"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimciye Said Nursî ve Wilson Bentley örneği

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
22 Ekim 2015, Perşembe
Said Nursî, maddeten fakir bir aileye mensup bir şahsiyetti. Wilson Bentley’de de aynı hususiyet mevcuttu.

Said Nursî ile Wilson Bentley’in bir diğer ortak noktaları da, son derece üstün gayretli çalışma ve ilimde buluşmalarıydı. Aralarındaki fark, Said Nursî’nin takip ettiği yol Kur’ân ve sünnet eksenli yaşama hareketini esas alarak, İslâm inancı, ilmi ve kültürü üzerinde yoğunluk kazanarak, çalışkanlığı, gayreti ile bu sahada büyük başarı elde etmiş olmasıdır.

Daha bir çok önemli ve üstün hususiyetleri mevcuttur Said Nursî’nin; şöyle ki..

Küçük yaşlarda ilme ziyade merak salan Said Nursî, bu vesileyle köyünden ayrılmış, devrin medreselerinde tahsil görmüş, üstün zekâ ve kabiliyetiyle tanınarak meşhur olmuştur. Sonra, kitaplar telif etmiş, okumuş ve okutmuştur. Yazdığı kitaplarla evrensel anlamda bütün insanlara hitap ederek devrin büyük ve eşsiz bir âlimi olmuştur. Yazdığı kitaplar yurt ve dünya genelinde büyük alâkaya mazhar olmuş. Her okuyanın tetkiki sonucu onlardaki hakikatler yoluyla dünya ve ahiret saadetini elde ederek doğru İslâm’la müşerref olmuştur.

Bir Amerikan vatandaşı olarak, sonradan ilim adamı makamına yükselen Wilson Bentley’de merak ve gayretiyle öne çıkmış özelliğe sahip olmuştur. Fakir bir ailenin çocuğu olarak hayatını idame adına, günlük gazete satmakla işe başlamış, sonra topladığı paralarla bir fotoğraf makinası almış ve bu makinayla kar tanelerinin fotoğraflarını çekmiştir. Çektiği her kare fotoğrafta gördüğü kar tanelerinin değişik şekilleri karşısında hayrete düşerek, konuyu araştırma meylini arttırmıştır. Sonradan, ilimde ilerleyerek fizik alanında iyi bir ilim adamı olmuştur.

Bütün insanlık, Said Nursî ile Winson Bentley’in bu güzel özelliklerinden faydalanma yoluna girmesi halinde kurtuluşun kapılarını aralamış olur, diye düşünüyoruz.

Tabiî ki, bu işin başını da eğitimcilerin çekmesi gerekmektedir.

Eğitim, şahıs mı?

Eğitim gibi önemli bir mesele, bütünüyle bir şahsa bağlanırsa eğer, “Eğitim, şahıs mı?” suali  gündeme gelir.

Şahsa endeksli bir eğitim sistemi çökmeye mahkûmdur. Gerçek eğitim sisteminde, ilim, irfan ve mana gibi unsurlar, temel taş mesabesindedirler.

Bizdeki eğitim sisteminin bu değerlendirmede yeri nedir?

Bir şahsın –o da ölmüş gitmiş adam- düşünce, fikir kanaat ve fiiliyatlarının hakim olduğu bir sistemden ne hasıl olur?

Bu sualler ışığında, mevcut sistemimize bakıldığında tartışılır hususlarla dolu bir eğitim sistemine sahibiz maalesef.

Eğitimde durum böyle olunca ne olur? Öncelikle ve özellikle fitrî olmaz. Dayatmacı ve jakoben bir anlayışın söz sahibi olduğu kaçınılmaz olur. Dahası ve en mühimi ise, demokratik olmaz.

İnsanın yetişmesinde ölçü olarak değerlendirilen eğitim unsuru şahsa münhasır bir yapı olmaktan da öteye geçmez..

Peki nasıl bir sistem gereklidir?

Eğitimde hür irade esas olmalıdır. Bunun kaynağı da kâmil manada demokratik değerlerden geçer.

İnanç sistemimiz ve buna bağlı manevî değerlerimiz, hür iradeye dayalı, demokratik bir yapıyı ve anlayışı izhar eder bütünlüktedir.

İyi insan yetiştirmede, toplumla barışık bir anlayışı sergilemede eğitimle alâkalı bütün değerlerin müşavereye dayalı olmalıdır. 

Eğitimi şahsa bağlamak çözüm değil, üstelik kaos getirir.

Çare, şahsa dayalı olmaktan ziyade ortak aklı esas almaktır.

Okunma Sayısı: 2659
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı