Nur Risaleleri serapa kültür hazinesi eserlerdir. Bu eserlerin şu hususuyetini, resmî ideolojinin ve resmî kafaya giriftar olanların dışında, toplumumuzun kahir ekseriyeti bilmekte ve takdir etmektedirler.
Dünyada ve ülkemizde milyonlarca insanın okuduğu ve faydalandığı bu eserler, tabiatiyle okunmak ve okunduğunun yaşanması için telif edilmişlerdir.
Ülkemizde resmî ideolojinin yıllarca büyük bir gayret içinde yasaklamaya çalıştığı, bir halt edemeyerek, yazılışını, yayılışını ve okunuşunu bir türlü engelleyemeyen bu muhteşem eserler, artık sivil toplum kuruluşları tarafından da ihtiyaca binaen eğitim yoluyla tavsiye edilmektedir. Özellikle okullarda okutulması yönünde eğitim sendikalarının yaptıkları olumlu çağrılar takdire şayandır.
Eğitime yönelik faaliyet gösteren eğitim sendikalarının bu çağrıları ülkemizin ve insanımızın mevcut çarpık eğitim sistemiyle içinden çıkılmaz problemlere maruz kaldığının ve bu ciddî durumun ancak Nur Risaleleri yoluyla aşılabileceğinin çığlıkları olarak değerlendirmekteyiz.
Bir eğitimci olarak, kaleme aldığımız yazılarımızda defalarca dile getirdiğimiz Nur Risalelerinin okullara ders kitabı olarak müfredata konulması yönündeki çağrılarımız olmuştur.
Eğitim sendikalarının Nur Risalelerinin okullarda ders kitabı olarak müfredata alınması yönündeki tesbit, değerlendirme ve tavsiyeleri her yönüyle olumlu bulmaktayız.
Eğitim sendikaları, eğitimin sağlığına yönelik izhar ettikleri yaklaşımlardan birisini Demokrat Eğitimciler Sendikası İstanbul İl Başkanı Selçuk Tütak’ın şu sözleri göstermektedir:
“Okullarda şiddet olaylarının, çeteleşmelerin, cinsel tacizlerin, uyuşturucu madde bağımlılığının giderek arttığını ve buna paralel olarak bütün yatırımlara rağmen başarı oranının giderek düştüğünü belirterek, Risale-i Nur kitaplarının ortaokulda seçmeli ders olarak okutulması, liselerde ise 100 temel eser arasında olması gerektiğini söylemiştir.”
Biz de sayın Tütak’ın şu haklı ve yerinde değerlendirmesine gönülden katılıyoruz. Olması gereken bir hakikat olarak değerlendiriyoruz..
Diğer taraftan, Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak’ın Risale-i Nurlarda mevcut hususiyetlerden olan değerleri bir toplantıda paylaşması, Risale-i Nur eserlerinde var olan hakikatlere eğitim yoluyla sahip çıkılması gereğini öne çıkarmaktadır.
Şenocak diyor ki;
“Örnek bir medeniyetin kuşağıyız. Samimî, dürüst, ahâakî ve dinî bağlarımızla aile fertlerini koruyan, kollayan ve yaşaması için destek veren bir ecdadın nesliyiz.” (Yeni Asya G., 8.2.15)
Ecdada lâyık ve kültürüyle özdeşleşen Risale-i Nurlara eğitim yoluyla sahip çıkılmasının zarureti bir kez daha burada meydana çıkmaktadır. Mevcut eğitim sistemiyle, neslimizin daha fazla harap olmaması için bu seslere kulak verilmesi gerekmektedir.