"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın eğitim projesi - 2

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
30 Ekim 2014, Perşembe
Bediüzzaman Hazretlerinin ülkemizde cereyan eden olumsuz hadiselerin izalesine yönelik eğitim unsurunu öne çıkarır.

Ona göre eğitimin temel konusu insandır. Eğitimli insan olmanın önemini aralarken eğitimi ‘’Hem insanda hem de kâinatta yerleştirilmiş gizli hazineleri keşfetme süreci‘’ olarak yorumlar. Doğru İslâmın özünü teşkil eden değerlerden hareketle bölgede mevcut problemlere paragraf açarken şu kalıcı tesbitleri öne sürer ve der ki: 
’’Bizim düşmanımız cehalet, zaruret  ve ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet (eğitim) ve ittifak silâhıyla savaşacağız.’’
Bediüzzaman Hazretlerinin mevcut sıkıntılara çare olan fikrini benimsemede yöre insanının yanı sıra yönetimlerde anlama ve uygulamada zaafiyet içinde olmuşlardır. Mevcut problemlerin izalesine bu zaviyeden bakıp çareler düşünmeme eksikliği içinde olan yönetimlerin ve yöre insanının boşluğundan PKK gibi tahrip mesleğini benimseyenler doldurmuştur.
Uzun yıllar bu boşluktan yararlanan menfi güç/güçler bir çok sahada olduğu gibi, dinî değerleri de istismar ederek bozgunculuklarını sürdürmüşlerdir. Bu faaliyetleri esnasında milliyet unsurunu da olumsuz yönde çok iyi kullanarak, ülke ve insanını bir çok vartaya sürüklemişlerdir. Bu hassas konuyu istismar eden PKK, yörede yaşayan ekseri Kürt olan vatandaşlarımızı da etkilemede ileri safhada deneyecek kadar yol almışlardır.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri bu yarayı tedavi amacıyla yaptığı tesbitler oldukça manidardır. Bu tehlikeyi bertaraf yönünde kullandığı çözüme yönelik bir ifadesi şöyledir: 
“Milliyetimiz bir vücuttur, ruhu İslâmiyet, aklı iman ve Kur’ândır.’’ (Hutbe-i Şamiye).
Bu son derece yapıcı tespitin algılanmasında zafiyet gösteren yöre halkı ve devlet, mevcut problemlere çözümü geciktirmiştir.
Dinin doğru İslâm çerçevesinde yaşanmaması dine düşman güçlerin yol bularak bu mukaddes mefhumu istismara sebep olmuşlardır. PKK’nın dinî argümanları kullanarak Müslüman Kürtleri yanına çekme faaliyetleri bunun açık örneği olarak değerlendirilebilir.

Bediüzzaman’ın ikazları

Doğru İslâm adına telif ettiği eserlerde, din ve vatandaşın selâmeti ile ilgili Bediüzzaman’ın tesbitleri devam etmektedir. Yönetimleri ve yöre insanını ve şer güçlere karşı sürekli uyararak mevcut sıkıntıları bertaraf etme adına eğitim eksenindeki projesiyle ileri sürdüğü çözümlerin güncelliği hâlâ devam etmektedir.
Hedef ve ilkeler doğrultusunda varılmak istenen noktaya varmayı teşvik eden Bediüzzaman, eğitim projesiyle bakınız nasıl değerlendirmeler içerisinde bulunmuştur. Hayatının üç döneminde verdiği eğitim mücadelesini kısaca şöyle sıralamak mümkündür.

1925 Öncesi Dönem (Osmanlı Devleti)

1) Medreselerin amacından saptığı, tekkelerin su-i istimale uğradığı
2) Mekteplerin popülaritesinin arttığı, Batı eğitim sisteminin hakimiyet kurmaya başladığı
3) Din ve fen ilimleri arasında bir çatışma olduğu zannedildiği
4) İslâm âlemindeki ihtilâfların arttığı
5) Cehaletin yaygınlaşıp, fakirleşmenin arttığı
6) Din âlimlerinin İslâmiyet’in kışrıyla ilgilendiği
7) Batıyı körü körüne taklitçiliğin başladığı
8) Ulus devlet modelinin öne çıktığı
9) İlmiye sınıfının azaldığı 
10) Batı taklitçiliği ve bundan doğan yabancılaşma gözlendiği
11) İslâm dünyasında umutların azaldığı, yalan ve hile gibi ahlakî zaafların arttığı bir dönem olarak yaşandı.

Bu dönemde Bediüzzaman;
1) Mektep, medrese ve tekke arasındaki uzlaşma noktalarını ortaya koymuş, medreselerin fen bilimleriyle buluşmasını; mekteplerin de din bilimleriyle imtizacını öne çıkararak köklü bir eğitim reformu projesini ileri sürmüştür.
2) Din ve bilim arasında, özellikle İslâmiyet ile fen bilimlerinin çatışmak bir yana, fen bilimlerinin kaynağının İslâmiyet olduğunu delillerle ortaya koymuştur.
3) İhtilâf, cehalet ve zaruret düşmanlarına karşı, tedbirleri sıralamıştır. Bu çerçevede, bu üç düşmanı ortadan kaldırmanın ortak çaresinin “eğitim” olduğunu vurgulamıştır. Medreset’üz Zehra projesi başta olmak üzere, medreselerin ıslahı projesini de hazırlamıştır.
4) İslâm âleminin dağınıklığının ve cehaletinin kaldırılması için de yine eğitim tabanlı İttihad-ı İslâmı önermiştir.
5) “Usul”e (yöntem) vurgu yaparak, düşünce geliştirmenin çıkış noktasının yöntemler olduğunu belirtmek istemiştir.

DEVAM EDECEK

Okunma Sayısı: 1275
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı