"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

”Bin kalemli Nurcu”

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
28 Haziran 2018, Perşembe 01:45
NUR MEKTEB-İ İRFANINDA, MUALLİM VE TALEBE MÜLÂHAZALARI - 6

Bediüzzaman Hazretleri’ni, ilk defa 1920’li yıllarda, İstanbul’da Beyazıt Camii’nde, yanında bulunan subay arkadaşının göstermesiyle görür, Yüzbaşı Re’fet Bey. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra, kader-i ilahi onu, Bediüzzaman’la Isparta’da buluşturur. Kendisi, aslen İstanbul Beykoz doğumludur. Askeriyede yüzbaşı olarak görev yapar. Bediüzzaman ve eserlerine şuurlu bir şekilde inanır ve bağlılığını devam ettirir. Mektubat adlı eserde bir çok mevzu, onun sorduğu suallere mazhar olur. Bediüzzaman ve eserleriyle alâkalı bir çok hatırası mevcuttur. Üstad’ının  nezih tavrı ve eserlerinin kıymetini şu değerlendirmesiyle dile getirir ve der ki; “Hüsrev Altınbaşak ile birlikte Nur Risalelerini yazarak çoğaltıyorduk. Üstad da üst odada idi. Bir ara kapı tıkırdadı ve açıldı. Bir de ne görelim, Üstad Hazretleri elindeki bir çay tepsisinde iki bardak çayla içeri girdi. Biz heyecan ve mahcubiyetle; ‘Aman Üstadım’ diye fırlayıp elinden tepsiyi almak istedik, elini kaldırarak ‘Yo, yo ben size hizmet etmeye mecburum’ dedi. Aman Yarabbi! Bir de mecburiyet ekliyor. Bu ne tevazu, bu ne nezaket… Ben bu nezaket ve tevazuyu ne Mekteb-i Âliyede, ne Mekteb-i Harbiyede, ne de ailemde hiçbir yerde görmedim.”1

Bediüzzaman’a talebe olup, onun yüksek eserlerinin kıymetini takdir edenlerden birisi de, Askeriyede Binbaşı rütbesiyle vazife yapan, Ahmet Asım Önerdem’dir. Bediüzzaman’ı ilk defa Burdur’da tanır ve ona talebe olur. Bediüzzaman’ın Isparta Adliyesi’nde yargılandığında, o da aynı meseleye dahil iken, Bediüzzaman’ın ”İstikamet şehidi” olarak tasvib buyurduğu yüksek bir hal içinde vefat eder. Bediüzzaman ve eserlerine karşı yaptığı bir değerlendirmesi şöyledir; “Sevgili Üstadım, ne diyeyim, müştâkı olduğum bu Risale-i şerife, bu sözler, bu hakikat, bu nur, bu fakire lütuf ve kerem-i İlâhî olarak ihsan buyuruldu. Cenâb-ı Kadîr-i Mutlak Hazretleri’ne hadsiz ve hesapsız hamd ü senâ ediyorum ki, siz Üstadıma kavuştum ve binnetice bu Nurlar’ı, bu hakikatleri gördüm, okudum, yazdım ve gerdenbeste-i inkıyâd [tam bir teslimiyetle boyun eğen] oldum.”2

Bediüzzaman’ın Barla’da bulunduğu yıllarda, onu hasret ve iştiyakla ziyaret etmek isteyen, aslen Isparta’ya bağlı Sav kasabasından olan Mehmet Avşar vardı. Nâm-ı diğer, Hacı Hafız’dır. Bu hasretle, oğlunu Bediüzzaman’a gönderir. Bediüzzaman’da ”Babana selâm söyle, o askerlik yapmadığı için bilmez. Askeriyede karavanaya gelmeyene yemek verilmez” der. Kendisi sonradan Üstad’a kavuşur. Bulunduğu Sav Köyü’nde Risale-i Nurlar’ın yazılmasını, yayılmasını ve okunmasını sağlar. Bu sebeple onun köyü olan Sav, ”Bin kalemli Nurcu” ifadesine mazhar olur.

Bediüzzaman ve eserleriyle alâkalı güzel bir değerlendirme mevcuttur. Şöyle ki; “Kardeşlerim, size lâtif bir hikâye: Bir zaman, Barla’da bir zat, ağaçtan bir kutuda, cevizli bir tatlı bana göndermişti. Mukabilini verdiğim o bir buçuk kilo lokmalardan her gün altışar tane ben kendim yerdim ve bazan o kadar ve daha ziyade başkalara teberrük olarak verirdim. 

Sıddık Süleyman bu hadiseyi belki tahattur eder. Bir aydan ziyade devam etti. Sonra, merhum Galip Bey’le hesap ettik, onun beş altı misli bereket içinde olduğuna kanaatimiz geldi. Ben o vakit dedim: ‘Bu zatta ehemmiyetli bir bereket, bir ihlâs var.’ Şimdi tahmin ve tahatttur ediyorum ki, o zat Hacı Hafız imiş.”3

Dipnotlar:

1- Nurs Yolu, N. Şahiner.Yeni Asya Yayınları, s. 93.

2- Kastamonu Lâhikası, s. 74.

3- a.g.e. s. 20.

Okunma Sayısı: 3169
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı