"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bitcoin karşıtlığı

Mustafa Sait ÖNAL
29 Aralık 2017, Cuma
Geçen günlerde Bitcoin, bazı ülkelerde yasaklanmasıyla gündeme geldi. Aslında haberlerde duyduğumuz Bitcoin olmasına rağmen kastedilen dijital para birimlerinin hepsi.

Piyasa değeri açık ara en yüksek olan dijital para birimi olması sebebiyle Bitcoin, bu sistemi temsil etme şımarıklığını bulabiliyor. Otoriteler aslında Bitcoin’i hedef almıyor, hedef dijital para birimleri, ancak tahtanın ortasında Bitcoin var. Neticede insanların aklında kalan filanca ülkede de Bitcoin yasaklandı oluyor. Dijital para birimlerini yasaklayan bu ülkelerin kararlarında farklı farklı sebepler yatıyor. 

Kanunî bir yasaklama örneği değil, ancak konunun ciddî takipçisi olan Suudi Assim al-Hakeem, Bitcoin’in İslâm’da yasak olduğuna hükmetmiş. Dayandığı noktalar ise bu para birimiyle uyuşturucu ticaretinin yapılabileceği, yani İslâm dinine göre helâl olmayan işlerin yapılabileceği, paranın spekülasyona açık olması gibi faktörler. Ancak bıçağın icadını düşünürsek bıçak ile adam da öldürülebilir patates de doğranılabilir. Bu durum, bıçağın kullanımını haram yapmaz. Diğer faktör ise Bitcoin’in spekülasyona açık olması. Ancak burada göz önünde bulundurulması gereken önemli bir bilgi var. Para hayatımızda o kadar yer etmiş ki, işe başlarken modern parayı masum olarak tanımlıyor, ondan sonra hüküm veriyoruz. Piyasa değeri olan bütün her şey spekülasyona açıktır. Yani bütün para birimleri, hisse senetleri, domatesler ve hıyarlar serbest piyasada speküle edilebilir. Ancak elbette her birinin spekülasyona uğratılabilme yetenekleri de farklıdır. Dayanak noktalarının tekrar gözden geçirilmesi verilen fetvaları daha güvenilir kılacaktır.

Bir de kanunen dijital para birimleriyle problem yaşayan ülkeler var. Bunlardan dijital paraları en çok etkileyeni ise, son zamanlarda duyduğumuz Çin’in getirdiği bir yasak oldu. Çin’in yasağından sonra Bitcoin ciddî değer kaybına uğradı, adeta çarpıldı. Diğer tarafta gelişmemiş veya gelişmekte olan bazı ülkeler de kendi topraklarında dijital para birimleriyle işlem yapılmasının karşısında duruyor. Hatta bu ülkelerin bir kısmı dijital para transferi yapıldığının tesbiti halinde vatandaşlarını hapis cezası ile tehdit ediyor. Bazıları da transferlerin önüne geçmeye gayret ediyor. Bir çok ülkenin Merkez Bankası da bu dijital paraların kullanılmasının oldukça tehlikeli olduğu yönündeki endişelerini dile getiriyor. Zira piyasaların güveni sağlanmazsa bu birim de kullanılmaz. Burada bahsi geçen bütün otoritelerin yaptığı aslında bir şekilde dijital para birimlerinin önüne geçmek. Ancak bütün bu otoriteler elbette aynı sebepler için dijital para birimlerinin karşısında değil, kendilerince farklı farklı sebepleri var.

Dijital para birimleri yapısı itibarıyla modern para sistemini tehdit ediyor. Dolayısıyla bir çok finans kuruluşunun itirazı bu sistemin, geleneksel sistemi tehlikeye sokmasından ileri geliyor. Otoritelerin çalışma prensipleri de geleneksel sisteme göre düzenlendiği için, otomatik olarak onlar da sistemin karşısında yer alıyor. Para transferi yapmak istediğinizde paranız aradaki bir finans kuruluşundan (ör. banka) geçmesi gerekiyor. Bitcoin’de ise parayı göndermek istediğiniz kişiyle aranıza hiçbir finans kuruluşu girmiyor. Yani aslında elden para veriyormuşsunuz mantığıyla Bitcoin transferi yapmış oluyorsunuz. Çok ince takip edilirse elbette paranın takibi söz konusu. FBI Genel Sekreter Yardımcısı Brett Nigh, soruşturmacıların parayı takip edebileceğini anlatıyor. Ancak bu, detaylı bir araştırma gerektiriyor elbette.

Bu durum otoritelerin haberi olmadan para transferi yapılabilmesine yardımcı oluyor ki, vergi kaçırmaya, para aklamaya rahat bir zemin hazırlıyor. Bir örnekle de işin mantığına değinelim. İnternet üzerinden bir yazılım sattığınızı düşünün ve sadece Bitcoin ile ödeme alıyorsunuz. Yazılımın gerçek olmasına bile gerek yok. Bitcoin transferi alırsınız ve devlet kaç tane yazılım sattığınızı, yazılımdan ne kadar kazandığınızın asla farkında olmaz. Hani vergilere yakalanmamak için hiç bankaya uğramadan nakit ile çalışan insanlar var, hatırladınız mı? İşte bu, onun dijital versiyonu gibi. Bu yazılım örneği bu işin sadece bir yolu. Zira bu konuda uzman olanların türlü türlü yolları var.

Bitcoin’in menkul kıymet mi yoksa para olarak mı kabul edilmesi yönündeki tartışmalar da vergilendirme konusunun netleşebilmesi için süregeliyor. Netleşmedikçe de kanun tasarlanamıyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) menkul kıymet tanımına uymadığını söylerken, Merkez Bankası da bu paranın bir otoriteye dayanmadığı için para sınıfına giremeyeceğini dile getiriyor. Bu durumda otoriteler bu birimlere Emtia (ör. altın, gümüş, buğday) olarak yaklaşabilir. Kanada bu açıdan yaklaşıyor şimdilik. Hukuk uzmanları ise kanunlardaki boşlukların bir an önce doldurulması gerektiğini dile getiriyor. Vergi konusundaki açıkların yanı sıra Prof. Dr. İlhan Helvacı da Bitcoin’in kanunî yollarla mirasçılara geçip geçmeyeceği konusunda endişelerini dile getiriyor. 

Dijital paraların çok ciddî elektrik tükettiği konusunda da endişeler var. Çevreciler bu elektrik tüketiminden kaynaklanan kirliliğe dikkat çekiyorlar. Bir günlük Bitcoin üretimi için harcanan elektrik, 50 bin elektrikli arabayı bir günlük çalıştırabiliyor. Madencilik ve transfer işi gittikçe büyüyor. Madenciliğin gittikçe zorlaşması ve transfer sayısının gittikçe artması düşünüldüğünde bu elektrik harcaması ciddî boyutlara ulaşacak. 

Ancak şunu hatırlamakta fayda var: Bu teknoloji ve sistem yeni. İlk bilgisayar çıktığında bir bina büyüklüğündeydi değil mi? Şimdi ceplerimizde. Teknolojik sorunların çözümü oldukça hızlı ilerliyor. Bu konuda kafa yoran uzmanlar var. Fikrimce bunu dert edinmekten ziyade dijital para birimlerinin meydana getireceği sosyal problemlere çözüm aramak gerekiyor. Zira çözüm bulunsa bile sosyal düzenle ilgili geliştirmeler ciddî zaman alıyor.

Bitcoin’in bir spekülasyon çılgınlığı, bir balon olduğunu, bundan uzak durulması gerektiğini söyleyen yetkililer var. Yatırım için çok riskli bir araç olduğu konusunda şüphe yok, ancak uzak durulması kişilerin bileceği iştir. Ciddî mağduriyetler olmadan yasaklanmalı gibi istekler söz konusu. Ancak alıcı aldığı ürünü tanımalı. Küresel piyasaları tanımayan, analiz yeteneğinden yoksun olup da spekülatörlerin hareketleriyle piyasaya girenler pekâlâ onların ceplerini doldurabilir. Bilmeden piyasaya girip de zarar etmek mağduriyet değildir. Yüzmeyi bilmeden denizde açılmak neyse, bu da odur. Yine de devlet müdahale etmek istiyorsa istekli vatandaşları için finans eğitimleri sağlamalı.

Yarın bitcoin olmayabilir, uzmanların genel kanaati bunun bir balon olduğu yönünde. Yavaş yavaş patlayan balon olmaz. Patladığında yatırımcıların yüzüne patlayacak. Ancak Bitcoin’in değerinin düşmesi, BTC değerinin sıfırlanacağı anlamına gelmez. Fiyatı düşüp oynaklığı azalabilir. Balon patlayacak olursa dijital para sisteminin kullandığı teknoloji yok olacak değil. Bu teknolojiyi kullanan 1300 kadar otoritesiz para birimi mevcut.

Gelişmekte olan ülkeler ekonomilerini tehdit ettiği için dijital para birimlerini engellemeye çalışıyor. Merkez Bankaları ise bu parayı kontrol edemediği için endişelerini her an dile getiriyor.

Buradaki faktörlerin içinden çıkılamadığında dijital para birimlerinde dolayısıyla Bitcoin’de de kökten yasaklanmaya gidiliyor. Ancak Japonya gibi bunun ne olduğunu anlayan akıllı ülkeler bu sistemi benimseyerek vatandaşlarının özgür ve güvenli bir şekilde dijital para transferi yapmalarını temin etmeye çalışıyor. Zaten yasaklamak da çözüm değil. Bitcoin yasaklandığında sadece merdiven altına inmiş oluyor. Risk daha fazla artarak işlemler gizlice yine gerçekleştiriliyor.

Birileri Bitcoin üzerinden dijital para sistemini pazarlıyor. Geleneksel sistem de normal olarak bu değişime direnç gösteriyor. Dijital para birimlerinin mevcut sistemde yaşatabileceği problemler önceden tesbit edilip, çözümlerin geç olmadan uygulanması gerekiyor. Yasaklamak çözüm değil. Eğer bir güç bu sistemin kabulu için piyasaları zorluyorsa dünya hiç şüphesiz bu sisteme geçecek. O gün geldiğinde sisteme hazır olmak gerekiyor.

Okunma Sayısı: 2243
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı