"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Emirdağ’da savaş ertesi yıllar

Muzaffer KARAHİSAR
01 Eylül 2015, Salı
Kendi hesabına göre doksan dokuz yaşıyla asra ramak kalmış bir ömrün zirvesinden sesleniyordu Recep Poyraz.

Emirdağ’ında gön görmüş, yıl sürmüş, ömür tüketmiş bir yaşlı insanın uzunca yaşadığı hayatından günümüze kadar gelen bakışlardan ışık tutan yansımalarını arıyorum.

O yaşta sağlam bir hafıza ve dikkatli muhakemesi var. Savaş yıllarını yaşamış bir gazi çocuğu. Babası Kesikoğlu Mehmet, seferberlikte on iki yıl askerlik yapmış, cepheden cepheye koşmuş, gazi olmuş. Gözünün önünde vurulup şehitlik mertebesine yükselen arkadaşlarıyla helalleşip selamlaşmış, vedalaşmış. Ama O, daima düşmana taarruza, Allah yolunda cihada devam etmiş.

Bir gün komutanı, Mehmet’e: “Mehmet sen niye ölmüyorsun?” Diye takılmış. O’da: “ Beni Allah esirgiyor.” Diye cevap vermiş. Daha sonraki zamanda gelen bir şaraplen parçası kolunu isabet etmiş, koparmış ve gazi olmuş. Komutanına takılma sırası Mehmet’e gelmiştir: “Komutanım bana nazar isabet ettirdiniz…”

Aç susuz cephelerden cephelere koşmuşlar. Süpürge tohumuyla açlıklarını bastırmışlar. Koyun derisini ateşte ütüleyip yemişler. Oğlu Recep Poyraz, açlık, yokluk, muhtaçlık hatırları ve savaş acılarını anlatan bir Gazi çocuğu. On iki yıl askerlik ve zor yıllar geride kalmış. Babasına gazi maaşı bağlamak istemişler. O, ben bu vatana canımı feda ettim, diyerek almadığı gibi Oğluna da sen de devlet parası alma diye vasiyet etmiş.

Recep Amca, yokluk yıllarında kendini Dere Köyü’nün dağlarına vermiş. Cehalete yenik düşse de koyun peşinde Çıtırgı Yaylasının bereketli dağlarında, meralarında koyun otlatarak yoksulluğa meydan okumuş. Eşekhisar Tepelerinin zirvelerinden Killik Kayasını, Melhemli Deresini, Balcan Yaylasını, Dağılgan Yaylasını, Gözlü Deresini seyredip sürü peşinde dolaşmış, pınarlardan soğuk sular içmiş yıllarca.

Daha savaşın yaraları sarılmadan, acıları unutulmadan başa geçenler, yoklukla, açlıkla, kıtlıkla mücadele edip halkın huzur ve refahını temin etmek yerine; gizli dinsiz komitelerin teşvikiyle Milletimizin inancına saldırıp dinini, manevîyatını yok etmenin derdine düşmüşler. İnananlara baskılar, zulümler, istibdatlar, tarassutlar, zehirlemeler, hakaretler, hapisler… Akla hayale gelmeyen imha planlarını, entrikalarını devlet gücüyle devreye sokmuşlar, iman, Kur’ân düşmanlığı yapmışlar.

Herkesin korktuğu, çekindiği, sindirildiği bir zulmet devrinde Recep Amca, Emirdağ’a indiğinde uzaktan uzağa defalarca Bediüzzaman’ı görmüş. İçine sinen korku ve kuşkudan atarabasıyla açık havalarda kırlara gezmeye giderken Bediüzzaman’ı sadece ilerlerden seyretmiş. Sarıklı, düzgün kıyafetli, güzelce bir insan, fazıl bir âlim olarak hafızalarında kalmış. O’nun hakkında malumat edinememiş, sorması, sokulması, öğrenmesine fırsat ve cesaret bulamadan Çıtırgı Yaylasında meleşen kuzuların yanında bulmuş kendini.

Emirdağ yaylalarının saf çocuğu, dağların çimenleri, çiçekleri, havası, suyu kadar temiz kalbiyle savaş sonrası yılların alın terini, göz nurunu, emeklerini, say-ü gayretlerini maziye göndermiş. Rüzgâr gibi boşa geçen fani ömür sermayesinde aklında kalan, hatırlarını süsleyen hafızasında bir efsane gibi sakladığı Bediüzzaman’ın uzaktan sarıklı, heybetli, vakarlı görünüşünü içinde saklamış.

Üstadın Emirdağ’ın sağ ve ölü umum ahalisine, masum çocuklar ve mübarek hanımlarına kendi Nurs Köyü gibi kabul edip dua etmesi, manevî kazançlarına hisse alanlardan olmalı Recep Amca. Asrın Sultanı’ndan mahrumiyetini, ıssız dağ başlarında gece gündüz süt, kaymak peşinde koşarak geçen hayatın arkasından esefle baka kalmış. İçindeki gurbette kaybettiği yıllara yanıyor gibi hayıflanıyordu.

Okunma Sayısı: 1366
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı