"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’a ömrünü bağışlayan küçük Saidlerden Emin Yılmaz (1931-2016)

Muzaffer KARAHİSAR
20 Mart 2018, Salı
Emirdağ Lahikası 171. Mektup’ta geçen altı masum çocuğun 1945 yılında küçük yaşta Üstadı ve Risale-i Nurları tanımaları ve mektup yazarak ihtiyar ve hasta olan Üstada ömürlerinden bir kısmını vermeleri, takdire şayan bir fedakârlık örneği olarak lahikalarda yerini almıştır.

Üstad, “O masum mübarekler, ömürlerinden her biri bir kısmımı vermesi, hakikaten gayet medarı-ı hayret ve takdir bir hadise-i Nuriyedir.” diye sitayişle anmış, memnuniyetini ifade etmiştir.

Devamında: “Ben dahi o masumların o mübarek hediyelerini kabul edip, yine o küçük Said’lere hediye ederek, benim yerimde çalışmak için bağışlıyorum. Cenab-ı Hak, onları muvaffak eylesin.” dua etmiştir.

Hediyelerini kabul edip kendilerine iade eden Üstad, onlara dua ettiği gibi önce “küçük masumlar” tabirini kullanırken; hediyelerini alıp tekrar kendilerine bağışladıktan ve onlara dua ettikten sonra “küçük Said’ler” hitabıyla telaffuz ve taltif etmiştir.  

Altı masum çocuğun hocası

O altı çocuğu okutan ve Üstadı ve Risale-i Nurları onlara tanıtan Alamescit Köyü Hocası İbrahim Ethem Talas, Afyonkarahisar Cezaevinde Üstad ve talebeleriyle hapis yatmış, çile çekmiş bahtiyarlardandır. Tarihçe-i Hayat’ta (yeni baskı, s.930) mahkemeye götürülen maznunların fotoğrafında, öndeki iki kişiden önüne bakarak yürüyen küçük yapılı kişi İbrahim Ethem’dir. 

Ayrıca Emirdağ Lahikasında dört yerde(169, 171, 199, 209 no’lu mektuplarda) İbrahim Ethem ismi geçmektedir. Çalışkanlığı, gayreti, din düşmanlarına karşı cesaretle, metanetle mücahedesi ile gönüllerde iz bırakmış ihlâs ve sadakat timsali hizmet eri İbrahim Ethem, müteaddit defa Üstadın duasına, iltifatına ve takdirine mazhar olmuş isimsiz kahramanlardandır. 

Hakikî, sadık bir Nur Talebesi olan muhterem ve mübarek insan, İbrahim Ethem Talas’ın (1897-1972) hayatını, hizmetlerini, hatıratını bilinen kaynaklardan, talebelerinden, görev yaptığı yerlerdeki tanıyanlarından araştırarak, vefatından önce de bizzat müşahedelerimle yaptığım tespitler, üç bölüm halinde Yeni Asya’da yayınlanmıştı. Allah ondan razı olsun. 

Emirdağ Lahikası 171. Mektup’ta mektup yazarak ömürlerinden bir kısmını Üstada vermek isteyen altı masum çocuğun fedakârlıklarına Üstad, “hakikaten gayet medarı-ı hayret ve takdir bir hadise-i Nuriyedir.” demesi çok manidardır. 

O dönemlerde, ehl-i küfür, ehl-i ilhad taifeleri, gizli zındıka komiteleri münafıkane hile ve desiselerle Kur’ân hizmetine mani olmak için Bediüzzaman’a olmadık baskı, zulüm ve işkenceler ediyorlardı. Hapisten hapse, sürgünden sürgüne gönderiyorlardı. Hayatını ortadan kaldırmak için defalarca zehirlemişlerdir.

Bediüzzaman’ın öldürmeye kastedip hayatını ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı, küçük Saidler, ömürlerini ona bağışlamakla Hakka taraf olan tavırlarını, duruşlarını, saflarını ortaya koymuşlardır.  

Altı masum, mübarek Said’ler

“Ben dahi o mâsumların o mübarek hediyelerini kabul edip, yine o küçücük Said’lere hediye ederek, benim yerimde çalışmak için bağışlıyorum. Cenâb-ı Hak, onları muvaffak eylesin. O küçücük Said’ler ise, işaretlerinden, İbrahim, dokuz yaşında, Mustafa on bir yaşında, Halil İbrahim on iki yaşında, Emin Yılmaz on dört yaşında, Mehmed on bir yaşında, Abdullah on iki yaşlarındadır.”

Altı masum çocuğun, Üstadın tabiriyle “Küçük Saidlerin” kim olduğunu 15 Eylül 2015 Tarihli, “70 senelik mektubun hikâyesi” başlıklı yazımızla anlatmıştık. Altı masumu ayrı ayrı tanıtmıştık. Onlardan 4. Sırada ismi geçen Emin Yılmaz’la yaptığımız telefon konuşması sonrası şöyle not etmiştik. 

“On dört yaşındaki Emin Yılmaz, şimdi 84 yaşında. Sandıklı’nın Kızılca Köyü’nde ikamet etmektedir. Kendisine telefonla ulaştığımızda ömrünün bir kısmını Üstada bağışladığını gün gibi hatırlıyor. “Evet, Üstadımıza ömrümüzden bir kısmını verdiğimize dair mektup yazmıştık.” Demişti. Emirdağ Lahikasında isminin geçtiğini bilmiyormuş. Üstadın duasına mazhar olduğunu öğrenince çok sevindi, heyecanlandı. Afyon Mahkemesi esnasında Üstadın elini öpme bahtiyarlığına ermiş. 

Tecvitle, talimli Kur’ân okuduğunu, Osmanlıca okuma yazma bildiğini söylüyor. Talas Hoca, Kızılca köyde imamlık yaptıktan sonra Alamescit Köyüne hoca olarak gittiğinde, nur dershanesi olan evinde talebesi Emin Yılmaz’ı misafir ederek nurlarla meşgul olmasını ve tedrisata devam etmesini temin etmiştir. Görüşmemizden memnun olan, dua eden Emin Yılmaz, bizleri köydeki evine davet etti.”

Yaşadığı köy, yaşantısı, vefatı

Emin Yılmaz’ın yaşadığı Kızılca Köy, Sandıklı’nın batısında Akdağ Yaylasının eteğinde yer alan şirin bir köy.  Ovalarını Kestel Çayı sulamaktadır. Akdağ’ın gür ormanları, yüksek dağları, derin kanyonları, zengin otlaklarında yılkı atlarının koşuşturduğu, geyiklerin dolaştığı, kuş sesleri, keklik ötüşleriyle şenlenen meşhur koca yaylası vardır… 

Gördüklerini tefekkürle güzelleştiren, her şeyi manayı harfiyle okuyan, sanattan sanatı yaratanın güzelliklerine, isimlerinin tecellilerine ulaşan Emin Yılmaz, rüzgâr gibi geçen fani ömrünü baki meyvelerle donatmış, istikametle yaşamış, münevver, mütedeyyin bir insandır.

Talas Hocadan aldığı ilim, irfan, ahlak dersiyle gençlere nasihatler etmiş, çocuklara okumayı teşvik etmiş, çevresindeki insanlara faydalı olmuş, sevilip sayılan muttaki bir şahsiyettir.   

Sona kalan şahitlerden Emin Yılmaz’ın sağlığında davetine icabet edememenin pişmanlığı, mahcubiyeti ve burukluğu içimde kaldı. Telefon konuşmamızdan sonra Emirdağ Lahikasında isminin geçtiği bölümü ve “70 senelik mektubun hikâyesi” “6 bahtiyar küçük saidlerin ilginç hikâyesi… vb.” Yeni Asya Gazetesi’nin dokümanlarından, ilavelerinden gönderince çok memnun olmuştu.   

Daha sonraki bir zamanda arkadaşlarla Kızılca Köye uğradığımızda Emin Yılmaz’ın 01.12. 2016 tarihinde 85 yıllık fani ömrünü tamamlayıp ebediyete göç ettiğini üzülerek öğrendik. Onun kendi eliyle yazdığı risaleler, dualar, mektuplar… En önemlisi kendisinin anlatacağı değerli hatıralarına ulaşamadık! Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Âmin…

Not: Bizlerle ilgilenen, bilgi veren Oğlu Hüsamettin Yılmaz’a ve Muhammet Çağlayan’a teşekkür ve dualar…

Okunma Sayısı: 4061
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı