"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Molla Sadreddin Yüksel Efendi

Mustafa ÖZTÜRKÇÜ
25 Aralık 2014, Perşembe
Vefatının 10. sene-i devriyesi münasebetiyle Bediüzzaman’ı takdir eden ve ona dost bir şark âlimi

Şarkta Üstad adına yaptığımız “Medrese Hocaları Bediüzzaman’ı Anlatıyor” isimli çalışmamız sırasında yolumuz Bitlis’e bağlı Adilcevaz’a ve oradan da Koçeri (Erikbağı) Köyüne düşmüştü. Bu köy Adilcevaz’a 15 km mesafede olup Van Gölü kıyısına düşmektedir.

Bizim de doğup büyüdüğümüz, çocukluk yıllarımızın geçtiği bu köy, aynı zamanda şarkta Bediüzzaman ve Risale-i Nur’a karşı son derece muhabbeti olan ve Üstad’ı sağlığında gören, şark medreselerinde okuyarak bir çok müderris yetiştiren Molla Sadreddin Yüksel’in de mekânı olmuştur.

KİMDİR?

Molla Sadreddin Efendi aslen Bitlis’in Adilcevaz ilçesinin Koçeri (Erikbağı) Köyünden olup ailesi Haydaran Aşiretinden gelmektedir. I. Dünya Savaşı sırasında Rus ordularının Ermeni çeteleriyle birlikte Adilcevaz ve çevresine saldırmaları dolayısıyla babası Tahir Efendi, bir kısım akrabalarıyla birlikte Konya’nın Sarayönü kazasına göç eder. İşte 1920 yılında burada (Sarayönü) doğan Sadrettin Yüksel’in ömrü ilim peşinde koşmakla geçer. 1972 yılında evinde Risale-i Nur Külliyatı bulundurmaktan takibata uğrar.1

ÜSTAD VE NURLAR DERYASI

Merhum Sadreddin Yüksel Efendinin Üstad’a ve Risale-i Nur’a karşı sıcak alâkasını, saff-ı evvel ağabeylerden de duymuşumdur.

Aydınlar Konuşuyor isimli eserde Üstad ve Nurlarla alâkalı bir değerlendirmesi şöyledir:

“O (Bediüzzaman) ilimde, bilhassa Kur’ân-ı Kerîm tefsirinde sonsuz bir deryadır. Bunun ispatı telif ettiği Risale-i Nur Külliyesi ve o Külliyenin bir parçası sayılan Arapça İşaratü’l-İ’câz adlı harika tefsiridir. Şahsî görüşüme göre bundan başka bir delile ihiyaç yoktur.”2

YAZDIĞI TAKRİZ’DEN…

Merhum Sadreddin Yüksel Hocaefendi, İşaratü’l-İ’câz’a yazdığı Arapça takrizin tercümesinde şunları ifade eder ve der ki:

“Bu tefsir Kur’ân’ın nazmındaki i’câz nüktelerini öyle acib bir yol ile çıkarmaktadır ki, bizim şimdiye kadar okuduğumuz meşhur ve mütedavil [elden ele dolaşan] tefsirlerde benzerine ne rastlamışız, ne de görmüşüzdür.”3

İMAN HUSUSUNDA

Merhum Sadreddin Yüksel Hoca, Üstadın imanı hususunda ise şunları söyler:

“İman hususunda o, bu devrin imanını değil, doğrudan doğruya Asr-ı Saadet’in imanını temsil ediyordu. Onun mübarek şahsiyetinde, bizden çok uzakta kalan Asr-ı Saadet’in imanına şahit olduk. Allah gani gani rahmet eylesin.”4

MUSTAFA SUNGUR’UN MEKTUBU

Bediüzzaman ve eserleriyle alâkalı merhum Sadreddin Yüksel Hocanın yapmış olduğu değerlendirmeler tarih içinde nesillere yadigâr olacak çok manidar noktalardır.

Merhum Hocaefendinin Üstad ve Nurlarla alâkadarlığı noktasında, Bediüzzaman’ın talebelerinden merhum Mustafa Sungur Ağabeyin de kendisine yazdığı bir mektup bulunmaktadır. 

Sungur Ağabeyin mektubu şöyledir:

“Bismihi sübhanehü

Esselâmu aleyküm ve rahmetüllahi ve berakâtühü ebeden dâimen.

Pek muhterem ve mübarek Sadreddin Efendi Hazretleri,

Aziz kardeşimiz… Bu hafta içerisinde Hazret-i Üstadımız allâme Said Nursî’nin yanında iken, sizden ve Said’den ve Hazret-i Seyda’nın medresesinden bahsederek tahsin ettiler. Size selâmlarını tam zamanında ulaştıramayacağım için mektupla arz ediyorum.

