"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim sistemini olumsuzlaştıran nedir?

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
08 Ocak 2015, Perşembe
Ülkemizin bekası adına, milletçe bir bütün olarak cumhuriyetin manevî temelleri korunarak verilen mücadelenin esas alındığı yıllardı.

Topyekûn bir istiklâl mücadelesinde, başarının sağlandığı hengâmda devreye giren menhus ruh, elde edilen kazanımları kendi şahsında toplayarak, ”Aldatmakla iş yapan” hususiyeti içinde bütün olumlu faaliyetleri kendine mal etmeyi başarmıştı.

Milletin uhuvvet içinde, iman mefkûresine sahipliğiyle elde edilen başarılar, koca bir ülke adına şahıs ve şahısların inisiyatifine alınması tarih içinde yapılan değerlendirmelerle de tescillendi. Ülke ve millet adına bu vahim durumu ifşa edip, bütün bu olup bitenlerin farkına vararak bu olumsuz oyunları bozup, deşifre eden Bediüzzaman olmuştur.

Yapılan olumsuz hareketlerde, “Maarifi rehber ederek, çok muallimleri de kendine taraftar eden” şahıs ve şahıslardan müteşekkil bu tehlikeli oluşumun mahiyeti, eğitim sistemini de fıtrîlikten çıkarılıp sakat bir anlayışa sebep olan tek unsur haline gelmişti. Şahsın mahiyetiyle birlikte, şahsa dayalı bir sistemin mevcudiyeti böylece hasıl olmuştu.

Bu süreçte başlayan olumsuzluklarda, şahıs hâkimiyetine dikkat çeken Bediüzzaman oynanan oyunları ve şahıs mahiyetini şu ifadeleriyle vurgulayarak, tehlikenin boyutunu göstererek şöyle demiştir:

“Herhangi bir vasıta-i saltanat olmadığı halde, zekâvetiyle ve fenniyle ve siyasî ilmiyle o mevkii kazanır ve aklıyla çok âlimlerin akıllarını teshir eder, etrafında fetvacı yapar.” (Şuâlar, 504).

Milletçe elde edilen kazanımlara, yukarıdaki tarif dahilindeki özellikleriyle öne çıkan şahıs ve şahsîlikten ziyade cemaat ve ekseriyet fikrini öne çıkarıp, meclis-i mebusanın istişareleri sonucu alınacak kararlara uyulmasını öngörür Bediüzzaman…

Şahıstan ziyade şahs-ı manevî unsurunu esas ittihaz eden Bediüzzaman, o yıllarda (1920) teşrif ettiği Ankara’da, mecliste, meclis-i mebusana hitaben verdiği hutbede, demokrasi uyarısını ve doğru olan kanaat ve değerlendirmesini izhar eder ve der ki; “Zaman cemaat zamanıdır. Cemaatın ruhu olan şahs-ı manevi daha metindir ve tenfiz-i ahkâm-ı şeriyeye daha ziyade muktedirdir. Harice karşı kazandığınız iyiliği, dahildeki fenalıklarla bozmayınız.” (Mesnevî-i Nuriye, 8).

Bediüzzaman’ın şimdiki meclis konumunda bulunan meclis-i mebusana hitaben yaptığı uyarılara mukabil, şahıs hâkimiyeti daha çok öne çıkar maalesef...

Bu olumsuz durumdan neş’et eden hususiyetler, eğitim sistemine de sirayet ederek adeta kalıplaştırmış hale getirilmiştir. Hâlâ sıklıkla yaşadığımız eğitim sistemindeki olumsuzlukların ve sancıların başlangıcı bu noktadan itibaren husûle gelmiştir..

Eğitim sistemi mahiyet itibariyle bu olumsuz unsurlara havi olduğundan, fıtrî bir terakki yolu da kapanmıştır. Terakkiden ziyade manen ve maddeten tedenninin yaşandığı bu sebeplerdendir.

Bu hususlardaki çarpıklıkları dile getiren, eğitim meseleleriyle alâkadar olanlarda yok değildir.

Meselâ Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı’nın şu ifadeleri mevcut eğitim sistemindeki çarpıklıkları göstermede oldukça manidardır:

“Türk eğitim sisteminde modernleşme şekilsel olduğu ve bir derinlik üretemediği için, merkezi ideolojik ve baskıcı oldu. Eğitim reformları toplumun hemen değiştiğini görmek isteyen ve acelelikle yapılmış temel olarak insan yaradılışına, gelenek ve kültürümüze uygun hale getirilememiştir. Maddî ve manevî anlamda sağlıklı bireyler yetiştirmesi pek mümkün olmamıştır.” (Yeni Asya, 26.12.2014)

Sonuç olarak şunu ifade etmek doğrusu olur diye düşünüyoruz; eğitim sistemini olumsuzlaştıran unsur şahıs mahiyetinde kilitlenmiştir. Çözüm anahtarı ise, demokratik kaide ve kurallarla mücehhez bir yapıyla mümkündür.

Okunma Sayısı: 1158
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı