sonra  Millî Eğitim Bakanlığı yaptı.  İmam hatip mekteplerini ilk defa o açtı. Millî Eğitim Bakanlığı döneminde, köy enstitüleriyle öğretmen okullarını birleştirdi. Bediüzzaman’a dost bir şahsiyetti. Bediüzzaman yazdığı bir mektupta, ondan bahseder. Emirdağ mektuplarında, ondan bahsederek hizmetlerini taktir eder. Yassıada’da yargılandı, müebbet hapse mahkûm edildi. Hastanede hastalanarak 31 Aralık 1961’de vefat ett.

10- Enver Paşa:

1882 tarihinde doğdu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde son Osmanlı nazırı ve başkumandan vekilliği yaptı. Birinci Dünya Harbi’nde, Bediüzzaman’ın kahramanca müdafaasını taktirle karşılayarak, onu her zaman taktir etti. Te’lif edilen İşarat-ül i’caz adlı eserinin basılmasını, Bediüzzaman’dan istirham ederek ”Hocam benim de bir hizmetim olsun, bu kıymetli eserinizi ben bastırayım” dediyse de, Bediüzzaman Hazretleri’nin bu teklifi kabul etmemesi üzerine, sadece kâğıt yardımında bulunduğu söylenir. Bediüzzaman’a dost bu şahsiyet ile alâkalı, Bediüzzaman Hazretleri’nin eserlerinde bir çok bahisler mevcuttu. Enver Paşa 1922 yılında, Türkmenistan’da, Ruslar tarafından şehid edilmiştir.