Hazreti Üstad buyurdular ki: ‘Ben o mübarek medresenin talebesiyim. Hazret-i Seyda* son nefesini vereceği anda talebe-i ulûmun ruhunu kabz eden meleği istemesi ve aynen Risale-i Nur’un mesleğinin bir nevinde hareket etmesi acib bir temayüzü vardır.

Bugün hem Anadolu’da, hem âlem-i İslâm’da çok geniş bir dairede envâr-ı imaniyeyi neşreden ve talebe-i ulumun kıymetini ilân eden ve Kur’ân hakikatlerini ders veren Risale-i Nur,  o medresenin de mahsulü olması cihetiyle umum âlem-i İslâm’daki bu büyük hayr-ı azimden ve neşr-i hakikat-i imaniyeden büyük hisseleri vardır. Şeref onlarındır.

Ben her sabah o medresenin üstadlarını, talebelerini, Şeyh Masum’u** ve Sadreddin’i duâlarımda ve manevî kazançlarımda hissedar ediyorum.’

Arabî Mesnevî-i Nuriye’de Hubab Risalesinde; medeni mü’min ile medeni kâfirin muvazenelerine dair mühim bir bahiste medeni mü’mine misal ve numuneyi Nurşin Medresesinden aldıklarını… ve o parçayı size okumaklığımı… Şark ulemaları içerisinden sizin çıktığınızı ve Cenâb-ı Hakk’a şükür ettiğini söylediler.

Ve size söylemekliğimi ve bunları aynen Nurşin’e bildirmenizi bana emrettiler. Ben de size arz ediyorum. Mektup yazdığınızda bizlerden de pek çok hürmet ve selâmlar arz etmenizi istirham ederiz.

Evet, biz Üstadımızın dersinden ve Risale-i Nur’dan ve Üstadımızın Tarihçe-i Hayatı’ndan yakinen anlamış ve bilmişiz ki; Cenâb-ı Hak nihayetsiz rahmetiyle Anadolu’da ve Âlem-i İslâm’da ve beşeriyette Kur’ân hesabına ve Kur’ân namına hareket eden ve Kur’ân bayrağını dalgalandıracak, akıl ve kalplerde din-i İslâm’ın hakikatlerini yerleştirecek olan nurlu bir Kur’ân tefsirini ve muazzam bir din ve iman kahramanını o muhitten, bulunduğunuz yerlerden ihsan etti.

Üstadımız Hazretleri çok defa, hem senelerdir kerratla o mübarek medreseden sitayişle bahseder. Bütün Nur Talebelerinin kalplerinde o mübarek medreseler nurlu bir irfan ocağı olarak bilinmektedir. Hem inşaallah o medreseler kendi öz malları olan Risale-i Nur’u tam elde ederek medar-ı iftihar hizmet-i diniyelerinde muvaffakiyetler dileriz. Sizlerin umumen ellerinizden öperiz.

El-Baki Hüve’l-Baki

Kusurlu M.Sungur.”5

25 Aralık 2004 yılında Rahmet-i Rahman’a kavuşan merhum Molla Sadreddin Yüksel Hocamıza, Aziz Üstadımla birlikte Allah’tan rahmet diliyoruz.

DİPNOTLAR:

*Şeyh Abdurrahman-ı Tağî Hazretleri, Bediüzzaman’ın çok hürmet ve muhabbet ettiği ve “Veli-yi Azim” (büyük veli) diye tavsif ettigi “Seydâ” lâkabıyla meşhur olan zattır. http://www.cevaplar.org/index.php?content_view=3982&ctgr_id=39

**Şeyh Masum Efendi, Nurşin ulemasından, Bediüzzaman’dan kısa bir süre ders alan Şeyh Alaeddin Efendi’nin oğludur. Aynı zaman da Sadreddin Yüksel merhumun kayınpederidir. Rahmetullahi aleyh. http://www.cevaplar.org/index.php?content_view=3982&ctgr_id=39

1- http://www.davetci.com/d_biyografi/biyografi_sadreddinyuksel.htm
2- Aydınlar Konuşuyor, N. Şahiner, Yeni Asya Yayınları, İstanbul-1977, s. 111.
3- Ulemanın Gözüyle Bediüzzaman, Salih Okur, s. 372.
4- Age, s. 375.
5- http://norsin.biz/index.php/tasavvuf/norsin/bedizuzzamin-mektubu

Okunma Sayısı: 8669
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı