Bu konuda yüzlerce belki binlerce örnek vardır. Nice azılı katiller, kumarbazlar, alkolikler ve benzerleri onun gayretleriyle çok güzel insanlar olmuşlardır. İşte onlardan küçük bir örnek:

Babamın akrabası Rüstem oğlu Hüseyin isminde bir adam vardı. Bu adam gece-gündüz içen birisiydi. Bu adam Üstad Bediüzzaman’ın adını duyunca hemen kalkıp ziyaretine gidiyor. Üstadın kapısına varıyor. Talebeleri kapıya çıkınca içeriden Üstad hazretleri “Bırakın misafiri, gelsin” diyor. Hüseyin’i içeri aldırıyor. Hüseyin içeri girince Üstad “Gel bakalım Hüseyin, senin işin tamam. Artık sana öyle şeyler yasak” diyor. Hüseyin şaşırıyor. Ondan sonra daima Üstadın yanına uğrayıp ziyaret ederek dualarını alıyor. Bir gün ona “Hüseyin, bana beş kuruşluk domates al” diyor. Hüseyin domatesi alıp getiriyor, buyurun hocam diyor. Üstad hazretleri kendisine beş kuruş daha uzatarak, “Hüseyin ya bu beş kuruşu daha alırsın ya da domatesin yarısını alırsın. Ben sana beş kuruş verdim, sen gittin on kuruşluk domates aldın” diyor. “Yok hocam” demeye çalışıyor, Hüseyin. Üstad hazretleri Hüseyin’e her zaman doğru söylemesi gerektiğini hatırlatıyor. Artık tövbe ettiğini bildiriyor, onun için bir daha günahlı işlere girmemesini söylüyor. (Son Şahitler 2)

***

MEKTUP

Selâmünaleyküm,

Satırlarıma başlamadan önce üzerime farz olan Cenab-ı Allah’ın sevgi ve selâmlarını sunarım. Ben Mehmet Akboğa. Sayın BİZİM AİLE dergisi ekibi, hepinizi saygı ve sevgi ile selâmlar, saygılarımı sunarım. Nasılsınız, iyi misiniz? İyi olmanızı Cenab-ı Allah’tan dilerim. Bizi soracak olursanız, biz şükürler olsun Rabbimize, iyiyiz. Kader mahkûmu olarak yaşantımıza devam ediyoruz, hayat yolunda. Sayın BİZİM AİLE dergisi ekibi! Sizi, koğuşumuzda bulunan Ahmet İyidoğan abim sayesinde tanımış bulunmaktayız. Çalışmalarınızı ilgi ile takip ediyoruz. Sizin gibi değerli insanların çoğalmasını ümit ediyoruz. Allah sayınızı artırsın. Bizler de geçmişteki yaşantımızın, hatalarımızın bedellerini ödemekteyiz şükürler olsun. Allah’ıma, hatalarımdan ders çıkararak ve bir daha geri dönmemek üzere söz verdim. Hak yolda Cenab-ı Allah’ın emir ve yasaklarına uyarak cezamı infaz ettikten sonra kalan yaşantıma devam edeceğim. 35 yaşındayım. Bu güne kadar hep yanlış yolda olduğumun farkına yeni vardım. Aileme de söz verdim, artık düzgün yaşayacağım. Allah izin verirse işimi kuracağım. Ailemin yanında olacağım ve artık onları üzmeyeceğim. Bunlar benim yeni yaşantımda aldığım kararların bazıları. İslâm üzerine kitaplar, dergiler okuyorum. Dinî bilgileri yaşantımda uyguluyorum. İbadetimi eksiksiz olarak yapıyorum. Namaz benim için vazgeçilmez bir ibadet haline geldi. Namaz yoksa yaşamanın bir anlamı da yok. Ahmet İyidoğan abimden Allah razı olsun, koğuşumuzda bulunan genç kardeşlerimizi hep ibadete yönlendiriyor, akıl veriyor, nasihatte bulunuyor. İki kardeşimize de vesile oldu, namaza başladılar. Elimizden geleni yapıyoruz, çok şükür. Sayın BİZİM AİLE dergisi ekibi, saygıdeğer insanlar, satırlarıma son vermeden önce tekrar sizleri tebrik ediyorum. Cenab-ı Allah başarılarınızın devamını nasip etsin. Emeklerinize sağlık, sizleri seviyoruz. Allah hepinizden ayrı ayrı razı olsun. Teşekkür ediyoruz gönderdiğiniz dergi için, Allah razı olsun. Allah’a emanet olun. 

Mehmet Akboğa, E tipi Kapalı Cezaevi