"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimde komite ve irade mülâhazaları

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
17 Mart 2016, Perşembe
Komite, kelime manası itibariyle kısaca, kurul demektir. Bir diğer tarif ise, “Bir işin görülmesi için, birkaç kişiden oluşturulan heyet” şeklindedir.

Böylesine bir oluşumun, eğitim sistemi üzerindeki varlığı mevcut olmuş mudur?

Yakın tarih denilen denilen sürecin başlangıcında, eğitim sistemi oluşturulurken, sözkonusu hususa bir “komite” ve “irade”nin varlığı etkili olmuş mudur?

Cumhuriyetin kuruluş aşamasında, eğitimi düzenleyen irade, sistemi dizayna tabi tutmuş mudur?

Hadiseye, tarih ayinesinde baktığımızda, eğitimde, “İrade” ve ”Komite” unsurlarının varlığı öne çıkan kriterlerden biri olarak görülmektedir.

Konumuza ışık tutması açısından, Derin Tarih dergisinin 46. sayısında şöyle bir anekdotun yer aldığını görmekteyiz. Deniliyor ki;

“Evet, Karabekir, Araboğlunun yavelerini, Türk oğullarına öğretmek için, Kur’ân’ı Türkçe’ye tercüme ettireceğim! Ve böylece okutacağım! Ta ki, budalalık edip de, aldanmakta devam etmesinler” (Kâzım Karabekir Anlatıyor, Haz. Uğur Mumcu, Tekin 1993, s. 92-4; Cumhuriyet 10-29 Haziran 1990).

“Tek adam” bu sözleri 14 Ağustos 1923 akşamında resmî maarif programını tesbit etmek üzere teşkil edilmiş heyet-i ilmiye şerefine Türk ocağında verilen çay ziyafetinde sarf ediyor.” (Derin Tarih Dergisi, Sayı: 46, Ocak 2016, s. 91, Yesevizade Alpaslan Yasa)

Yukarıdaki ifadeler arasında geçen “Resmî maarif programı (!)” ifadesiyle yani resmî ideolojiye entegre etme çalışmalarıyla eğitim sisteminin düzenlenmesi...

Şimdi, o yıllardan günümüze dek süren, resmî ideolojiye entegre edilmiş mevcut eğitim sisteminde birkaç teferruatın dışında değişen ne olmuştur? düşünmeye değmez mi?

Bu durum, eğitimde bir komitenin varlığı tarafından dizayn edilişinin, tarih önündeki açık bir belgesidir.

Eğitimde, komite ve irade bağlamındaki faaliyetlerden birisi de, 1928’de oluşturulan haşri inkâr komitesidir. Gençliği inandığı değerlerden soğutmak ve koparmak olan bu faaliyet şöyle cereyan eder:

“Ankara’daki, haşri inkâr komitesi. Ziya Gökalp, Abdullah Cevdet ve Hasan Ali Yücel inkârcı bir ekip olarak çalışmaya başlamışlardı. Yetişecek nesilleri ahiret, haşir, cennet ve cehennem inancından uzaklaştırmaya uğraşıyorlardı...”

Eğitimde ve gençliğe yönelik bütün bu faaliyetleri fark ederek, gençliği korumaya ve nesilleri inançsızlığın girdabından kurtarmaya çalışan şahsiyet Bediüzzaman Hazretleri olmuştur. Bu faaliyetlere mukabil, o yıllarda Haşir Risalesi adlı eseri neşrederek insanlığın ahiret inancının şuurlu olarak kuvvetlenmesini sağlamıştır.

Mezkûr, olumsuz faaliyetler içinde olduğu söylenen kişilerden biri olan ve uzun yıllar eğitim bakanlığıda yapmış Hasan Ali Yücel, Bediüzzaman’ın telif ettiği şaheserlere karşı bakınız nasıl da kinini kusuyor. Diyor ki;

“Güya Kur’ân’dan ilham ve feyiz alıp isbat ve izahat metodunu takip ederek millet ve gençliğimizi aldatarak onları dinle zehirleyen risalelerdir.” (Zübeyir Ağabey, N. Şahiner, 1969 yılında Zübeyir Gündüzalp’ın Başbakan Süleyman Demirel’e yazdığı mektuptan, s.162).

Yukardaki tesbit ve değerlendirmelerden de anlaşıldığı üzere, eğitimde bir komite ve olumsuz bir irade mevcuttur. Eğitimde olup biten ve günümüze kadar devam eden olumsuzlukların altında da hep bu malûm zihniyetin izleri mevcut olmuştur. Tahripkâr bir anlayış olarak, eğitim sistemini olumsuzlaştıran bu faaliyetlerin varlığı ve bu unsurların mevcudiyetini, Bediüzzaman Hazretleri eserlerinde deşifre eder.

Mezkûr komite ve idarenin varlığı, Bediüzzaman Hazretleri’nin eserlerinde şu ifadelerle de dile getirilir:

-Firavunmeşreb komite (Mektubat, 729), Dünyevî komitenin onbaşıları. (a.g.e. 724), Zındıka komitesi. (Emirdağ, 168)

Sonuçta, diyoruz ki;

Şu eğitim sisteminin iyileştirilmesi yani öz değerlerimize uygun bir yapıya kavuşturulması iktiza eder.

Yazık oluyor, şu ülkeye ve insanımıza...

Okunma Sayısı: 1167
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı