"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimde Said Nursî, üniversite ve akademisyen faktörü

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
21 Nisan 2016, Perşembe
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin kuruluş aşamasında yapılan çalışmalara şahitlik edenlerdeniz.

Kurulacak üniversitenin çekirdeği olarak düşünülen Fen-Edebiyat fakültesi açılacaktı. Erzurum Üniversitesi’nden görevlendirilen akademisyen zatla, dostum merhum Ali Uçar Beyle birlikte gazetemiz adına görüşmüştük. Van’a dolayısıyla bölgeye kurulacak üniversitenin sevincini ve katkılarımızı paylaşmak adına, “Van Üniversitesi” adıyla gazetemizde yirmi sekiz gün yayınlanan bir dizi yazı çalışması yapmıştık.

Bu vesileyle, biraz daha geçmişe giderek tarihî süreç içinde Bediüzzaman Hazretleri’nin tesisine çalıştığı ve ‘Medresetüzzehra’ ismini verdiği eğitim projesini gündeme taşıyarak bölgede eğitimin ve eğitim kurumlarının ehemmiyetini vurgulamıştık.

Birinci Dünya Harbi öncesi, temelini Van’da attığı, sonradan da patlak veren harb belâsı ile akim kalan o kıymetli proje, üniversitelerin önem ve ehemmiyetini vurgulamada pek manidardır. Geçenlerde bir vesile ile Van’a yaptığımz seyahatte, bünyesinde on beş fakülte barındıran Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni ziyaret ederek, Bediüzzaman’ın kurmak istediği üniversiteyi tahatturla birlikte, mezkûr üniversitenin Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Çelik Beyle görüştük. Eğitim meseleleriyle alâkalı sohbette bulunduk.

Bizi sıcak bir ilgiyle karşılayan İsmail Çelik Beyle, eğitim, üniversitelerimiz, akademik personel ve üniversitelerimizin bölgeye yaptığı katkılarla birlikte, Bediüzzaman Hazretleri’nin hayatında öne çıkan eğitim modeli üzerinde de bilgi teatisinde bulunduk.

Bölgede, eğitim bağlamında üniversitelerin, akademik personelin bölgedeki mevcut problemler içinde önemli bir faktör olduğu noktasında hemfikir olduk.

Tabiî ki; üniversitelerimiz önemliydi. Hele hele yurdumuzun o şirin bölgeleri olan mekânlardaki problemlerin izalesi adına yapılacak doğru istikametteki eğitim, ülkemiz ve insanımız açısından da çok ehemmiyet arz etmektedir. 

Üniversitelerde görev yapan akademik personelin kendi alanlarında tam donanımlı, fikir, düşünce ve aksiyoner kriterleriyle donanımları ehemmiyetliydi.

Eğitim fakültesi dekanı bu kriterlerle mücehhez bir şahsiyet olarak, donanımlı öngörüsüyle eğitim meselesine yaklaşımı da önemliydi. Bediüzzaman’ın eğitim projesine dair suallerimize mukabil oldukça tatminkâr ifadeleri mevcuttu. 

Eğitim ve Bediüzzaman’ın eğitim modeli ve eğitimle alâkalı değerlendirmeleri hususunda şunları ifade ediyordu İsmail Bey:

“Bediüzzaman, eğitim alanında dünya ve uhrevî ilimlerle beraber okutulmasının gereğini vurgular ki, bu çok önemli ve geçerli olan doğru eğitim sistemidir. Medresetüzzehra eğitim projesi bölgenin konumu itibariyle dünya–ahiret yönüyle mevcut bir iyi modeldir. Menfi milliyetçiliğin öne çıkması bu projede yoktur. Mevcut eğitim sistemi olumsuz faktörlerle insanımızın önünü tam açmıyor ve eğitimi teşvik etmiyor. Bu sebeple çok önemli bir projedir Medresetüzzehra. Bediüzzaman’ın eğitim modeli iyice incelenip faydalanılması gereken bir husustur. Özellikle bu problemli bölgede daha çok kıymete haizdir.

Bugün insanlığın, Bediüzzaman’a çok ihtiyacı vardır. Devletin de, Bediüzzaman’dan istifade etmesi gereklidir. Aynı şekilde bürokrasinin de..”

Üniversitelerin ideolojilerden uzak, pedagojik ve demokratik bir eğitim sistemiyle insanımızı yetiştirmesi bir zarurettir elbette.

Ülkemiz hatta âlem-i İslâmın merkezi mahiyetini arz eden bölge, Bediüzzaman’ın eğitim projesiyle bir çok problemden arınır.

Bediüzzaman Hazretleri bu önemli projesi için, devrin Reisicumhuruna ve Başvekile yazdığı bir mektupla, projesinin ehemmiyetini, ülkemiz ve insanımıza faydasını şu cümlelerle anlatır yazdığı mektubunda:

“Vilayet-i şarkiyenin merkezinde hem Hindistan, hem Arabistan, hem İran, hem Kafkas, hem Türkistan’ın ortasında, Medresetüzzehra manasında, Camiü’l-Ezher manasında, üslûbunda bir dar’ül-fünun, hem mektep hem medrese olarak bir üniversite için, tam ellibeş senedir Risale-i Nur’un hakikatına çalıştığım gibi ona da çalışmışım…” (Emirdağ Lâhikası, s. 842).

Ülkemiz ve bölgenin huzuru açısından, üniversitelerimiz ve akademisyenlerimiz eğitimimiz açısından bu önemli bir faktördür.

Sonuç; Bediüzzaman’ın eğitim modeli, ülkemiz ve insanımızın eğitimde rahatlamasında ve huzurun kapısını aralamada önemli bir ölçüdür.

Yönetimlere, eğitim açısından bu projeyi dikkate alıp, sahip çıkmalarını öneriyoruz.

Okunma Sayısı: 1541
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı