"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğer kırdıysam kalbini, hakkını helâl et

Mustafa Savaş Biter
08 Nisan 2018, Pazar
Acılar yüreklerde kor gibi.

Yaktıkça yakıyor, harlandıkça harlanıyor. Bir yürekte duyulurken, binlerce yüreğe yayılıyor. Yayıldıkça sönmüyor, büyüdükçe büyüyor. Bütün ülkeyi kaplıyor, sınırlar dar geliyor, bütün kâinata yayılıyor.

Can Dostum,

Acılar büyük. Acılar acımasız. Bedenler dört duvar arasında. Canlar, ruhlar yavrularında. Analarda, babalarda, kardeşlerde. Eşlerde, çocuklarda, amca, dayı, hala, teyzelerde. Sığmıyor demir parmaklıklar arkasına. Mazlûmların ahı yükseliyor arşa. Bir yiğit düşse kodese, herkes görüyor neler geliyor başa…

Kaçı suçlu, kaçı suçsuz? İthamlar uçsuz bucaksız. Sunulan deliller saçsız sakalsız. Köse mi köse, kel mi kel. Öyle böyle değil. Her şey ortada çırılçıplak. Adalet terazisi çarpuk çurpuk. Koyuyorsun yüz gram, tartıyor bin gram. Diyorsun yanlış, göz var izan var. Suçlama hazır; adalete karşı suizannın var.

Dün hocasıydı yargıladığı. Az önce amiriydi tutukladığı. Vicdanlar torbaya girmiş. Sanki zevk alıyor, atınca eşini dostunu zindana. Bir rahatlık duyuyor kör vicdanında. Boynu bükük koyduğunda yavrusunu. Sanki intikam alıyor şehitten, gaziden. Hesap soruyor tuttuğu oruçtan, kıldığı namazdan. Verdiği zekâttan, gönderdiği fitreden.

Bizim de yüreğimiz yanıyor. Kor kaplıyor her yanımızı. Ateş, bizim de düşüyor ocağımıza. Söndüremiyor göz yaşlarımız. Zulme uğrayanlar kim olursa olsun, biz onların yanındayız. Böyle buyurmuş Kur’ân… Böyle buyurmuş Resul-ü Zişan Efendimiz… Onlardan ders almış Bediüzzaman… Önümüzde duruyor Risale-i Nurlar… Hz. Ali (ra) yargılanmış Yahudi’yle, Fatih Sultan Mehmed Rum ustayla. Takdir etmiş, teşekkür etmiş kendisine kılıcını gösteren kadıya. Açmış elini Hz. Ebubekir (ra), Allah’a şükretmiş.. Halkına haksızlık yapan valiye, haber salmış Hz. Ömer (ra) “Daha adilim Nuşirevan’dan” demiş. Vali hemen uygulamış fermanı.

Daha saymakla, yazmakla bitmez misaller. ‘Bu caminin meyhanesi eksik’ diyenin eline sarılmış Yıldırım Bayezid… Razı olmayınca sahibi, cami için dahi yıkamamış Hıristiyan bir yaşlı kadının evini. Bir de güneş görsün diye, caminin ortasından, açtırmış penceresini… ”Dinlemeden gümrükçüleri azletme, vebali büyük” demiş Ulu Vezir Piri Mehmet Paşa… ”Kim yapacak bu kadar devlet işini?” sorusu karşısında sadece sıkmış dişini o Celâlli Yavuz, bükmüş boynunu..

Can Dostum!

Kimseye ‘Oh olsun’ demedik, diyemeyiz, demeyiz. Öyle terbiye almışız Kur’ân-ı Kerîm’den, öyle öğretmiş bize Bediüzzaman… Miras bırakmış Risale-i Nurlar’ı… Öğrenelim, öğretelim, terbiye alalım diye. İnanmışız. Hem Allah Kelâmı Kur’ân’a, hem Peygamber Efendimiz (asm) Hadis-i Şeriflerinden, hem Bediüzzaman’dan emaneti Risale-i Nurlar’dan. İşte şahit Asr-ı Saadet… Hem Allah Resulü (asm), hem Hulefa-i Raşidin devirleri, hem tarih…

Bir insan suçlu olabilir mi? Olabilir. Hatalı olabilir mi? Olabilir. Günahkâr.. Olabilir. Ama bir bütündür. Ayağındaki tırnağından, başındaki saçının ucuna kadar. Ve mu’cizelerle yüklü bir beden. Bu bedende bir et parçası; kalp.. Ne vasıflara sahip, ne özellikler içinde gizli.

Darılmışsın bir vasfına, hoşuna gitmeyen bir hareketine. Olabilir. Hatasına, suçuna, günahına… Ne yaparsın? Cezalandırır mısın? Cezalandırırsın. Hakkın, daha ötesi vazifen. Cezalandır. Varsa suçu, ver karşılığını. 

Ama… Ama Can Dostum!

Bütün güzel vasıflarının, maddî manevî güzelliklerinin toplandığı şahsına… Adavet… Yapabilir misin düşmanlık? Ya ailesine, çoluğuna çocuğuna. Hısımına, akrabasına, dostuna, arkadaşına… Köyüne, şehrine.. Bütün çevresine…

Olur mu böyle bir şey? Varsa bir Hadis-i Şerif, varsa bir Âyet-i Kerime, varsa bir içtihad, varsa bir örneği İslâm tarihinde. Var mı kişinin malına el koymak, maaşına el koymak, çoluğunun çocuğunun, ailesinin rızkına el koymak. Var mı ailesinin, eşinin, çocuklarının, anasının, babasının, hısımının akrabasının malına el koymak… Beşikteki çocuktan, yataktaki yatalak hastaya kadar bütün bir aileyi açlığa mahkûm etmek. Kim yapmıştı tarihte bunu?

Kim yaparsa yapsın. Sen yapamazsın, yapamazsın. Sen yapmamalısın da. Yapana da destek olamazsın. Teşvik edemezsin. Yapabilmen için kimseden icazet alamazsın, fetva alamazsın. Sana kim fetva veriyorsa, verdiyse, verdiler mi? Nasıl, neye göre? Ebussuud ağlamıştı Kanunî’ye verdiği fetvalara. Sen ağlayamazsın da mezarının başında. Eyvah ki eyvah..

Ne diyor Asrın Sahibi Can Dostum!

Sen benden daha iyi bilirsin de yine bir dostun olarak hatırlatayım. Tekrarda zarar yok. Faydasıysa bilemediğimiz kadar çok. Öyle olmasaydı Cenâb-ı Allah, Kelâm-ı Kebirinde sık sık tekrarlara yer verir miydi? Kusuruma bakma…

Bırak fetvayı, bırak icazeti, bırak taraftar olmayı, bırak teşvik etmeyi Can Dostum! “Kalben dahi….” Can Dostum altını çiz bu satırın; ”Kalben destek dahi vebala ortak olmaktır.’ Anladın mı dostum?

Can Dostum!

Öyle bir günah ki.. Bulamamış insanoğlu buna bir ad. Ancak Cehennemdir karşılığı. ”Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez.” ‘Kimse kimsenin günahını yüklenemez, kimse bir başkasının suçuyla suçlanamaz’ diye yazıyor Yüce Kitap, öyle buyuruyor Cenâb-ı Hak.

Can Dostum!

Acılarınız acımızdır yüreğimizde. Bir kordur çektiğiniz çileler hanenizde. Uğradığınız zulüm titretir arşı. Hiçbir kuvvet duramaz bu bedduâlara karşı. Biliriz ki, ne kadar yansak da yakar düştüğü ocağı. Yine de dileriz sabır, vardır deriz mükâfatı. Kefarettir günahlara, açıktır sizlere Cennetlerin kapısı.

Can Dostum!

‘Sizin şer bildiklerinizin altında çok güzellikler gizlidir. O barid kış karının altında ne harikalar gizlidir’ diye verilmiş müjdeler. Bütün bu zulümlerin altında ne güzellikler saklıdır. İnşaallah iki cihan saadeti…

Sığınacak tek koy var. Yanaşacak tek liman. Öyle buyuruyor Kur’ân. Kurtuluş “Sabır”dadır. Saf tut, ihlâsla niyet et, dur divana. Tevbe et, ihlâsla niyet et. Eğer kırdıysam kalbini, hakkını helâl et.

Okunma Sayısı: 6006
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Reyhan

    9.4.2018 13:55:46

    Acılarınız acımızdır yüreğimizde. Bir kordur çektiğiniz çileler hanenizde. Biliriz ki ne kadar yansak da yakar düştüğü ocağı. Acılarımızı bir kor gibi yüreğinde hisseden sayın yazara ve onun nezdinde tüm Yeni Asya cemaatine müteşekkiriz. Rabbim sizlerden razı olsun. Gazetenin bir gün sonraki formatını görmek için saat 24.00 ü sabırsızlıkla bekliyorum hergün. En büyük dayanağımız önce Rabbim sonra sizlersiniz. Bizler de eğer istemeden kırdıysak kalbinizi siz de hakkınızı helal edin.

  • Ahmed hassan

    9.4.2018 13:11:10

    Tesekkur ederiz, sağduyulu birleştirici yazı yorum değerlendirmelere herzamankinden daha çok ihtiyacımız var bu dönemde...

  • Meric Pek

    8.4.2018 16:04:15

    Merami anlatim çok hos.Vurgular isabetli ve yerli yerinde. Kaleminizi daha çokca vede sikca çalistirmaniz arzu ve temennisiyle basarilar dilerim

  • İ.Seyda

    8.4.2018 14:26:45

    Binler teşekkürü hak edecek bir yazı...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı