"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Maarif ehli ve sistemdeki sancılar

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
05 Mart 2015, Perşembe
Bediüzzaman’ın hayatında en önemli özelliklerden birisi de, eğitimi öne çıkarmış olmasıdır.

Eğitime, doğru katkısı sebebiyle, Bediüzzaman’ın, haklı şöhreti ve telif ettiği şaheserlerinin dilden dile ve gönülden gönüle yazılması, okunması ve yayılması karşısında adeta küplere binen eski Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel, serâpa hakikat dolu o ulvî harekete karşı kinini şöyle dile getirir:

“Bediüzzaman’ın yaydığı dini fikirler, eski hocalar, softalar gibi ürkütücü, korkutucu, cehenneme batırıp çıkarıcı değildir. Güya Kur’ân’dan ilham ve feyiz alıp isbat ve izahat metodunu takip ederek, millet ve gençliğimizi aldatarak onları dinle zehirleyen Risalelerdir. Bundan dolayı bizim için tek tehlike ve engel, bakkal defterlerine Arap harfleriyle yazılarak yayınlanan o karanlıklı kitaplardır. O İslâmcı şahsın kitaplarının okul ve halk mühitinde yayılması, biz aydınların aydın fikirleri vatanımıza yerleştirme çabasında en büyük bir engel teşkil etmektedir. Bu zorunlu durumun ortadan kaldırılmasından başka bir hal çaresi yoktur kanısındayım.” (Nur’a Adanan Ömür, N. Şahiner, Nesil Yay., s. 162.)

Bediüzzaman Hazretlerinin eğitim unsuruyla iç içe oluşu ve bu husustaki gayret ve faaliyetleri cumhuriyet öncesi başlamış, cumhuriyetle birlikte devam etmiştir.

1907 yılında Van’dan ilk defa gittiği İstanbul’da, yönetime, eğitimle alâkalı meramını anlatmış, ancak tatminkâr bir karşılık görmeyince de geri dönmüştür. Bediüzzaman bu olumsuzluğa rağmen eğitim projelerinden vazgeçmemiştir. Cumhuriyet yönetimine de meramını anlatmış, o yönetimden de tatminkâr bir eylem görmeyince projesi akim kalkıştır. Ama o, her halükârda eğitimin ülke için can alıcı bir husus olduğunu ifade etmiş gerekli hasssiyeti ve önemi eğitime vermekte ilgisiz kalmamıştır. Büyük eğitim projesinin gerçekleşmesi adına cumhuriyet öncesi Van’da temelini attığı Medresetüzzehra adını verdiği üniversite açılması faaliyeti de akim kalmıştır..

1922 yılı sonlarında Ankara hükümetinin dâveti üzere geldiği Ankara’da Birinci Meclis’te bu ıztırabını dillendirmiş ise de, yine sonuç almadan Van’a geri dönmüştür.

Bediüzzaman Hazretlerinin vatan ve millet yararına maarif ehli ve eğitime karşı gösterdiği bütün gayret, iyi niyet ve faaliyetlere mukabil ehl-i maarif ve eğitim mekanizmaları onun bu ileri görüşlü tutumuna karşı daima olumsuz tutum ve davranışlarla karşı durmuştur. 

Bu hususu eserlerinde de dile getiren Bediüzzaman şunları söyler:

Ülkesi ve insanı için bunca çırpınmaya rağmen hakkında böylesine olumsuz düşünülen ve çektirilen bir ehl-i marifete, yani Bediüzzaman’a bu yapılanların elbette hesabı görülecektir bir mahkeme-i kübrada. Ehl-i marifet olarak, ehl-i maarife gösterdiği böylesine bir ciddiyet karşısında yapılacak tek şeyin onun, o muhteşem ve faydalı fikirlerinden istifade etmek olmalıydı. Ama istifade etmemenin yanı sıra ilgi bile gösterilmedi. Şu ülkenin ve insanının maarifi adına ileri sürdüğü projeler, günümüzün maarifine yani eğitiminde en sağlıklı ve geçerli metodlarla mücehhezdir…

Mevcut sisteme bir bakınız; doksan yıldır insanımızı köreltmekten başka da yaptığı bir şey yoktur. İlimden ziyade şekilcilik, marifetten ziyade başıboş bir ruh halinin acı meyvelerini hep birlikte görmekteyiz.

Demokratik desen hiç değildir. Peki ne olacak şu eğitimin hali?

Bediüzzaman’ın ve eserlerinde izhar ettiği eğitimle alâkalı projelerin dışında hiçte bir çare kalmamıştır. Herkes çok iyi düşünsün, aklını başına alarak Bediüzzaman’a kulak versin.

Kısacası, eğitimdeki sancı, mevcut sistemin bunamışlığıdır.

Okunma Sayısı: 1257
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı