"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzamana yapılan suikast hareketleri

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
25 Kasım 2014, Salı
Hayatını bu ülkenin ve insanının hayrına feda eden Bediüzzaman, kendi öz vatanında bir çok suikastlara maruz kalmıştır.

Menfur faaliyetlerle, suikast hareketleri karşısında Bediüzzaman’ın tutum ve davranışı nasıl olmuştur? Kendisine yapılan  suikastlar Bediüzzaman’ nasıl etkilemiştir?
Ona  karşı  menfur hadiseleri düzenleyenler kimlerdir ve neden Bediüzzzamanla  bu kadar dehşetli bir şekilde uğraşılmıştır?
 Bediüzzaman’ın hayatında, kendisne ve ulvi dâvâsına yönelik cereyan eden bu dehşetli olumsuzlukları tarih kaydederek  ibret sahifeleri arasına almıştır.
Bediüzzaman Hazretleri’nin hayatında maruz kaldığı  bir kısım menfur hadiselere bir bakalım isterseniz.
1-Ülkemizin de  içinde yer aldığı,  dünyanın bir çok devletlerinin karıştığı  binci dünya harbi sırasında Pasinler cephesinde düşmanla savaşırken, yaralanmış ve  Ruslara esir düşmüştür. Esir kampında cereyan eden idama mahkûm olma hadisesi, maruz kaldığı en tehlikeli hadiselerden birisi olarak bilinmektedir.
2- Rus esâreti akabinde, İstanbul’da; Sultan V. Mehmed Reşâd zamânında hukūkī altyapısı hazırlanan ve 12 Ağustos 1918 târîhinde Sultan VI. Mehmed Vahîdüddîn ve Şeyhülislam Mûsâ Kâzım Efendi zamanında açılan İmparatorluk ve İslâm âleminde ortaya çıkan bir takım dînî mes’elelerin halli için kurulan Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyyede  üye iken, dostu Seyyid Sadettin Paşa tarafından kendisine iletilen ve kökü ecnebide olan bir zındıka komitesi senin bir eserini okumuş. ( Hutuvat-ı Sitte) Demişler ki, bu eser sahibi dünyada kalsa biz mesleğimizi ( yani zındıkayı dinsizliği ) bu millete kabul ettiremeyeceğiz. Bunun vücudunu kaldırmalıyız diye senin idamına hükmetmişlerdir. Kendini muhafaza et” ve Bediüzzaman da buna mukabil” bende “Tevekkeltü elallah ecel birdir teğafür etmez dedim”. (Emirdağ lahikası:168)
Burada dikkat edilecek husus” kendisi burada bulunan ve kökü ecnebide bulunan” ifadesidir. 
3- Üstad’ın Emirdağ hayatında cereyan eden dehşetli planlara maruz kalışını da kendi beyanlarından okuyalım:
“ İşte bu komite zınıdıka komitesi otuz sene belki kırk seneden beri hem tevessü etti, hem benimle mücadelede her bir desiseyi istimal etti. İki defa imha için hapse ve onbir defa da beni zehirlemeye çalışmışlar. ( şimdi on dokuz defa oldu) en son dehşetli planları sabık dahiliye vekilini ve Afyonun sabık valisini Emirdağ’ın sabık Kaymakam vekilini aleyhime sevk etmeleriyle resmi hükümetin nüfuzunu bütün şiddetiyle istimal etmektedirç( a.g.e 168)
4- Bedizüzaman’ın maruz  bırakıldığı üç büyük hapis hayatı sırasında, ona çektirdikleri zulüm ve işkenceye dair Afyon hapsinde cereyan eden elim bir hadise de mevcuttur.
1962 yılında merhum Nafiz Çelebi’nin Urfa’ya uğradığı sırada Urfalı A. Kadir Badıllı’ya anlattığı dehşetli hâdise şöyledir:
“Bir gün bir fırsatla Üstad’ın koğuşuna girebildim. O sırada Üstad’ı zehirlemişlerdi. Kışında en soğuk günleriydi. Yüzüne baktım, âdeta simsiyah kesilmiş durakları çatlamış ateşler içinde kıvranıyordu. İhtiyarlık ve çok fazla zafiyetiyle beraber o ağır zehirlenmeden mütevellit çok perişan vazyette, odasında kimsesiz yalnız hizmetçisiz bulunuyordu.  Dedi;  ‘kardeşim ben çok perişan durumdayım. Seni Allah gönderdi.’ Zaruri ihtiyaçlarını gördüm ve çıktım.” ( mufassal Tarihçei hayat A. K. Badıllı: 3. Cild .sh. 1285)
Ömür boyu rahat yüzü gördürülmeyen Aziz Üstad’a yapılan bunca zulüm ve işkencelerin hesapları Mahkeme-i Kübra’da mutlaka verilecektir. Bize düşen, o Aziz Üstad’ı çok anlamak ve anlatmak olmalıdır. Devam etmekte olan zındıka komitelerinin faafliyetlerine rağmen.

Okunma Sayısı: 2166
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Bilâl TUNÇ

    26.11.2014 08:41:35

    Bir sürü yanlışı birkaç satıra sığıştırma mârifetini gösteren yazarı tebrik ediyorum(!).. Başı sonu karışmış cümleler, yanlış imlâlar, yanlış târihler, yanlış isimler, yanlış bilgiler: 1) 25 Ağustos, 2) Mehmeti Reşat, 3) Paşa, 4) Kazim, 5) kurulan, 6) halı, 7) Meşihet (benim görebildiklerim bu kadar). Çok zayıf ihtimâl ama muhtemeldir ki, hepsi de kıymetli yazarımızın gözünden kaçmış kalem sürçmeleri olsun.. Yine umalım ki, hemen bir ÖZÜR ve DÜZELTME yazısı yayınlasın..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı